Kıbrıs’ın kuzeyinde ‘gece kulüpleri’ ile ilgili ilk kez düzenlenen çalıştayta 8 başlık altında toplanan konular madde madde irdelendi… YENİDÜZEN’e konuşan katılımcılar, çalıştay sonucundan çıkan ortak görüşün; gece kulüplerinde insan ticareti yapıldığı, mevcut halleriyle de bu yapının sürdürülemez olduğunu iletti.
Ayşe GÜLER
Kıbrıs’ın kuzeyinde ‘gece kulüpleri’ ile ilgili ilk kez düzenlenen çalıştay tamamlandı.
Çalıştay’ın sonuç raporu henüz açıklanmasa da YENİDÜZEN’e konuşan katılımcılar, çalıştay sonucundan çıkan ortak görüşün; gece kulüplerinde insan ticareti yapıldığı, mevcut halleriyle de bu yapının sürdürülemez olduğunu iletti.
‘İnsan hakları ihlali ve insan ticareti’, ‘gece kulüplerinin kapatılıp, kapatılmaması’ dışında yasal düzenlemeler, denetim eksiklikleri, eğitim boyutu ve toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik kısa ve uzun vadeli öneriler, 8 başlık altında madde madde irdelendi.
1 ay sonucunda raporlanması öngörülen çalıştay sonucundan çıkan ortak görüş ise gece kulüplerinde insan ticareti yapıldığı, mevcut halleriyle de kapatılmaları gerektiği oldu.
Çalıştayda 8 başlık irdelendi…
Geniş katılımla gerçekleşen çalıştayda 8 başlık altında toplanan sorular irdelendi.
Çalıştayda, “Ülkemizde bu konuda neler oluyor?”, “İnsan hakları ihlallerini ve insan ticaretini nasıl giderebiliriz? Kısa ve uzun vadede ne gibi önlemler almalıyız?”, “Etkili bir şekilde nasıl denetleyebiliriz?” sorularına cevap arandı.
Ayrıca; “Çalıştay sonucunda elde edilen tespit ve önerileri mutlak sonuçlara nasıl dönüştürebiliriz?”, “Yasal düzenlemeler neleri içermelidir?”, “Kapatılırsa neler olur? Kapatılmazsa neler olur?”, “Bu konuyla ilgili eğitim boyutunda neler yapılmalı?”, “Toplumsal cinsiyet eşitliği bağlamında nasıl algılamalıyız?” konuları ise başlık başlık tartışıldı.
Yol haritası belirlenmeye çalışıldı…
Kadından Yaşama Destek Derneği'nin (KAYAD) Proje Koordinatörü ve Avukat Mine Atlı, çalıştay sonucunda gece kulüplerinde ‘fuhuş’ yapıldığına dair ortak görüşün ortaya çıktığını belirtti, mevcut halleriyle gece kulüplerinin kapatılması, bu konuda etkin denetim sağlanması gerektiği üzerinde durulduğunu aktardı.
Sosyal Riskleri Önleme Vakfı Başkanı Hatice Düzgün ise gece kulüplerinde fuhuşun yapılmasının yanı sıra insan ticareti boyutunun da tartışılması gerektiği görüşünün ortaya çıktığını aktardı.
Öte yandan Avukat Aslı Murat, çalıştayda Kıbrıs’ın kuzeyinde gece kulüpleri denilen mekanlarda ‘insan ticareti’ gerçeğinin yaşandığının ortaya konulduğunu ifade ederek, sorunun ne olduğu ve buna ilişkin yasal ya da kurumsal bazda neler yapılması gerektiğinin tartışıldığını kaydetti.
KAYAD Proje Koordinatörü ve Avukat Mine Atlı:
“Mevcut halleriyle gece kulüpleri kapatılmalı”
Kadından Yaşama Destek Derneği'nin (KAYAD) Proje Koordinatörü ve Avukat Mine Atlı, çalıştayın verimli geçtiğini, sürecin yakın takipçisi olacaklarını söyledi.
Atlı, çalıştay sonucunda gece kulüplerinde ‘fuhuş’ yapıldığına dair ortak görüşün ortaya çıktığını belirtti, mevcut halleriyle gece kulüplerinin kapatılması, bu konuda etkin denetim sağlanması gerektiği üzerinde durulduğunu aktardı.
Uzun vadede ise ‘seks işçiliğinin’ nasıl bir zemine oturtulabileceğine yönelik daha sık çalıştay düzenlenmesinin önemine değinildiğini ifade eden Atlı, bu konunun eğitim müfredatlarına dahil edilmesi sürecinin başlatılması gerektiğine işaret etti.
Atlı, bununla birlikte gece kulüpleriyle ilgili yasanın yeniden düzenlenerek, hem ‘insan ticareti’ hem de ‘seks işçiliğine’ yönelik yeni yasaların oluşturulması gerektiğini de dile getirdi.
“Gece kulüpleri kapatılmazsa, hukukun üstünlüğü itibarsızlaşmaya devam eder”
Çalıştayda, gece kulüplerinin kapatılmasının ‘sosyal faciaya’ neden olmayacağının konuşulduğunu söyleyen Atlı, “Şu anda fuhuş, yer altına inmiş durumdadır. Gece kulüpleri kapatılmazsa, hukukun üstünlüğü itibarsızlaşmaya devam eder. İnsan ticareti, seks köleliği devam eder. Gece kulüplerinin çalışanları yabancı uyruklu, ırkçılık oldukça yüksek…” şeklinde konuştu.
Atlı, bağımsız denetim kurumlarının oluşturularak, poliste ayrı birimlerin kurulması, sivil toplum örgütlerine destek verilmesi gerektiği konusunun da gündeme geldiğini ifade etti.
Cinsel sağlık ve cinsel eğitimin yanı sıra toplumsal cinsiyet eşitliğinin eğitim müfredatlarına dahil edilmesi gerektiğini dile getiren Atlı, sözlerini özetle şöyle tamamladı: Gece kulüplerindeki kadınlar borçlandırılıyor. Kadınlar, yaptıkları sağlık tetkiklerini kendileri ödüyor. Gelen kadınların çoğu, yarısından fazlası dönemleri gelmeden gidiyorlar. Bir yandan kadın ve erkeğin eşit olduğunu savunurken, bir yandan da kadın vücudunun meta olduğu üzerinden rant sağlamanın doğru olduğunu onayladığı, gelir elde ettiğini söylemek çelişkidir.
Sosyal Riskleri Önleme Vakfı Başkanı Hatice Düzgün:
“Fuhuşun yanı sıra insan ticareti boyutu da tartışılmalı”
Sosyal Riskleri Önleme Vakfı Başkanı Hatice Düzgün ise çalıştay sonucunda gece kulüplerinde fuhuşun yanı sıra insan ticareti boyutunun da tartışılması gerektiği görüşünün ortaya çıktığını aktardı.
Düzgün, bu konuda yasal düzenleme yapılması gerektiğine işaret edildiğini de belirterek, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin öneminin vurgulandığını dile getirdi.
Düzgün, özellikle eğitim bacağında önleyici tedbirler alınması noktasının üzerinde durulduğunu ifade ederek, müfredatlara ‘hayır’ deme becerisini geliştirecek, cinsel eğitimi geliştirecek derslerin konulması konusunun da çalıştayda irdelendiğini söyledi.
Gece kulüplerinin hemen kapatılmasının mümkün olmayacağı ancak alınacak tedbirlerle gelecek dönemler için böyle bir adım atılabileceğinin konuşulduğunu işaret eden Düzgün, toplum olarak bu konuya zaman verilmesi gerektiğine değindi.
Düzgün, çalıştayın oldukça verimli geçtiğini, dünyada uygulanan modellerin de tartışıldığını sözlerine ekledi.
Avukat Aslı Murat:
“İnsan ticareti Ceza Yasası’nda bir suç olarak düzenlenmeli”
Avukat Aslı Murat, çalıştay ile bugüne kadar feminist örgütlerin ve insan hakları alanında araştırmalar yapan kişiler tarafından yıllardır dile getirilen konunun devlet nezdinde tartışıldığını söyledi.
Çalıştayda Kıbrıs’ın kuzeyinde gece kulüpleri denilen mekanlarda aslında ‘insan ticareti’ gerçeğinin yaşandığının ortaya konulduğunu ifade eden Murat, sorunun ne olduğu ve buna ilişkin yasal ya da kurumsal bazda neler yapılması gerektiğinin tartışıldığını da kaydetti.
Murat, yasada tanımlanan ‘konsomatrislik’ ile gerçekte yaşananın aynı olmadığının vurgulandığını dile getirerek, geçtiğimiz günlerde Yüksek İdare Mahkemesi’nin verdiği kararda da belirttiği gibi, ülkede seks hizmeti verildiğini, bugüne kadar kurulan sistemin de bu durumu çok iyi gizlediğinin konuşulduğunu belirtti.
Acil önlem olarak ise ‘insan ticaretinin’ Ceza Yasası’nda bir suç olarak düzenlenmesi ve bu alandaki diğer yasalarda da değişiklik yapılması gerekliliğinin ortaya çıktığını söyleyen Murat, aynı zamanda söz konusu konuların yaygın ve örgün eğitim müfredatına dahil edilmesinin konuşulduğunu aktardı.
Murat, “Çalıştayda ülkeye gelen turistlere ve çalışacak kadınlara dönük geçiş noktalarında bilgilendirici mekanizmaların hayata geçirilmesini konuştuk. Kadınların yaşadıkları hak ihlalleri neticesinde ulaşılabilir ve uygulanabilir şikayet uygulamalarının garantiye alınması da gündeme geldi” dedi.
Özellikle polis ve hastanelerdeki kontrollerde insan ticaretine yönelik meslek içi eğitimlerin yapılması gerektiğini belirten Murat, “insan ticaretinin temelinde yer alan borçlandırmanın önüne geçme ve emeğinin gerçek karşılığını alma yönünde denetimlerin yapılmasının önemine değinildi” şeklinde konuştu.