MTG ev sahibi olduğu ya da deplasmanda olduğu bir maçta en son ne zaman altı gol attı ya da beş fark yaptı diye sorulsa “hatırlamıyorum” diyebilirim.
Camiada bir toparlanma olduğu açıkça görülüyor.
Uzun zamandır statlarda görmediğimiz eski yönetici ve taraftarlar, geçen hafta olduğu gibi bu hafta da maça ilgi gösterdiler.
Oyun ise ikinci devrenin başı dışında bu ilgiyi ve desteği karşılar nitelikteydi.
Savunmada Gürçin’de problem vardı. İkinci devrede görülen baskıyı üzerlerinden atmak için orta alandan ciddi bir destek görmek zorunda kaldılar. Halil savunma ağırlıklı oynarken, birebirde zorlanan bir defans hattı vardı. Bu noktada devreye giren İbrahim hem penaltıyı önledi, hem de yaptığı kritik kurtarışlarla takımının motivasyonunu yüksek tuttu. Hava toplarında da başarılıydı.
Osman alışık olmadığı sol kanatta oynamasına karşın savunmadan çıkışlarda çok problem yaşanmadı. Belki rakibin bu anlamda ciddi bir baskısı olmadı ama buna karşılık orta alanda görev verilen Uğur Yasan ilk maçında bekleneni veremedi.
İsabetli paslar, süratli ataklar, kale önüne kadar organize bir şekilde getirilen toplar ve her geçen hafta artan uyum, takımın sadece bireysel değil, kolektif anlamda da güçlü olmasını sağlıyor. Bu anlamda Hasan Topaloğlu ve ekibi iyi işler yapmaya devam ediyor. 4-3-3 gibi bir düzende oynarken rakibini şaşırtan sarı yeşilliler, Ikedia ve Deniz gibi fiziksel gücünü pozitif kullanabilen oyuncuların katkısıyla sahanın tamamına yayılıp rakibe çok boş alan bırakmadan oyun üstünlüğü sağlayabiliyorlar.
Sahanın bir başka yıldızı ise kuşkusuz Erdoğ’du.
Geçen hafta o da alışık olmadığı bir mevkide oynarken bana göre haksız eleştiriler almıştı. Bu hafta ise hem oyun, hem mücadele, hem de kaydettiği gollerle sorumluluğunu tam anlamıyla yerine getirmiş oldu.
Cihangir ise rakibinin oyun düzenini daha tam olarak anlayamadan kalesinde golü gördü. Ardı ardına gelen gollere rağmen oyun disiplinden kopmayan takım, Martin’le golü bulurken, ikinci devreye Patrick ve Ali Bayır gibi önemli iki forvet oyuncusunu da alarak başladı. Yaklaşık on beş dakika süren baskıda ardı ardına ciddi pozisyonlar bulundu. Ancak vuruşlar yetersiz kaldı. Penaltı da gol olmayınca motivasyon kaybedildi. Savunmada ciddi boşluklar verilmeye başlandı. Buna Nasuh’un oyun dışı kalması da eklenince rakibe adeta teslim olundu. Yeterli organize yoktu. Orta alanda ciddi bir üstünlük kurulamazken, hücumdaki etkinlik golleri getirmeyince oyundan kopmalar oldu. Sonuç olarak farklı bir mağlubiyet geldi.
Fehim Dayı ve yardımcıları iyi bir yönetim gösterdiler.