EKONOMİK SORUNLAR MASADA
EKONOMİ SOHBETLERİ / Dilek ÖNCÜL
Bu hafta geçtiğimiz günlerde Bürksel’de temaslarda bulunan Kıbrıslı İş Kadınları ile birlikteyiz. Kıbrıs Türk İş Kadınları Derneği ile Kıbrıs İş ve Profesyonel Kadınlar Federasyonu üyesi kadınlarımız, Dernek ve Federasyon arasındaki ilişkiyi Brüksel ziyareti ile pekiştirdiler. 17 ve 18 Ocak’ta Avrupa Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu’nda çeştili tartışma ve bilgilendirme toplantılarına katılan kadınlar, ziyaretin son derece verimli geçtiği düşüncesini dile getirdiler. Kadınlar, Kıbrıs sorununun çözümüne dair ise “siyasilerin yapamadığını belki biz iş insanları ticaretle başarır, barışı sağlayabiliriz” ifadesini kullandılar...
Artemis Kasapi:
Kıbrıs İş ve Profesyonel Kadınlar Federasyonu üyesiyim. Brüksel’de iki şahane gün geçirdik, yeni arkadaşlıklar kurduk. Onlarla Kıbrıs’ta yeniden görüşmek isterim. Bence Kıbrıs’a dönüp Kıbrıs sorununu çözmemiz gerekiyor. Kıbrıslı Rumlar ve Türklerin, birleşik bir Kıbrıs’ta birlikte yaşaması gerektiğini düşünüyorum. Avrupa Birliği’nde sınırlar yok. Bunu Brüksel ziyaretimizle de daha iyi gördük. Bizim ülkemizde de sınırlar olmamalı.
Berna Çelik Doğruyol:
Avrupa Birliği, Kıbrıslı iş kadınlarını, Kıbrıs Türk İş Kadınları Derneği’nin talepleri ve girişimleri üzerine davet etti. Güney Kıbrıslı iş kadınlarına böyle bir birlikteliğe adım atıp Brüksel’e gelmeyi kabul ettikleri için teşekkür ederiz. Ayrıca, Avrupa Komisyonu’na ve Kıbrıs’ta bulunan AB Evi’ne böyle bir fırsatı iki topluma da yarattıkları için, böylesi eğitici ve ticari aktiviteyi pekiştirici, geliştirici bir ziyarete olanak sağladıkları için çok teşekkür ederiz. Brüksel’de yapmış olduğumuz workshoplarda iki toplumun şu anda yaşadığı ve bütün Dünya’nın yaşadığı ekonomik kriz esnasında iki toplumlu ticari faaliyetlerin nasıl geliştirilebileceği ve bu ticari faaliyet sonucunda da iki toplumu nasıl yakınlaştırıp kaynaştırabilecekleri yönünde tartışmalar yapıldı. Çok verimli geçtiğine inanıyorum. Kendimizi çok iyi bir şekilde temsil ettik. Kıbrıslı Türk iş kadınları, Avrupa Komisyonu ve Parlamentosu’nu yakından tanıma fırsatı da buldular. Avrupa Komisyonu’nun işleyişi, yasaları, Kıbrıs Türk Toplumu için nasıl yasal girişimler başlatma arzusunda oldukları, özellikle Kıbrıslı Türkler üzerindeki ekonomik ambargoların kaldırılması yönünde çalışmalarının olduğunu ancak henüz politik sıkıntılardan ötürü bir sonuca ulaşılamadığı konusunda bilgilendik. Ancak Kıbrıslı Türklerin üzerindeki ambargoların kaldırılma faaliyetlerinin detaylı tartışılması maalesef mümkün olmadı. Bizim talebimiz üzerine bu konunun derinlemesine tartışılması gerektiği Avrupa Komisyonu tarafından kabul edildi. Önümüzdeki Şubat ayı içerisinde Avrupa Komisyonu Kıbrıs Türk Toplumu Görev Birimi Başkanı Michaela Di Bucci Şubat’ta Kıbrıs’a geleceğini ve bu konunun derinlemesine görüşüleceğini söyledi. Bu da bizim için çok önemli bir gelişme oldu.
“KARŞILIKLI TİCARET YAPMA ARZUSU...”
Birgül Güvenir Beyatlı-Kıbrıs Türk İş Kadınları Derneği Başkanı:
Avrupa Birliği’ne ilk temas olduğu için bu davet bizim için gerçekten özel bir davet. Daveti aldığımızda her yönü ile Yönetim Kurulu’nda tartıştık. İki toplumlu olduğu için çok olumlu sonuçlar yaratacağına inandık ve daveti kabul ettik. Ziyaretimiz çerçevesinde, Avrupa Komisyonu’nda ve Parlamentosu’nda gerçekleşen temaslar, bilgilendirmeler herkesi çok memnun etti. En önemlisi yapılan sunumlar sonrasında yaratılan konuşma ve tartışma ortamlarında ileride iki toplumun karşılıklı ticaret yapabilmesi için gerekli olan eksikliklerimiz görüldü. Birlikte ticaret yapmaya niyet edersek nasıl yapabilirizi tartışmamız gerekecek. Bu nedenle temasların devamının uygun olacağını iki taraf da kabul etti. İki taraf da temasların devamı için istekli. Önümüzdeki aylarda yine Avrupa Birliği’nin desteği ile yuvarlak masa toplantıları gerçekleştireceğiz. Yeşil Hat Tüzüğü konusunda daha geniş bilgiler elde edeceğiz. Ayrıca aramızda güzel bir arkadaşlık-dostluk kuruldu, AB’nin çalışmaları hakkında bilgi aldık, Kıbrıs Türk Toplumu’nun temsilcisi ile görüştük. Genel olarak hem derneğimiz adına hem de ekonomik yaşamımız adına çok verimli sonuçlar doğuracak olan bir gezi oldu diye düşünüyorum.
“KADINLAR YAKINLAŞMA ADINA İSTEKLİ”
Evren Bağlarbaşı Özerden:
Brüksel ziyaretinden beklentim hem Kuzey ve Güney’deki iş kadınlarının yakınlaşması hem de Avrupa Birliği’nde özellikle Lizbon antlaşmasından sonra olan değişiklikleri gözlemlemekti kendi adıma. İki amacıma da ulaştığıma inanıyorum. Özellikle daha önce katıldığım iki toplumlu etkinliklere baktığımda bu topluluğun yani iki tarafın iş kadınlarının olaylara daha mantıklı baktıklarını ve yakınlaşma adına daha istekli olduklarını görmek beni bireysel olarak çok sevindirdi. Onun dışında güzel arkadaşlıklar da edindiğimize inanıyorum. Çok güzel, etkin bir geziydi. Bize bu olanağı tanıdığı için Komisyon’a teşekkür ediyorum.
Göksel Düzgün:
Kıbrıs’ta Avrupa Birliği temsilciliği ile başlatılan görüşmeler neticesinde Brüksel’den bir davet aldık. Bu daveti derneğimizde görüştük, değerlendirdik. Çok özel sorunlarla boğuşmakta olan biz iş insanlarının böyle bir temas çerçevesinde Brüksel’de sesini duyurabileceğimizi, sorunlarımızı bir kez daha iş kadınlarının ağzından aktarabileceğimizi düşünerek böyle bir geziye katılma kararı aldık. Sekiz Türk ve sekiz Rum eşit temsiliyetle Brüksel’de olmamız, yanımızda basından arkadaşlarımızın da bizlerle olması sesimizi daha da güzel duyurmamıza katkı koyacaktır diye düşünüyorum. Bu yüzden böyle bir etkinliğe katıldığımız için mutluyuz. Gerçekten uyumlu bir ziyaret oldu. Çok dolu iki gün yaşadık. Avrupa Birliği yetkilileri ile görüş alış-verişinde bulunduk. Bizimle birlikte benzer sorunlar yaşayan arkadaşlarla da sorunları değerlendirme, görüşme imkanımız oldu. Kıbrıs’ta Türk iş insanlarının izolasyonlardan dolayı daha da özel sorunları vardır. Bunları da orda görüşme ve aktarma imkanımız oldu. Tabii ki sadece aktarma, görüşme yeterli olmayacaktır. Bunların devamlılığı, bunların çözümü doğrultusunda sorgulama, sürekli takip önemli. Bu da bizim görevlerimiz arasındadır diye düşünüyorum. Bunu başarabilirsek sanırım atılan bir adımın arkasına yeni adımlar da atmış olacağız. İki toplumun İş Kadınları olarak, temaslarımızı geliştirmek ve birlikte iş imkanları yaratabilir miyiz diye yeni görüşmeler yapmak hepimizin ortak arzusudur. Döndükten sonra bunun koşullarını deneyeceğiz ve inşallah iş kadınları bu konunun çözümü doğrultusunda da yeni adımlar atmış olacak. Hepimize kolay gelsin.
“Ortak adım atma umudu”
Kıbrıs İş ve Profesyonel Kadınlar Federasyonu Başkanı Kikoula Cotsapas:
Bir grup Kıbrıslı Rum ve Türk iş kadını, Brüksel’de, Avrupa Birliği enstitülerini ziyaret etmek için bulunuyoruz. Avrupa Birliği Komisyonu’nu ziyaretimizde Komiser Androulla Vasiliu ve diğer yetkililerle bir araya geldik. Bize Komisyon bünyesindeki değişik bölümlerin çalışmalarını anlattılar. Avrupa Parlamentosu’nu da ziyaret ettik ve yetkililerden Parlamento hakkında bilgi aldık. Çok iyi bir ziyaretti; Avrupa Birliği hakkında detaylı bilgi aldık. Çok iyi bir ziyaretti çünkü Kıbrıslı Rum ve Türkler bir araya geldik, çeşitli konuları tartıştık ve yeniden buluşmak üzere anlaştık. Umarım Kıbrıs’ta iki toplumlu temaslar gerçekleştirir ve ticaret adına ortak bir şeyler yapabiliriz. Bence çok aydınlatıcı bir ziyaretti. Tüm Kıbrıslı iş insanlarının buraya gelmesini, yetkilileri dinlemesini ve Kıbrıs’ta ortak bir şeyler yapabilmesini umuyorum.
Lenia Iacovides:
Çok ilginç bir ziyaretti. Avrupa Birliği’nin nasıl çalıştığını daha iyi anlamama yardımcı oldu. Özellikle bürokrasi ile ilgili kafamda bir imaj oluşmasına katkısı oldu. Bürokrasinin nasıl işlediğini öğrendim. Üye ülke hükümetlerinin, ülkelerini daha iyi yönetebilmesinin ne kadar önemli olduğunu gördüm. Ayrıca, Yeşil Hat Tüzüğü ile ilgili toplantı benim için çok ilginçti. Çok yararlı olduğunu düşünüyorum. Kıbrıslı iş kadınları olarak bir araya geldik; birbirimizi tanıma, herkesin ne işle uğraştığını, nasıl çaba harcadığını anlama fırsatını yakaladık. Umarım yeniden bir araya gelebilir ve iş yapmaya devam ederiz.
Seray Gürün:
Avrupa Birliği’nin düzenlemiş olduğu gezide Kuzey ve Güney’deki iş kadınları bir araya geldik. AB’nin yapısı, projeleri hakkında bilgi aldık. İki toplumun iş kadınlarının kaynaşması güzeldi. Devamını diliyorum.
“Siyasilerin yapamadığını iş insanları yapar belki”
Semral Erel:
Avrupa Komisyonu’nun daveti üzerine Brüksel’e geldik. Her iki toplumdan sekizer iş kadını davet edildi. Ziyaretimiz çerçevesinde, Avrupa Komisyonu’nun işleyişi, Avrupa Parlamentosu hakkında bilgi aldık. Özellikle ambargolar altındaki Türklerin işlerini nasıl geliştirebileceği, Avrupa Birliği’nde aranan vasıfları nasıl elde edebileceği, finansmana erişiminin nasıl olacağı hakkında bilgilendirildik. İşlerimizi geliştirmemiz için her türlü imkanı bize sağlayabileceklerini gösterdiler. Çok küçük yaşlarda çocuklarımıza girişimcilik ruhunu aşılamanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha kavradık. Küçük yaşta çocuklarımıza girişimcilik eğitimi sağlamamızı, çevremizdeki okulların da desteğini alarak girişimciliği teşvik etmemizi önerdiler. Verimli bir toplantı oldu. Tahmin ederim ki, böyle toplantılar, Kıbrıs’ta bir anlaşmaya varılmasına katkı koyacak. Siyasilerin yapamadığını belki biz iş insanları ticaretle başarır, barışı sağlayabiliriz. Çünkü ticaretin dili, dini yoktur.
Şenay Ekingen:
Avrupa Birliği’nin, iki toplumun iş kadınları derneklerini bir araya getirmesi bir ilktir. Ayrıca, her iki toplumun bu adımı kabul etmesi, Brüksel’e gelmesi, benim için çok önemlidir. Toplumlararası yakınlaşmada bütün meslek gruplarının paralel ilişkisine inandığım gibi, iş dünyasının da birbiri ile yakın temasta ve yapabildiği kadar iş birliğinde olması gerektiğine inanlardanım. Bu çalışmanın bu anlamda küçük bir kapı olduğunu, umut yaratabileceğini düşünmekteyim. İki tarafın kadınları olarak yakınlaşmaya istekliyiz. Bunu hissettim, bunu gördüm. Tabii ki bunun yanında Avrupa Birliği’nde yaptığımız çalışmalarda ve bize aktarılan bilgilerde bir kısım bilginin bizde eksik olduğunu fark ettim. Bunun değişik sebepleri vardır mutlaka. Gerekli bilgilerin günlük hayatımızda kullanılabilmesi için başka toplantılara da ihtiyacımız var. Bu nedenle muhtemelen Şubat ve Nisan ayında iki toplumlu, belli başlıklar altında, iki çalışmanın daha yapılacağı sözünü verdiler bize. Birinci konu her iki toplumu da ilgilendiren yeni girişimcilere verilecek katkı konusuydu. İkinci konu da Yeşil Hat Tüzüğü ile ilgilidir ki bu daha ziyade Kıbrıs Türk Toplumu’nu ilgilendiriyor. Çünkü üretip satabiliyorsak ekonomik olarak gelişebiliyoruz. Ve ekonomik olarak gelişebilirsek eğer toplumumuza, ülkemize sahip çıkabiliriz. Bu anlamda ürettiklerimizi satmak konusunda inatçı, ısrarlı ve kararlı olmalıyız. Yeşil Hat Tüzüğü’nden ne kadar bir şey kapabilirsek kapmamız ve bu kaptıklarımızı da toplumumuzun bilgisine sunmamız gerek ki üreticilerimiz kendini zamana, çağa ve ihtiyaca uyarlayabilsin.
Şengül İyigün:
Kıbrıslı Türk iş kadınları ve Kıbrıslı Rum iş kadınlarının hep birlikte böyle bir organizasyona katılmaları bir ilk. Bu fırsatı bizlere sağlayan Avrupa Birliği’ne teşekkür ediyoruz. Bana göre bu çalışma, ilk olmasına rağmen, çok verimli olmuştur. Ümitli ve mutluyuz.