Dila BOZKURT
Birol Dinçer Lefkoşa’daki stüdyosunda çalışmalarını sürdüren bir Dövme Sanatçısı…
Yakın Doğu Üniversitesi’nde, Bilgisayar Enformatik eğitimi alan Birol Dinçer uzun süre kurumsal bir şirkette eğitimi üzerine bir işte çalıştıktan sonra, yeteneğinin, ilhamının ve tutkusunun peşinden gitmiş…
“Okulda bile arkadaşlarımın kollarına mürekkepli kalemlerle dövmeler çizerdim…”
“Çizim ve resim küçüklükten gelen bir ilgi ve hobiydi. Ben okulda bile arkadaşlarımın kollarına serbest el çalışmaları yapardım, kollarına mürekkepli kalemlerle dövmeler çizerdim” diyen Birol Dinçer, kurumsal işinde bile küçüklükten gelen ilhamın ve hobinin asla yok olmadığını anlatıyor…
Dinçer, başlarda işinin arta kalan zamanlarında ek olarak, 4 yıldır da ‘sadece’ olmak üzere 7 yıldır dövme yapıyor…
“Vegan, hayvanlar üzerinde testler yapılmamış ve bitkisel boyalar kullanıyorum…”
Birol Dinçer kendi stüdyosunda kullandığı malzemeleri, insan sağlığını dikkate alarak seçtiğini belirtirken, kullandığı boyaları da vegan, hayvanlar üzerinde testler yapılmamış ve bitkisel maddeler kullanan üreticilerden aldığını belirtiyor…
“Kullandığınız kaliteli malzemeler, tekniğiniz ve insan derisinin belirli tabakalarının altına inmemeyi bilerek yapılan bir dövme, en kaliteli eserdir” diyor…
“Bir insan üzerine bir şeyler çizmek, hata payı olmayan bir iştir…”
Birol Dinçer bir dövme sanatçısı olmanın teknik yanlarını ve zorluklarını da paylaşıyor:
“Bir insan üzerinde resim çizmek hataya yer olmayan bir iştir. Kâğıtta hata yaptığınızda silip tekrardan başlayabilirsiniz ama derinin üzerinde tek bir yanlış geri alınamaz. Bu nedenle de dövme yapmak sadece bir deseni çıkartıp daha sonra üzerinden geçmek değildir, sanat bilgisi de istiyor”.
Resimler sadece kâğıt üzerinde kalmıyor…
Çizimlerinin sadece cansız cisimler üzerinde kalmadığına işaret eden Dinçer, çalışmalarının insanlarla beraber gezdiğini, onların hayatlarına bir parça kattığına dikkat ekiyor…
“Ben ilk dövmemi 31 yaşında yaptırdım. Sanatçı çalışırken aklımdan geçen tek düşünce insan vücudunda resim yapıyor ve bu insanında o resmi hayatı boyunca taşıyor olmasıydı, bu da bana adeta bir ilham kaynağı oldu” sözleriyle düşüncesini paylaşıyor…
‘Sevdiğiniz, istediğiniz eğitimi alın, işi yapın ki hayat size sadece ‘yapmak zorunda olduğunuz bir zorunluluk’ gibi hissettirmesin’
“Üniversite’de bile resim okumayı düşünmüştüm ama bana, ‘resim okuyup ne yapacaksın’ dediler diye vazgeçtim” diyen Dinçer, şimdi kendi çocuklarına ve tüm gençlere “Hobilerinizden, sevdiğiniz dallardan asla vazgeçmeyin. İstediğinizi okuyun ki ilerde hayat size sadece yapmak zorunda olduğunuz bir sorumluluk gibi gelmesin. Zevk aldığınız işleri yapın” diye sesleniyor.