Henüz 12 yaşında sendikaya katılan, kunduracılar sendikasında aktif olan, TEK kulübünde faaliyet gösteren ve 1950’li yıllarda bazı aşırı sağcı fanatik Kıbrıslıtürkler’in hışmına uğrayarak Kıbrıs’tan ayrılan, yaşamını Londra’da sürdüren İrfan Salih için oğlu İlker Salih bir kitap yazdı: “Babam İrfan Salih ve arkadaşlarının biyografisi: Tek Ses, Tek Kıbrıs…”
Kitabı İngilizce olarak kaleme alan İlker Salih, “Babam çok sıcak bir insandı, her zaman ailesine ve dostlarına yakın olmayı severdi.
Kıbrıs’tayken pek çok Kıbrıslırum arkadaşı vardı, onlarla Mısır’da da çalışmıştı… En iyi arkadaşları Kamil Ahmet ve Hulus İbrahim Çağlar’dı – her ikisi de TMT’nin tehditlerinden kaçmışlardı, şu anda hayattadırlar, Londra’da yaşıyorlar – ben onları da kitabımda anlatıyorum” diyor.
İlker Salih halen Londra’da yaşıyor – onunla yazışıyoruz ve geçen yıl Kıbrıs’a geldiğinde de buluşup konuşmuştuk.
Babası için kaleme almış olduğu kitapla ilgili sorularımızı yanıtlarken, “Eşimin ailesiyle de çok iyi ilişkileri vardı… İngiltere’deki yaşamında her zaman manüel işlerde, bir işçi olarak çok sıkı çalışmıştı, o günlerde çok zor da olsa, bizleri rahat biçimde yetiştirmek istiyordu” diyor.
“Ailesi için yaşadı ve sonuçta kansere zamansız biçimde yenik düşmesi, hayatlarımızda kocaman bir boşluk yarattı… Onu tanıyan herkes severdi, çok iyi bir mizah duygusu vardı… Bana çok büyük bir miras bıraktı: yemek yapma tutkusu…” diyor İlker Salih.
“İrfan Salih ve arkadaşlarının biyografisi: Tek Ses, Tek Kıbrıs” başlığı taşıyan kitap, internet üzerinden satılıyor…
İrfan Salih kitabının girişinde şöyle yazıyor:
“Bu kitabı babamın yasını tutmak için değil, onun hayatını ve yoldaşlarının hayatını kutlamak için hazırladım – Onlar, 1940’lı ve 1950’li yıllarda işçi hakları ve hangi ırk ya da dinden olurlarsa olsunlar, Kıbrıs toplumu içinde dostluklar geliştirilmesi için mücadele etmekte kararlıydılar…
Arkadaşları öldürülse de, sürgünde yaşamaya zorlansa da, onların demokrasi mücadelesi hiçbir zaman bitmedi. Arkadaşlarının çoğu hayatta değildir ancak onların özgürlük ve insan hakları, sivil haklar mücadelesi bugün hala devam ediyor. Onlar bu mücadelenin taşlarını döşeyenlerdi, bugün Kıbrıs’ta pek çok sendika kurulmuştur ve mücadele devam etmektedir – bu yüzden onları selamlıyoruz…”
İRFAN SALİH’İN YAŞAMI
İlker Salih, bize göndermiş olduğu ve bu sayfalarda İngilizce’den Türkçe’ye çevirmemize ve yayımlanmasına izin vermiş olduğu kitabında, babasına ilişkin şöyle yazıyor:
“İrfan Salih 2 Mayıs 1932’de Lefke yakınlarındaki Çamlıköy (Kalohorio) köyünde dünyaya gelmişti.
Üç erkek çocuğun en küçüğüydü. Kendinden küçük bir de kızkardeşi vardı: Ayşe. En büyük kardeşinin adı Osman, ortanca kardeşinin adı Ahmet idi.
Babası Salih Osman ile annesi Hatice Osman çok yoksul insanlardı, babası pek çok iş yaparak hayatta kalmaya çalışıyordu, buna CMC madenlerinde çalışmak da dahildi. Bir kuyucu olarak uzun yıllar çalıştı, Lefkoşa’daki Ledra Palace Oteli’nin kuyularını da kazan oydu…
Babamın ailesi o kadar fakirdi ki, babam İrfan okula giderken ayağında potin yoktu. Babam İrfan henüz altı yaşındayken annesi ölmüştü ve bu yüzden babam zamanının çoğunu nenesiyle geçirmekteydi. Sonuçta dedem Lefkoşa’ya taşınmaya karar vermiş ve yeniden evlenmişti. Babam yedi yaşındayken Lefkoşa’ya taşınmışlardı…
Aynı köyden arkadaşı Kamil Ahmet de ailesiyle birlikte aynı dönem Lefkoşa’ya taşınmıştı – böylece dostluklarını devam ettirdiler.
İrfan Salih henüz 12 yaşındayken çeşitli sendika toplantılarına katılmaya başlamıştı… Özellikle kunduracılar sendikasının toplantılarına katılmaktaydı.”
DEVAM EDECEK