Bağımsızlık Yolu, Sosyal Sigortalar Dairesi önünde toplanarak, işsizlik ödeneğinin azaltılmasını protesto etti.
Bağımsızlık Yolu’nun basın açıklamasını Ahmet Karakaşlı okudu.
“İŞSİZLİK SİGORTASININ AZALTILMASI KABUL EDİLEMEZ”
Covid 19 pandemisi nedeniyle, halk sağlığı için alınması gereken önlemler hayata geçirilirken, sürecin sosyal ve ekonomik bütün yükünün özel sektör emekçileri ve küçük esnafın sırtına bindirildiğini ileri süren Bağımsızlık Yolu, pandemi süresince elzem sektörlerde bulunan birçok özel sektör emekçisinin, kendileri ve sevdiklerinin yaşamlarını riske atarak çalışmalarına rağmen, bu süreçte maaş kesintileri ile yüzleştiklerini, daha ilk haftalardan, yüzlerce işçinin işini kaybettiğini ve sokağa çıkma yasağının sona ermesi ile birlikte çalışma yaşamının cehenneme dönüştüğünü söyledi.
Karakaşlı, “İşini kaybeden özel sektör emekçileri ve iflas etmekle karşı karşıya kalan küçük esnaf; ne yazık ki esas işlevi böylesi dönemlerde emekçilerin korunmak olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nı yanında değil, karşısında bulmuştur” dedi.
“Yıllarca teşvikler, hibeler, katkılar ve aflarla beslenip semirtilen ultra zenginlerin saçının teline bile zarar gelmezken; bu sürecin ekonomik yükünün emekçilere, küçük esnafa yıkılmasının kabul edilemeyeceği” belirtilen açıklamada, “Servet vergisi uygulayarak, en zengin kesimin elini taşın altına koymasını sağlamak yerine; böylesi bir dönemde kaynak olmadığı bahanesine sarılarak, özel sektörde çalışan insanlarımızı kaderleri ile baş başa bırakan hükümet; bu yetmezmiş gibi emekçilerin kendi birikimleri ile oluşmuş sosyal güvencelerine karşı da saldırıya geçmiştir.” iddiasında bulunuldu
İşsizlik sigortasının, bir emekçi için yeniden iş bulana kadar yetersiz de olsa bir gelir sahibi olmasının yolu olduğunu belirten Bağımsızlık Yolu, on yıllarca birikimleri ile bu sigortayı oluşturmuş emekçilerin, en çok ihtiyaç duydukları zamanda bu sigortayı anlamsız kılacak adımlar atan UBP-HP hükümetinin, özel sektör emekçilerine en büyük ihaneti yaptığını savundu.
Bağımsızlık Yolu, “Pandemi gündeme gelmeden önce prim günlerine göre; 120, 150 ve 180 gün boyunca ödenmesi öngörülen işsizlik sigortasını 120 gün ile sabitlemek; asgari ücret üzerinden yatırımı yapılan emekçilerin 2000 TL’nin üzerinde olan işsizlik maaşını 1500 TL’ye düşürmek, işsiz insanların cebine el atmaktan başka bir şey değildir ve kabul edilemez” dedi.
Hükümetin bu yaptığının asla kabul edilemeyecek, hiçbir ahlak anlayışı ve adalet ilkesi ile izah edilemeyecek, bir tutum olduğunu savunan Bağımsızlık Yolu, üstelik hükümetin, bunu yaparken fonda yeterli paranın olmamasını, yani gelmiş geçmiş ve mevcut tüm hükümetlerin ortak beceriksizliğini mazeret gösterdiğini ifade etti.
Sigortaya kayıt yapmayan patronlara tarihinde tek bir ceza yazmamış, tek bir yazılı resmi uyarı vermemiş olanların fonda para olmamasının sorumlusu olduğunu dile getiren Bağımsızlık Yolu, “Hükümetin kendi beceriksizliğini mazeret olarak kabul etmiyoruz” dedi.
Bağımsızlık Yolu açıklamasına şöyle devam etti;
“Özel sektör emekçilerinin ve küçük esnafın kendi birikimlerine bu şekilde el konmasını; işsizlik parasının ve işsizlik ödeme süresinin azaltılmasını reddediyoruz. Sorumlusu olmadığımız bir sorunun, faturasını ödemeyeceğiz, bize ödetilmesine de izin vermeyeceğiz. Buna karşı hukuk dahil her türlü aracı kullanarak mücadele edeceğiz.
Ultra zenginlere servet vergisi uygulamamakta ve emekçilerin en temel sosyal güvenlik haklarını gasp etmekte ısrar eden gelmiş geçmiş hükümetler karşısında; alın teri ile geçinen tüm insanlarımızı, emeğin haklarını savunan Bağımsızlık Yolu’na üye olmaya ve bu mücadeleyi birlikte büyütmeye davet ederiz. Gelin bir olalım, iri olalım, diri olalım. Gelin mutfaklarımızda başlattıkları yangını, sorumluların evlerine taşıyalım...
Servet Vergisi İstiyoruz!
İşsizlik Sigortasının Azaltılmasını Reddediyoruz!”