Güvenlik Kuvvetleri Yargıtayı, cezaevinde bulunan Halil Karapaşaoğlu’na alt mahkemede 3 Ocak’ta verilen hapis cezasıyla ilgili istinaf davası kararını yarın 14.30’da açıklayacak.
Karapaşaoğlu’na Askeri Mahkeme tarafından seferberliğe katılmadığı gerekçesiyle verilen 2 bin TL para cezasını ödememesi üzerine dün başlayan 20 günlük hapis cezasıyla ilgili istinaf, Güvenlik Kuvvetleri Yargıtayı tarafından görüşülmeye başlandı.
Bugün Yüksek Mahkeme Yargıçları Mehmet Türker, Gülden Çiftçioğlu ile Tanju Öncül’den oluşan Yargıtay, önce Karapaşaoğlu adına avukat Öncel Polili’yi, ardından Başsavcılık adına savcı Doğa Tokay’ı dinledi.
Avukat Öncel Polili, istinaf gerekçelerini şöyle sıraladı:
“Karapaşaoğlu’na verilen cezanın fahiş olması; Karapaşaoğlu’na 20 günlük hapis cezası veren Bidayet Mahkemesi’nin (alt mahkemenin), kararı alırken “düşünce özgürlüğünü” göz önünde bulundurmaması; Hükümetin vicdani ret hususunda yasal düzenleme üzerinde çalışma yapılmasının dikkate alınmaması; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin düşünce özgürlüğünü insani hak olarak tanımlayan 5 ve 9’uncu maddelerinin dikkate alınmaması ve bunların dikkate alınmamaları arkasındaki gerekçelerin açıklanmaması.”
Bidayet mahkemesinin kararında, sanığın “vicdani retçi” olduğunu göz önünde bulundurmadığını, hafifletici bir neden olarak da almadığını savunan Polili, Karapaşaoğlu’nun seferberliğe, anti militarist inanç ve düşünceleriyle katılmadığını anlattı.
TÜRKMENİSTAN ÖRNEĞİ
Avukat Öncel Polili, bidayet mahkemesinin verdiği kararın, Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin vicdani ve düşünce özgürlüğünü hak olarak tanımlayan 18’inci maddesine de aykırı olduğunu kaydeden Poliliş, BM İnsani Haklar Komitesi’nin de, Türkmenistan’da vicdani ret hakkını kullananlara ceza verilmesiyle İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ihlal edildiği yönünde kararları bulunduğuna işaret etti.
“ANAYASA MAHKEMESİ PEK ÇOK KEZ AİHS’Yİ HUKUKUN BİR PARÇASI OLARAK GÖSTERDİ”
Polili, ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni pek çok kez Kuzey Kıbrıs’taki hukukun bir parçası olarak gösterdiğini de belirtti.
TALEBİMİZ HAK İHLALİNİN TANINMASI
Polili taleplerinin, Karapaşaoğlu’nun hak ihlaline uğradığının kabul edilmesi ve hapis cezasında indirime gidilmesi olduğunu kaydetti.
TOKAY
Savcı Doğa Tokay da, istinaf gerekçelerine karşılık yaptığı konuşmada, Seferberlik Yasası’nda seferberlik çağrısına katılmamanın suç olduğunu, sanığa kesilen 2 bin TL para cezasının da olması gerekenin altında olduğunu bu nedenle fahiş sayılmaması gerektiğini söyledi. Tokay, Karapaşaoğlu’na 3 bin 200 TL para cezası kesilmesi gerektiğini savundu.
“MEVZUAT YOK…DEĞERLENDİRME MÜMKÜN DEĞİL”
Karapaşaoğlu’nun yargılandığı tarihlerinde vicdani ret hakkı tanıyan yürürlükte mevzuat bulunmadığını vurgulayan Tokay, bu nedenle vicdani ret hususunu mahkemede değerlendirmenin mümkün olamadığını söyledi.
Karapaşaoğlu’nun avukatı Polili’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin düşünce ve vicdani özgürlüklerle ilgili maddelerin dikkate alınmadığı yönündeki ifadeleri hakkında da Tokay, Yargıtay’ın daha önceki kararlarında bahse konu maddelerin dikkate alınmasına gerek olmadığı şeklinde kararı olduğundan, Bidayet Mahkemesi tarafından mesnetsiz bulunduğunu belirtti. (tak)
“Hukuk Dairesi’nin görevi, Halil’in de haklarını savunmak”
Duruşmanın ardından açıklama yapan vicdani retçi Murat Kanatlı, mücadelenin süreceğini, seslerini yükseltmeye devam edeceklerini açıkladı.
Kanatlı, insanların düşüncelerinden dolayı kelepçe ile mahkemeye getirildiği bir süreç yaşandığını vurguladı, bugünden başlayarak sırasıyla TDP, CTP ve HP ile görüşeceklerini de duyurdu.
Kanatlı, bugünkü duruşmada istinafla ilgili tarafların dinlendiğini, Avukat Öncel Polili’nin de iddialarını ortaya koyduğunu kaydetti.
Vicdani retle ilgili uluslararası sözleşmelerine değinen Kanatlı, bu belgelerle ilgili kısa bilgi verdi.
Kanatlı, Hukuk Dairesi Yasası’nın çok açık olduğunu, ‘devletin avukatı olmadığının’ ifade edildiğini söyleyerek, bu nedenle duruşmadaki savcının Halil Karapaşaoğlu’nun haklarını da savunmakla yükümlü olduğunu belirtti.
Bakanlar Kurulu tarafından hazırlanan vicdani retle ilgili yasa taslağının yargılama süresi öncesinde Savcılığın elinde olduğunu ifade eden Kanatlı, buna rağmen vicdani Retçi Halil Karapaşoğlu’nun haklarını ihlal edecek şekilde, olayın mahkemeye taşındığını kaydetti.
Kanatlı, “Bugünkü duruşmada, ‘avukat isteseydi, erteleyebilirdi’ dedi” şeklinde konuştu.
“Halil, 20 gün içerde yatabilir ama bu iş kapanmayacak”
Kanatlı, Kıbrıs’ın kuzeyinin insan haklarındaki yerinin çok net olduğunu söyledi.
Kanatlı, “Bugün Halil 20 gün içerde yatabilir, bu iş kapanmayacak. Bir arkadaşım daha yoldadır, aleyhinde 8 dava vardır. Zamanı değildir dediğiniz sürece başka arkadaşlarımız da gelecek. Yakınmaktan usandık.” şeklinde konuştu.
Siyasi partilerle görüşme…
Bu süreçte siyasi partilerle görüşmelere devam edeceklerini kaydeden Kanatlı, bugün saat 14.00’te TDP’ye, yarın saat 13.00’te CTP’ye, Pazartesi günü 12.30’da ise Halkın Partisi’ne gideceklerini söyledi.
Kanatlı, yapacakları görüşmelerde BM ve AİHM kararlarını anlatacaklarını ifade ederek, diğer siyasi partilerle de görüşeceklerini belirtti.
Liseli gençler yarın saat 14.00’te gençler Citroen ışıkları önünde toplanacağı bilgisini de paylaşan Kanatlı, “Bu toplumsal duyarlılıktır” dedi.
Fotoğraflar Hasan Yıkıcı