Ceza Yasası değiştirilmiş şekliyle Meclisten geçti.
Daha doğrusu madde madde görüşüldü ve oybirliğiyle onaylandı. Tümünün oylanması bir sonraki genel kurula bırakıldı. Yani geneli oylanırken ters bir şey olmazsa onaylanmış sayılır.
Madde madde onaylanan yasada 44 maddede değişiklik yapıldı ama bu yasa sadece eşcinsellikle ilgili maddelerde yapılan değişikliklerle anıldı.
Çok da beklenmedik bir durum olmadığını söylemekte fayda var çünkü eşcinsellik konuları yakın zamana, hatta şimdiye kadar aşağılayıcı bir unsur olarak kullanıldı.
Maçlarda bile bir taraftarın takımının aleyhine düdük çalan hakemin hangi kelimeyle çağrıldığını herkes bilir.
Dün ne oldu?
Mecliste eşcinsel ilişkinin suç olmadığını belirten maddelerin de yer aldığı yasa onaylandı.
Geç kalmış bir onaydı ama bu geç kalmışlığı bitiren çalışmayı ortaya koyan komiteyi, milletvekillerini ve katkı koyanları tek tek tebrik etmek gerekiyor.
KKTC yasaları arasında bir utanç abidesi olarak düne kadar yerini koruyan bu ceza yasası cinsel yöneliminden dolayı bireyi ‘suçlu’ pozisyonuna getiriyordu. Oysa dün mecliste CTP Milletvekili Doğuş Derya’nın da dediği gibi eşcinsellik 18. yüzyıla kadar dünyada suç değilken, Osmanlı’da bile normal bir durum iken şimdi 21. yüzyılda hala suç olarak yasalarda yer alması gerçekten de bir utanç abidesiydi.
Normalleşme, çağdaşlaşma yolunda güzel bir adımdı bu yasada yapılan değişiklikler…
Bu değişiklikler içerisinde ölüm cezasının kaldırılması da var, çocukların ve zihinsel engellilerin cinsel nitelikli suçlarla mağdur edilmesi halinde uygulanacak cezaların artırılması da var, kadınlara karşı cinsel şiddetle ilgili hükümlerin değiştirilmesi de var vs…
Yasa, bir an önce geneli oylanarak yasalaşmalı ve hayatımızdaki yerini almalı.
----------------------------------------------------
Arsalar, oteller…
Çevre konuları her zaman gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Deniz kıyılarına, dağın tepelerine, ormanlık alanlara yapılan betonlar, açılan arsalar doğa katliamının bir biçimi…
Bu katliam biçimine maalesef ülkemizde çok rastlanıyor. Çatalköy sırtlarında da böyle bir katliam var. Ormanlık alanda, dağın yamaçlarında ağaçlar yerle bir edilmiş, toprak acımadan yerinden kaldırılmış, erozyona fırsat yaratılmış. Çatalköy Belediye Başkanı’na sorulduğunda “benden önceki dönemde kararı alınmış” diyor ama her yerde her zaman olduğu gibi buna izin verenlerden hesap sorulmuyor, sadece olayın peşine düşenlere, soranlara tepki gösteriliyor.
***
Bir de Çıkarma Plajı’nın bir şirketin otel yapması için Vakıflar tarafından verildiği söylendi. Başbakan Meclis’te açıkladı, “şirket taahhütlere girmesin, orası verilmeyecek” dedi. İyi ki basına yansımış, yoksa daha önceki senelerde olduğu gibi yine Girne’nin doğusundaki Lara bölgesinin yine Vakıflar tarafından verildiği ve orada korkunç boyutlarda bir otelin yapılması gibi Çıkarma Plajı da aynı akıbete uğrayabilirdi. Erken uyarı iyi oldu.