Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ortak açıklama yapıyor.
Cumhurbaşkanı Akıncı özetle şunları kaydetti;
"Görüşmemizin odak noktası Kıbrıs Konusu. Doğalgaz kaynakları konusunu da değerlendirdik. Birlikte vardığımız ortak tespitler var. Kıbrıs’ta çözümü hepimiz istiyoruz ve gerekliliğine inanıyorum. Bunun ancak müzakerelerle ELDE EDİLECEĞİNİ DE BİLİYORUZ. İş ola müzakere döneminin artık kapandığının da bilinmesini istiyoruz. Ucu açık müzakere dönemi artık geçti.
Sonuç odaklı ve takvimli bir süreç başlarsa ancak o şekilde sonuç alınır.
Herhangi bir çözümün adının siyasi eşitlik olacağının da altını çizdi. Rum tarafının bu konuda geriye adım attığı tespitini de yaptık.
Akıncı: Hepimiz çözümü istiyoruz ve bunun müzakerelerle ele edilebileceğinin bilincindeyiz. Ama iş ola müzakere donemi kapandı.
Artık geldiğimiz kavşakta açıklıkla ifade etmek lazım. Crans Montana’da çok ciddi müzakereler yürütüldü, çözümsüz dağılmak üzere iken, Sayın Anastasiades’in Sayın Çavuşoğlu’na bir yaklaşımı oldu. Rum toplumunun yetkiyi paylaşmakta hazır olmadığı ve artık iki toplumu çözümün konulması gerektiği yönünde bir şeyler söyledi. Sonra ‘gevşek federasyondan’ bahsetti. Benimle yaptığı görüşmede yetkilerin aktarılmasından bahsetti, önerilerin de altı boş kaldı.
Anastasiadis Crans Montana'da Çavuşoğlu’na iki devletli bir çözümün gündeme gelmesi gerektiğini söyledi.
Ne istiyor Anastasiadis, neyi görüşmek istemektedir? Açıkça ortaya koymalıdır. Görüşmeye hazırız, ne görüşmek istediğine karar versin.
Ben, ne istiyor Sayın Anastasiadis ne istiyor, neyi talep ediyor Rum toplumu adına bunu ortaya koymalıdır ki, oturalım konuşalım çağrısı yapıyorum.
Eğer gerçekten ne istediği konusunda bizimle gayrı resmi de olsa görüşmeye hazırsa, bu adaya barış ve huzur getirecek bir uzlaşmayı sağlamaya hazırız.
Sayın Lute, ortak bir anlayış var mı bunu yakalama çabası içerisindedir. Avrupa Parlamentosu seçimleri Brexit süreci var."
"Hiçbir seçeneği dışlamıyoruz, hiçbirini de dayatmıyoruz"
TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu özetle şunları söyledi;
"Çok verimli toplantılar gerçekleştirdik. İkili işbirliğimizi nasıl geliştireceğiz. KKTC’ye nasıl daha fazla destek verebiliriz konuştuk.
Gayrı resmi bir şekilde sürdürdüğümüz toplantılarla ilgili Sayın Cumhurbaşkanı’na bilgi verdik. Destek verdiğimiz süreçler neden başarısız oldu, ne yapmamız lazım, bunları görüştük. En son Crans Montana’da federasyon için masaya oturduk. Esneklik gösteren Kıbrıs Türk Halkı’nın temsilcileriydi ve Türkiye’ydi. Yaklaşım sağlanan konulardan bile geri attılar. Gördük ki Rum kesimi hiçbir şeyi paylaşmaya hazır değil. Sayın Anastasiades bunu ikili görüşmelerimizde itiraz etti.
Biz yeni bir müzakereye başlamadan her şeyden önce neyi müzakere edeceğimizi bilmemiz lazım. Biz hep çözüm istedik. Siyasi eşitliğe dayanan, adil, kalıcı bir çözüm istedik.
Bugüne kadar yaptığımız gayrı resmi temaslarda bunu söyledik. Hiçbir seçeneği dışlamıyoruz, hiçbirini de dayatmıyoruz.
Kıbrıs Türk Halkı’nın da rezervler üzerinde hakkı var. Ortak bir çözüm bulunarak hakça paylaşılması lazım.
Eğer iki tarafında hakkı var diyorsak formüller bulunabilir, AB’nden de istediğimiz buydu, siz bir formül bulun. Paylaşacaksan şimdi niye garanti altına almıyorsun, alamam… Samimiyetsiz yaklaşımlar.
Biz Kıbrıs Türkünün hakkını koruruz, sadece sismik araştırma değil sondajı da yapacağız. Artık biz de gereğini yapacağız.
Verimli toplantılar için Sayın Cumhurbaşkanı’na ve tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum. ."
Akıncı ve Çavuşoğlu, basın toplantısının ardından soruları yanıtladı.
Çavuşoğlu sondajla ilgili bir soruya karşılık, "KKTC’nin ruhsat verdiği alanlarda sondaj yapacağız ve münhasır ekonomik bölgelerde de sondajlara başlayacağız" dedi.
Akıncı ise çözüm ile ilgili bir soruya karşılık, "KKTC’yi ekonomi ve demokrasisi ile geliştirmek, dış ilişkilerini geliştirmek ertelenemez diye yıllardır söylemekteyim. Öte yandan da çözüm bekleyen bir sorunumuz var, bu da ertelenemez bir vaka… Bir taraftan daha iyiye, daha güzele gitmeye çalışacağız, bir taraftan da çözüm için çalışacağız. Ben hep çözümü isteyen bir lider oldum, bunun için çaba sarf ettim, sarf etmeye de devam edeceğim ama her şeyimizi de çözüme endeksleme lüksümüz yok. Bizim dışımızdaki nedenlerle olamıyorsa ki bugüne kadar da böyle oldu, olmadı ama hayat da durmadı. Yine öyle olacak" yanıtını verdi.