Ekonomik çevreler ve iş insanları Türk Lirası’nın yaşadığı değer kaybı nedeniyle alınması gereken tedbirleri sıraladı: “İthalattaki vergi oranları ya düşürülmeli, ya kaldırılmalı. Gıda, sağlık, temel ihtiyaçlardaki fonlar sıfırlanmalı. Türkiye’den yapılan ithalatta Türk Lirası’na geçilmeli. Kiralarda döviz kuru sabitlenmeli.”
Ayşe GÜLER
Türkiye Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararı ile birlikte Türk Lirası döviz karşısında ‘tuzla buz’ oldu.
Temel tüketim maddeleri başta olmak üzere yüzlerce ürüne gelen zamlar, bir yanda vatandaşların alım gücü eritti, bir yandan da ekonomiyi daralttı.
Ekonomik çevreler ve iş insanları Türk Lirası’nın yaşadığı değer kaybı nedeniyle alınması gereken tedbirleri sıraladı.
İş insanları, ithalattaki vergi oranlarının ya düşürülebilmesi ya da kaldırılması gerektiğini söyledi.
Gıda, sağlık, temel ihtiyaçlardaki fonların sıfırlanması önerisini de gündeme getiren iş insanları, Türkiye’den yapılan ithalatta Türk Lirası’na geçilebileceğini ifade etti.
YENİDÜZEN, ekonomik çevre ve iş insanları ile görüştü, Türk Lirası’nın döviz karşısındaki değer kaybına ilişkin ne yapılabileceğini sorguladı.
İş insanı Günay Çerkez, Türkiye’de faiz oranında yaşanan düşüş nedeniyle Türk Lirası’nın döviz karşısında değer kaybettiğini söyledi, “Türkiye’nin ekonomik performansı iyileşirse TL de değer kazanacak” dedi.
Ekonomi piyasalarında yaşanan sıkıntıyı düzeltmek için ‘sihirli bir değnek’ olmadığına da vurgu yapan Çerkez, vatandaşlara ‘harcamaları kısın, öncelikli harcamaları belirleyin’ çağrısı yaptı.
Metgin Ltd. Direktörü, iş insanı Engin Yeşilada, toplum ve ülke olarak fakirleştiğimizi söyledi, “Gerek iş sahipleri, gerekse işçi kesim kendi boyutunda fakirleşiyor. Bunun önlemi TL kullandığınız, büyümeyi sağlayamadığınız sürece olmaz” dedi.
Yeşilada, TL’de değer kaybı düşerken, ithalattaki vergilerin düşürülebileceğini belirtti.
Eski Devlet Planlama Örgütü Müsteşarı Ödül Muhtaroğlu, ithalatta döviz kuru sabitlemesi yapılması gerektiğini söyledi, tüm gıda, sağlık, temel ihtiyaçlardaki fonların sıfırlanmasının şart olduğunu dile getirdi.
Muhtaroğlu, “Kiralar konusunda kur sabitlemesine gidilmeli. Fiyat denetimleri artırılmalı” diye konuşarak, uzun vadede ise Türkiye’den yapılan ithalatta Türk Lirası’na geçilmesi gerektiğini ifade etti.
Onan Ltd Direktörü Ümit Süleyman, döviz kurlarına devletin müdahale edemeyeceğini ancak TL’deki değer kaybı sürerken hızlı tüketim ürünleri veya temel gıda malzemelerindeki fon veya vergilerin kaldırılması gerektiğini ifade etti.
Süleyman, döviz kurlarındaki yükselmenin Nisan 2022’ye kadar sürmesini beklediğini de sözlerine ekledi.
Öte yandan Ekonomist Mahmut Sezinler, gümrükte kur sabitlemeye gidilmesi halinde pahalılığın önüne geçilebileceğini belirtti.
Sezinler, bankalardaki borçların birçoğunun döviz bazında olduğuna işaret ederek, bu konuda da kurun sabitlenebileceğine değindi.
“Böyle giderse orta katman kaybolacak, gelir dağılımı bozulacak” diyen Sezinler, “Ciddi fakirlik veya ciddi zenginlik olacak. Bu hem siyasal hem de ekonomik çöküştür” şeklinde konuştu.
DÖVİZDE 1 YILDA UÇURUM FARK!
19 KASIM 2020 19 KASIM 2021
Euro: 9.18 TL Euro: 12.14 TL
Sterlin: 10.28 TL Sterlin: 14.48 TL
Dolar: 7.73 TL Dolar: 10.71 TL
Döviz kurlarında 1 yıl önceye göre ciddi fark yaşandığı görüşülüyor.
KKTC Merkez Bankası resmi döviz kuru bilgilerine göre; Euro geçtiğimiz yıl 19 Kasım 2020’de 9.18 TL’den işlem görüyordu. Dün ise Euro kuru 12.14 TL olarak kayıt altına alındı. 1 yılda Euro kurunda 2,96 TL artış yaşandığı görüldü.
Sterlin de durum değişmedi. 19 Kasım 2020’de 10.28 TL olan Sterlin kuru dün 14.48 TL’den işlem gördü.
1 yılda Sterlin kurundaki fark 4,20 TL olarak kayıt altına alındı.
Son dönemde ciddi şekilde tırmanışa geçen Dolar kurunda da uçurum fark yaşandı.
Bir önceki yıl, 19 Kasım’da 7.73 TL olan Dolar, 2.98 TL farkla 10.71 TL’ye dayandı.
İŞ İNSANLARI NE DEDİ?
İş insanı Günay Çerkez:
“Sihirli değnek yok, daha az harcama, daha çok üretim zamanı”
İş insanı Günay Çerkez, Türkiye’de faiz oranında yaşanan düşüş nedeniyle Türk Lirası’nın döviz karşısında değer kaybettiğini söyledi, “Türkiye’nin ekonomik performansı iyileşirse TL de değer kazanacak” dedi.
Ekonomi piyasalarında yaşanan sıkıntıyı düzeltmek için ‘sihirli bir değnek’ olmadığına da vurgu yapan Çerkez, vatandaşlara ‘harcamaları kısın, öncelikli harcamaları belirleyin’ çağrısı yaptı.
Çerkez, Kıbrıs’ın kuzeyine yapılan ithalatın ihracatın neredeyse 2-3 katı olduğuna değinerek, “Daha fazla üretken olup, daha az harcama” önerisinde bulundu.
“Komşu arabayı değişti, ben de değişeyim diyen vatandaşlar var. Artık, nakidin yoksa beklemek zorundasın” diyen Çerkez, gözle görülür şekilde olmasa da geçmişteki gibi göç olaylarının yaşanabileceğine de değindi.
Çerkez, Kıbrıs’ın kuzeyinde kullanılan para biriminin TL olduğunu, bu konudaki gelişmelerin Türkiye’deki yönetimin yapacağı iyileştirmeyle bağlantısı bulunduğunu kaydetti.
“Kısa vadede KKTC’nin bir şey yapması mümkün değil” diyen Çerkez, “Türkiye’nin ekonomisi ciddi şekilde güçlenmezse sıkıntılar devam edecek. Daha ekonomik yaşamayı öğreneceğiz” dedi.
Çerkez, “TL faizlerinin yükseltilmesi gerekir ki yabancı yatırıcımlar, TL’yi ucuza alıp, zaman içinde 6 ay 1 sene sonra karlı çıksın. TL’nin değer düştüğünde, TL’si olanlar satıp bu para biriminden ayrılıyor” şeklinde konuştu.
Metgin Ltd. Direktörü, iş insanı Engin Yeşilada:
“İthalattaki vergiler düşürülmeli”
Metgin Ltd. Direktörü, iş insanı Engin Yeşilada, toplum ve ülke olarak fakirleştiğimizi söyledi, “Gerek iş sahipleri, gerekse işçi kesim kendi boyutunda fakirleşiyor. Bunun önlemi TL kullandığınız, büyümeyi sağlayamadığınız sürece olmaz” dedi.
Yeşilada, TL’de değer kaybı düşerken, hükümetin atabileceği adımları da sıraladı.
İthalattaki vergilerin düşürülebileceğini belirten Yeşilada, “Firmalar kendi aralarında rekabet ettiğinden dolayı biri düştüğünde diğeri de düşecek” şeklinde konuştu.
Yeşilada, şu anda ürün ithal ettikleri farklı firmaların ürünlerinin yüzde 20 ile yüzde 180 arasında zamlı geldiğini söyleyerek, “Ürünler zamlı geliyor ve bu zamlar bitecek gibi değil” diye konuştu.
Dünyada yaşanan pandemi nedeniyle üretimin azaldığını, nakliye ücretlerinin ise ciddi şekilde yükseldiğini ifade eden Yeşilada, “TL kullandığımız için dövizdeki artışla birlikte Türkiye’deki mallar bile pahalı oluyor” dedi.
Yeşilada, “Dün çok iyiydik bugün kötüyüz, yarın daha kötü olacağız” diyerek, TL’deki değer kaybının 3 ay ile 6 ay arasında daha da hissedileceğini kaydetti.
Yeşilada, “Şimdi kar değil, ayakta kalabilme zamanı” şeklinde konuştu.
Eski Devlet Planlama Örgütü Müsteşarı Ödül Muhtaroğlu:
“İthalatta döviz kuru sabitlemesi yapılmalı”
Eski Devlet Planlama Örgütü Müsteşarı Ödül Muhtaroğlu, ithalatta döviz kuru sabitlemesi yapılması gerektiğini söyledi, tüm gıda, sağlık, temel ihtiyaçlardaki fonların sıfırlanmasının şart olduğunu dile getirdi. Muhtaroğlu, “Kiralar konusunda kur sabitlemesine gidilmeli.
Fiyat denetimleri artırılmalı” diye konuşarak, uzun vadede ise Türkiye’den yapılan ithalatta Türk Lirası’na geçilmesi gerektiğini ifade etti.
Son 3 ayda yüzde 4 faiz artışının kurlarda yüzde 30 yükselişe neden olduğunu, bu nedenle de Türk Lirası’nın yüzde 25 oranında değer kaybettiğini dile getiren Muhtaroğlu, “Bu kararı ekonomik açıdan açıklayamıyorum” şeklinde konuştu.
Muhtaroğlu, Türkiye’de Aralık ayında para politikası kurulunun toplanarak değerlendirme yapacağını hatırlatarak, “Buna karşın faiz indirimi olabilir de olmayabilir de yönünde açıklamalar yapılıyor. Bu tarz açıklamalar piyasalara güven vermez” şeklinde konuştu.
Türkiye’de enflasyon oranının yükseldiğini, bu aşamada döviz kurlarının aşağıya düşmesinin zor olduğunu belirten Muhtaroğlu, söz konusu durumun piyasaya zam olarak yansıdığını kaydetti.
Muhtaroğlu, somun ekmeğe bir yılda yüzde 80 zam geldiğini ancak asgari ücretin yerinde saydığını ifade ederek, “Kısır döngü içerisindeyiz. Açlık sınırı 4 bin 552 TL oldu. Asgari ücretin üzerinde açlık sınırı var” dedi.
Geçtiğimiz yıla kıyasla iki kat yüksek enflasyonla karşı karşıya olunduğunu belirten Muhtaroğlu, “Sağlık ücretlerindeki zamlar yüzde 30’lara yaklaştı, gıda zammı yüzde 30’a ulaştı. Hükümet seyrediyor” diye konuştu.
Onan Ltd Direktörü Ümit Süleyman:
“Hızlı tüketim ürünleri veya temel gıda maddelerindeki fon veya vergiler kaldırılmalı”
Onan Ltd Direktörü Ümit Süleyman, döviz kurlarına devletin müdahale edemeyeceğini ancak TL’deki değer kaybı sürerken hızlı tüketim ürünleri veya temel gıda malzemelerindeki fon veya vergilerin kaldırılması gerektiğini ifade etti.
Süleyman, döviz kurlarındaki yükselmenin Nisan 2022’ye kadar sürmesini beklediğini de sözlerine ekledi.
“Türk Lirası’nın durumu hiç parlak değil. Duracak gibi de gözükmüyor” diyen Süleyman, ekonomik akla uygun şekilde önlem alınmadığı sürece de TL’deki değer kaybının süreceğini belirtti.
Süleyman, hızlı tüketim ürünü tedarikçisi olarak ülkeye gelen birçok malzemede çok ciddi zamlar olduğunu belirtti.
Genel olarak dünya piyasasında gıda fiyatlarının arttığını, hammaddelerde ciddi sıkıntılar yaşandığını ifade eden Süleyman, nakliyede de ciddi sıkıntılar olduğunu kaydetti.
Süleyman, “Bu maliyetlere ciddi şekilde yansıyor. Bu gibi durumlarda ne tüketici ne tedarikçinin yapacak bir şeyi yok” şeklinde konuştu.
Ekonomist Mahmut Sezinler:
“Orta katman kaybolacak, gelir dağılımı bozulacak”
Ekonomist Mahmut Sezinler, gümrükte kur sabitlemeye gidilmesi halinde pahalılığın önüne geçilebileceğini belirtti.
Sezinler, bankalardaki borçların birçoğunun döviz bazında olduğuna işaret ederek, bu konuda da kurun sabitlenebileceğine değindi.
“Böyle giderse orta katman kaybolacak, gelir dağılımı bozulacak” diyen Sezinler, “Ciddi fakirlik veya ciddi zenginlik olacak. Bu hem siyasal hem de ekonomik çöküştür” şeklinde konuştu.
Sezinler, Türkiye’nin ekonomi birimine ters hareketler yaptığını da söyleyerek, adım adım İslami finansa doğru gittiğini ifade etti.
“Amerika faizleri düşürdüğünde dolar değer kaybetmiyor. Ancak Türkiye’de durum böyle değil” diyen Sezinler, söz konusu durumun Türkiye’deki risk faktöründen kaynaklandığını kaydetti.
Sezinler, Türkiye’de 2022 yılında da Türk Lirası’nda istikrar sağlama pozisyonu görülmediğini belirtti.