Kıbrıs’daki şehir, kasaba, köy isimlerinin topyekün Rumca olduğunu zannedenler çok. Aslında öyle değil. Hangi ismin nerden geldiği, zaman içinde nasıl değişikliklere uğradığını anlatan kitaplar var. Meraklısı araştırır, bulur, öğrenir. Konumuz bu değil ama.
Lefkoşa’nın nasıl Lefkoşe oluverdiğini hiç kimse anlamamıştı. Hiç benimsememişti de aslında. Mağusa’nın nasıl Magosa olduğunun hikayesi de aynıydı. Kıbrıslı Türk yıllarca sordu durdu, Lefkoşa neden Lefkoşe oldu, Mağusa neden Magosa oldu diye. Doğru düzgün bir cevap da alamadı, doğru düzgün bir açıklama da. Neyse ki sonunda, Lefkoşa’yı Lefkoşe, Mağusa’ya Magosa yapanlar (!) (çoğu) sonunda ‘doğru’ya döndü.
Yerleşim yerlerinin isim değişiklikleri harekatının büyüğü, 1974 Savaşı’ndan sonra yaşandı. Artık ada bölünmüştü ya, artık Kuzey, Türk toprağı olmuştu ya, Gavurca (!) isimlerin tümü değişmeliydi. Lefkoşa, Mağusa ve Girne (ve Lefke) dışındaki büyük yerleşim yerlerinin adları patır kütür değiştiriliverdi. Kim değiştirdi ? Nasıl değiştirdi ? Neye dayanarak değiştirdi ? Bu sorular cevapsız kaldı. (En azından ben, bu soruların cevaplarını bulamadım. Öğrenirsem çok mutlu olacağım.)
Bir bölgedeki değişikliklerle ilgili bir söylenti, beni hem düşündürmüş hem de güldürmüştü. Rivayete göre, bölge komutanlarından biri karar vermiş Bafra, Gelincik ve Sipahi köylerinin isimleri için. Aynı rivayete göre Komutan, “Buraları tütün bölgesi öyleyse bu köylerin isimleri de Bafra, Gelincik, Sipahi olsun” demiş ve öyle olmuş. Üçünün de o dönemde Türkiye’de Tekel’in ürettiği sigara markalarından olduğunu hatırlatalım.
***
Türkiye’de de , Cumhuriyet döneminde, bazı ‘özel’ bölgelerde bazı ‘özel’ isim değişiklikleri yaşanmış olduğunu biliyoruz. Ama değiştirilmeyen veya değiştirilemeyenler çok. Bunların kökenini araştıran oldu mu acaba ? Örneğin,
Adana’nın, adını, Bizanslı Adanos’tan; Ankara’nın, adını, İslam kaynaklarına göre Enguni veya Yunan Aguirada’dan; Antalya’nın, adını, MÖ II.YY.’da Bergama Kralı olan Attalos (Adalia/Antalia)’tan; Bursa’nın, adını, Bitinya Kralı Prusias’tan; Edirne’nin, adını, Roma İmparatoru Adrian’dan; İzmir’in, adını, Kıbrıs Kralı Kinyras’ın kızı Smyrna’dan; Manisa’nın adının Yunanca Magnesia’dan; Sinop’un adını Yunan Tanrıçası Sinope’den, Konya’nın, adını, İsa’nın tasviri anlamına gelen Ikonyum’dan aldığını biliyor muydunuz ?
Ben de bilmiyordum, araştırdım, öğrendim. Ve düşünmeye başladım. Bir yerlerin gerçek ve tarihten gelen adını bir parmak şıklatmasıyla değiştirmek bu kadar kolay olabilir mi diye....