İSTİHDAM öfkeleri

Cenk Mutluyakalı

 

'İlkeli, haysiyetli siyaset'...
'İlkeli, haysiyetli gazetecilik...'
'İlkeli, onurlu bir yaşam...'

***

Nedir bu bilir misiniz, kişiye, zamana, çıkara, renge göre değişmeyen doğrulardır.
Adalettir... Şeffaflıktır... Vicdandır...
Ve ‘laf’ değil ‘hayat’tır.

***

Son haftalarda çok mesaj alıyorum, 'onca istihdam var, susuyorsun'
Doğrusu elimde veri yok, yeterince.
Örneğin Kalkınma Bankası'nı yazdım.
Ve ayrıca, bir önceki iktidar döneminde, daha önceki dönemde neyse görüşüm, şimdi de aynıdır.

***

Kamuya her istihdam için ister geçici, ister memur, işçi ya da sözleşmeli, kurum ya da daire olsun fark etmez;
 

• Her bir istihdam için her işsiz insanımızın ‘eşit’ katılım fırsatı olmalıdır.
• Her bir işsiz insanımız, ayrımsız, ‘iş imkanı’ hakkında bilgi sahibi olmalıdır.
• Her bir işsiz insanımız, güvenli bir düzende, yarışabilmelidir.
• Her bir işsiz insanımızın, eşit şartlarda, istihdam süreçlerine katılımı mümkün olmalıdır.
• Her bir istihdam için ‘karar verme süreçleri’ şeffaflık, açıklık, adaletle yaşanmalıdır.

Bunun dışında yapılan istihdamlara her kim vesile oluyorsa, statükoya uşaklık etmektedir.
Her kimse, çiziniz üzerini.

***

İlla ki 'pozitif' bir ayırım olacaksa, öncelik 'daha eski işsizler’in olmalıdır...
Özelde çalışanlar 'işsiz' kabul edilmemeli, beklemelidir...
Ve özür dilerim ama birinci dereceden akrabaları 'etkin' bir konumda olanlar, yani bakan, vekil, başkanların 'yakınları' bu ‘hakkın’ dışında kalmalıdır.
"Ne suçları var" derseniz?
Eğer 'yöneten' ya da 'sorumlu' bir pozisyondaysanız, onca avantaja karşı ödenmesi gereken bedel de vardır.

***

Kimse lütfen 'bizim insanımız' falan demesin...
Tiksinti geldik artık bu yaklaşımdan, ezberden, fırsatçılıktan...

***

'Partizanlık' yapan da yararlanan da her kimse, partisi-adı-makamı fark etmez...
Saygım yoktur, olmayacaktır.
Batsın siyaseti!..
Budur bu işin haysiyeti.