Toplum bazı konularda artık eskisi gibi değil.
Öyle boş lafa, sağ yahut sol ağızdan çıkan hamasete inananlar oldukça azaldı.
Demokratik reflekslerin çoğalmasının bir sebebi de bu olmalı…
İyi bir şey bu!..
Toplum için iyi…
Yoksa ‘laf ile milliyetçi’, ‘lafazanlık ile emek dostu’, ‘sözde demokrat’ ve ‘sözüm ona ilerici’ geçinenlerin işi çok ama çok zor!
----
İnsanlar bakıyor, dinliyor, izliyor, görüyor, işitiyor önce…
Sonra izlemeye devam ediyor ama…
Bakalım ağızdan çıkanla fiiliyatta uygulanacak aynı mı, değil mi?
Konuşan sırf ağzı olduğu için mi konuşuyor, yoksa sözünün arkasında duruyor mu?
Mangalda kül bırakmadığı nutuklarıyla yaptıkları paralel mi yoksa çelişik mi?
Çelişkilerin diyalektiği iyiye mi hizmet ediyor, yoksa kötüye mi?
Bunları da sabırla izliyor vatandaş ve dinledikleriyle gördüklerinin yorumunu en son yapıp bir yargıya varıyor.
‘Çocuk’ Taksim istesin diye kolay kolay kandırılamıyor artık!..
----
Dünya sol edebiyatının en önemli isimlerinden Bertolt Brecht’in ünlü şiiri geliyor aklıma bugünlerde…
“İyi adama bir iki soru” soru soruyor, ‘küçük burjuva’ların ikircikli tavrını sorguluyor Brecht dizelerinde:
“Madem iyisin
anladık iyisin,
ama neye yarıyor iyiliğin.
--
seni kimse satın alamaz,
eve düşen yıldırım da
satın alınmaz
anladık dediğin dedik,
ama dediğin ne?
doğrusun, söylersin düşündüğünü,
ama düşündüğün ne?
yüreklisin,
kime karşı?
akıllısın,
yararı kime?
gözetmezsin kendi çıkarını,
peki gözettiğin kimin ki?
dostluğuna diyecek yok ya,
dostların kimler?
--
şimdi bizi iyi dinle:
düşmanımızsın sen bizim
dikeceğiz seni bir duvarın dibine
ama madem bir sürü iyi yönün var
dikeceğiz seni iyi bir duvarın dibine
iyi tüfeklerden çıkan
iyi kurşunlarla vuracağız seni
sonra da gömeceğiz
iyi bir kürekle
iyi bir toprağa.
----
Bu şiir geliyor aklıma son günlerde sık sık…
‘İyi’ler…
Kimisi ‘iyi demokrat’…
‘İyi solcu’ kimisi…
Hatta ‘iyi devrimci’ bile var!..
İyi de, iyiliğiniz kime?
‘Konjonktür’, ‘dengeler’, ‘gelinen aşama’ tipi savunma mekanizması kokan lakırdılar hiç, ama hiç açmıyor kimseyi!..
Sakın ‘idare’ etmeye kalkmayın artık…
Herşeyi, herkesi ‘idare’ edene gerek yok bundan sonra…
İlkesiz, duruşsuz, kaypak, kıvrılan, bükülen siyasete ve siyasetçiye bu toplumun da, gerçek solcuların da karnı tok!
Brecht’in sorusuna yanıtın net olacak önce:
Anladık iyisin ama…
Sahi, iyiliğin kime?