Lige renk katan, ortaya koydukları oyunla beğeni kazanan iki takımın mücadelesinde kimin kazanacağı merak konusuydu.
Doğan Türk Birliği’ni favori görenlerin yanında geçen Cuma gün Yenicami karşısında gösterdiği performansla Lefke takımını da favori görenler azınlıkta değildi.
Her iki takımda da oyunun gidişatını değiştirecek, bir anda skoru takımının lehine çevirebilecek birden fazla oyuncu var.
Lefke’de Kasım, Aziz, Feridun hatta gününde bir Ersen bu oyuncuların başında gelirken, Doğan’da da hiç kuşkusuz Sabri, Raif, Ceyhun ve Serdar gibi oyuncular var.
İşte böyle bir durumda maçı kazanmak için ortaya bu oyuncuların form durumu, motivasyon ve oyuna konsantrasyon gibi faktörler ön plana çıkar. Dünkü maçta da bu faktörlerin Doğan Türk Birliği’nin maçı kazanmasında rol oynadığını düşünüyorum.
Lefke Bwele’nin yokluğunu hissediyor olabilir ancak yokluğunu şiddetle hissettiği başka bir oyuncu daha var ki o da Salih Say’dır. Geçen yıl Lefke defans hattında adeta bir emniyet sübabı görevi yapan ve çoğu zaman hücuma da çıkıp kritik gollere imza atan Salih Say’ın yeri kesinlikle doldurulamadı. Dün de böyle oldu.
Lefke geriden oyun kuramadı. Buğra’da bu oyun kurucu özellik yok. Bunun yanında Lefke sol kanattan Kemal ile hemen hemen hiç atak organizasyonu gerçekleştiremedi. Sağ tarafta görev yapan Ersen’in zaten günü var. Bazan yaptığı bindirmelerle takımın lokomotifi olur ancak çoğu zaman da bugün sakatlanıp çıktığı ana kadar olduğu gibi takımına ofansif yönde hiçbir katkı sağlamaz.
Feridun’un kalitesi belli. Golle sonuçlanan frikik pozisyonunda topu oyuna erken sokuşu futbol zekasının bir ürünü Aziz’e gönderdiği top da yeteneğinin göstergesiydi. Deyim yerindeyse zaman zaman arkadaşlarına “lokum” gibi toplar atıyor, ancak rakibi ile girdiği her ikili mücadelede yerde kalması ve oyuna küsercesine yerden kalkmak için binbir şikâyetle acele etmemesi en büyük zaafıdır. Kasım da oldukça etkisiz bir günündeydi.
Doğan Türk Birliği’nde ise son derece uyumlu Sabri –Raif ikilisinin yanına Ceyhun Eriş montajı tam isabet oldu.
Ceyhun topla çok fazla oynamıyor, kendini çok fazla da yormuyor ancak ekonomik oynuyor. Arkadaşlarını yönlendiriyor, can alıcı paslarla onlara pozisyon üretiyor. Etrafında kendi futbol mentalitesine uygun oyuncular da olunca verdiği paslar iyi değerlendiriliyor.
Son söz olarak Lefke’de dün 19 yaşında genç bir oyuncu olan Yakup’un ilk onbirde sahaya çıkması ne kadar sevindirici bir olaysa Lefke genç takımının 13-0 lık bir skorla yenilmesi de alt yapıya verilen önem açısından bir o kadar düşündürücüdür.