İnsan Hakları Platformu, ifade özgürlüğünü kısıtlama niyetiyle atılan adımları endişe ile takip ettiklerini kaydetti.
Konuyla ilgili platformdan yapılan yazılı açıklamada, “Kişilere ve basın kuruluşlarına cumhurbaşkanına hakaret ettiği veya yabancı bir devlet yetkilisine hakaret ettiği gerekçesi ile okunan ceza davaları, ifade özgürlüğünü kısıtlayan baskıları her gün daha fazla yoğunlaştırıyor” denildi.
3 Ağustos’ta Afrika Gazetesi, Şener Levent ve Hasan Ulaş Altıok’a Afrika Gazetesinde yayınlanan bir yazı gerekçe gösterilerek Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına hakaret ettikleri iddiasıyla ceza davası okunduğu dile getirilen açıklamada, yine aynı tarihte, Yudum Mişon’a Cumhurbaşkanına hakaret içeren bir Facebook paylaşımında bulunduğu gerekçesiyle ceza davası okunduğu kaydedildi.
“Keza basın kuruluşları ve gazetecilere yönelik aratarak devam eden bu uygulamalar basın özgürlüğünü zedelerken, Şener Levent ve Afrika Gazetesi örneğinde olduğu gibi belli basın kurumları ve gazetecilere karşı sistematik bir baskı unsuru olarak kullanılmaktadır” ifadelerine yer verilen açıklama şöyle sürdü:
“Bu uygulamalar, düşünce ve kanaatlerini özgürce dile getiren bireyler ve basın kuruluşlarının ifade özgürlüğünü ihlal etmekte, yaratılmaya çalışılan korku iklimi tüm toplumun ifade özgürlüğünü kısıtlamaktadır.
İfade Özgürlüğü, eleştirilen kişilere rahatsızlık verse dahi siyasilerin eleştirilmesini mümkün kılan, demokrasi ve hukuk devletinin yapı taşı niteliğinde temel bir insan hakkıdır. Korku iklimi yaratan bu uygulamaların varlığı hali hazırda uluslararası insan hakları standartlarının uzağındayken, son dönemde artış göstermesi demokrasi hilafında atılan adımların endişe verici boyutlara ulaştığını bir kez daha ortaya koymaktadır. Dolayısıyla, Ceza Yasasında ifade özgürlüğünü zedeleyen bu maddelerin varlığının yarattığı tehlike gün yüzüne çıkarken, bu maddelerin bir an önce ceza yasasından çıkarılmasının elzem olduğu açıkça görünmektedir. İnsan Hakları Platformu olarak, ifade özgürlüğünü kısıtlayan ve demokrasiyi zedeleyen bu davaların takipçisi olduğumuzu belirtirken, artan baskılara karşı demokratik haklarımıza sahip çıkacağımızın altını bir kez daha çizeriz”