Çalışma Bakanı “işten durdurmaları yasakladı” ya!
Kendi açıklaması ile “İşten durdurmaları yasaklama yönünde bir karar üzerinde çalışıyor.”
“30 Mart 2020 - 30 Nisan 2020 tarihleri döneminde hiçbir işveren çalışanını durduramayacak.” diyor.
Peki “durduramayacak” da ne olacak?
Bunu “radikal bir karar” olarak sunuyor.
Kimileri de “geç kalınmış, doğru adım” diyor, biraz da iyi niyetle...
...
Vitrine bakarsanız yalnızca, öyle!
Ama meseleyi biraz daha eşeleyelim...
...
Çalışma Bakanlığı 1.500 lira “maaş desteği” öneriyor ama kime?
Kimse bilmiyor henüz!
Oysa...
Evli ve 2 çocuğu olan asgari ücretli bir çalışanın işsizlik ücreti 2,673 TL.
Hem de en az 120 gün!
...
İşten durdurmalar yasaklanacak...
Peki “durdurulmayan” insanların maaş güvencesi ne olacak?
...
“İşten durdurma yasağı” ancak adil bir maaş güvencesi ile birlikte olursa anlamlıdır.
Yoksa...
İşçiyi “işsizlik maaşı”ndan da yoksun bırakarak açlığa itmektir.
Çünkü “işsizlik ödeneği” işçinin yasal hakkıdır aslında ve güvencesidir.
Büyük sermaye sahiplerinin, varlıklarına ve imkanlarına rağmen işçisini “kapı dışarı” etmesi ayrı bir kepazeliktir, ancak “işsizlik ödeneği”ni bununla karıştırmamak gerekir.
...
Şimdi bakanlık diyor ki, “işten durdurma kaydı kabul etmiyorum.”
1- Yasal olarak buna hakkı var mı?
2- İşvereni para kazanmayan bir işçi nasıl maaş alacak ve “işsizlik ödeneği” aslında böylesi zamanların bir güvencesi değil mi?
3- Bakanlık, 2 bin liranın üzerinde “işsizlik maaşı”nı yasaklıyor ve 1.500 lira öneriyor. Bu hangi ekonomik akıldır?
(O 1.500’ü de kimlere vereceğini henüz açıklamıyor.)
İşin en “ironik” yanı da şu ki, bu çalışmayı, 8 bin 500 lira maaşlı bürokratlar yapıyor!
Keşke birkaç da işçi olsa diyorum, o masada, hele de bu zamanda...