Önce Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan...
Sonra AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu...
Dahası da gelecektir.
Çünkü unutmayalım ki Haziran’da Türkiye’de genel seçim var.
Üstelik AKP için hayati öneme sahip bir genel seçim bu.
İçerde ve dışarda herkesle ‘tam kapasite’ sorun...
HDP barajı zorlamakta...
Bu ortamda, Anayasa değişikliği için yeter sayıya ulaşma çabası içerisindeki bir AKP!
Ve Akıncı ismi, çok belli ki AKP tarafından seçim malzemesi olarak kullanılmak niyetinde.
Daha önceleri de benzerlerini gördük, yaşadık.
Kıbrıs’ın, konjonktür uygunluğu oranında seçim propagandalarının önemli malzemelerinden olmuşluğu çoktur Türkiye’de.
Bu nedenle şu aralar Türkiye’den gelen bu tür seslere, haddinden fazla itibar etmemekte fayda var.
Aksi halde, kendi elimizle kendimizi AKP’nin seçim tabağının ana yemeklerinden biri haline getirebiliriz.
Cevap geldikçe, tepki yükseldikçe daha da çekiliriz bu seçim ‘oyununun’ içerisine.
İstenilen de zaten bu.
Oysa bizim var olan enerjimizin tek ‘gramını’ dahi AKP’nin Haziran seçimi için harcama lüksümüz yok.
Şu anda tüm gücümüzle odaklanmamız gereken mesele, Kıbrıs sorunu bağlamında Cumartesi günü itibarıyla başlaması beklenen temaslardır.
***
Akıncı ve Anastasiadis’in Cumartesi günü birlikte yemek yemesi gündemde.
BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide önümüzdeki hafta adada olacak.
Yani müzakereler artık başlıyor.
Akıncı’nın Cumhurbaşkanlığı, Rum toplumu içerisindeki çözüm yanlılarında yeni bir heyecan yaratmışsa da, aynı heyecanın Kıbrıslı Rum liderliğince de hissedilip hissedilmediğini, önümüzdeki dönemde daha net bir biçimde göreceğiz.
En azından ilk açıklamalar olumlu.
Şimdi sıra icraatta.
Ancak şunu daha şimdiden söylemek mümkün; Anastasiadis artık, Eroğlu dönemindeki kadar rahat ol(a)mayacak.
Çözümsüzlüğün sınırlarında dolaşan girişim ve açıklamalarıyla, Anastasiadis’e bol bol manevra alanı yaratmıştı Eroğlu son iki yıl içerisinde ki buna, Rum liderin masayı askıya alması da dahildir.
Ama artık çözüm için çok daha istekli ve çok daha dirayetli bir muhatabı var Anastasiadis’in.
Bu, Rum lideri daha yapıcı bir tutum içerisinde olmaya ‘zorlayacak’ bir durum.
Bazı kapıların açılabilmesi için de galiba tarafların birbirini karşılıklı olarak ‘zorlaması’ gerekiyor.
Anastasiadis’in dün tek yanlı olarak Kıbrıslı Türkler’e yönelik, çok tatmin edici olmasa da bir güven yaratıcı önlemler paketi açıklamasının arkasında yatan neden de bu olsa gerek.
***
Evet tüm bunlar önemli gelişmeler ve biz bütün enerjimizi artık bu yöne kaydırmak zorundayız.
Türkiye’den gelen ‘saldırıların’ sona erebilmesinin yolu da çözümdür çünkü en başta.
AKP, kendi geleceği açısından hayati öneme sahip bir genel seçim öncesinde,
Akıncı ismini propaganda malzemesi olarak kullanmaya çalışsa da, tekrar etmek istiyorum; şu aralar Türkiye’den gelen bu tür seslere, haddinden fazla itibar etmemekte fayda var.