büyüsün isterdin gece geçerken üzerinden
bir rüyadan kaçırıp kederli yağmurlara bıraktığın hayat
sen peşine düştükçe yasak cümlelerden sızarak
girsin dünyanın ne kadar varsa unutulmuş coğrafyasına
ve aksın dilerdin bıçak ağzı dik dağ yamacından yukarı
derin bir yara açsın boşluğa düştüğü yerde sonra
çünkü imkânsız olanın hikâyesi vardı ömrünün o yarısında
toprak acırsa su durmaz yatağında bilirsin
rüzgâr yel verir küllenmiş ateşe yanarsın
konuşursun titrek bir fısıltı duyulur işte o zaman
yorgun bakışlarında yarılır gökyüzü duyarsın
kanayan ucu dokunur soğumuş yüreğine
belki eski bir aşkın geride bıraktığın
izi kalmıştır sen unutmak istesen de
h.yücel