İçimizdekiler/ Ülviye Akın Uysal
(Emekli Kaymakam)
Kendimi tek kelime ile tanımlayacak olsam… İnadına mücadeleci… Korkusuz
Şu an yaptığım işi yapmasaydım… Makine mühendisi olmak isterdim
Benim gündemimi en fazla meşgul eden… Geneli zannedersem; geleceğimiz, gençlerimiz, çocuklarımız, adamıza çözüm ve barışın gelmesi.
Kayıtsız kalamadığım şey… Kullanılma… Halktan alınan güç ve yetkiyi kendileri için kullananlara karşı
En büyük pişmanlığım… Zamanında üniversiteye gitmeyişim
En büyük sevincim… Kızım ve oğlumun doğumu… Yani babalık duygusu – Sorumluluk.
Hayatımın dönüm noktası… Üsler – Adana – İskenderun – Mağusa ve üniversiteye gidişim.
Beni en çok etkileyen yazar… Emek var, tüm yazarlara saygı duyuyorum.
Başucumdaki kitap… Kaplumbağalar – Fakir Baykurt.
En keyif aldığım müzik… Özgün müzik yanında klasikler
En son izlediğim film… 40 yıl oldu. Ankara Batı sinemasında, Robert Redford ile Faye Dunaway’in oynadığı, “Akbabanın 3 Günü”nü (“Three Days of the Condor”) izlemiştim.
Kendim için son aldığım şey… Bir mont ve bir çift ayakkabı
Dolabımdaki en gereksiz şey… Takım elbiseler ve kravatlar.
Benim için alınabilecek en güzel hediye… Bir T-Shirt olabilir.
Kendimle ilgili değiştirmek istediğim şey… Aileme, çocuklarıma, torunlarıma daha fazla vakit ayırma.
Kendimde beğendiğim özellik… Çok yönlü olmam, birçok işi bir arada götürebilirim.
Olmasa da olur… Klasik olacak… Savaşlar.
Olmazsa olmaz… Aynen o da klasik… Ailem.
En iyi yaptığım yemek… Tüm yemekler… Humus çorbasında iddialıyım.
Hayalimdeki dünya… Kin, nefret, açlık, yoksulluk ve ihanetlerin, savaşların olmadığı bir dünya… gerçekleşmeyeceğini bile bile.
Aşk benim için… Her şey için, eşim için, çevrem için…
Onunla çok tanışmayı isterdim… Zaten tanıştım, birlikteyiz.
Görmek istediğim yer… Takıntım yok ama Paris olabilir.
Mutlaka yapmak istediğim… Bu saatten sonra eşimle birlikte, gemi ile her sabah bir limanda uyanmak.
Son olarak söylemek istediklerim… Barış için, baskıya, şiddete, ırkçılığa, nefrete ve ihanete karşı, insanlık adına, hep birlikte mücadele edelim.