Zekai Altan
Adnan Menderes Havalimanı’na indik. Eşim ile her Türkiye’ye gittiğimizde ilk işimiz çay ve simit yeriz. Bizim için bir gelenek. Havalimanı’ndan bizi Ali ve Mehtap aldı. Ali’ye ilk once bir yerlerde simit ve incebelli bardakta çay içelim dedim. Ali bana dönerek “İzmir’de simit değil gevrek yenir. Ve ben size şimdi İzmir’in efsanevi tadı olan boyoz ve yumurtayı yedirtireceğim” dedi ve kalabalık İzmire doğru yol aldık. İç ve dış mekanı olan, bilinen bir mekana gittik. Temiz ve hijyenik bir mekan. Üzeri kapatılabilen dış mekana oturduk. Önceden siparişlerimizi sergilenen yiyeceklerden seçerek verdik. Tabii bizim seçtiğimiz boyoz ve gevrek. Boyoz yumurtasız yenmez. Eğer İzmir’e giderseniz boyoz ile yumurtayı yani haşlanmış yumurtayı birlikte yersiniz, yanında da ince belli bardakta demli çay. Tavşan kanı çayı ihmal etmeyin. İzmir’e gitmiş iken bir de İzmir mutfağını farklı gözle incelemek istedim. İzmir mutfağında zeytinyağlı yemekler yanında otlar ile boyoz, gevrek ve İzmir köfte önde gelen lezzetler. Tabii söğüşü de unutmayalım.
İZMIR –EGE MUTFAĞI
Özelde İzmir, genelde de Ege mutfağına bakacak olursak, Ege mutfağı ve özellikle İzmir denildiğinde akla ilk gelen elbette zeytin, zeytinyağı ve zeytinyağlı nefis yemekler. Karadeniz’de hamsi, Güneydoğu Anadolu’da kebap neyi ifade ediyorsa, Ege’de de zeytinyağı onu ifade etmektedir. Egeliler taze zeytinyağının üzerine karabiber, tuz ve arzuya göre kekik serperek kızarmış veya taze ekmeği bu karışıma batırarak tulum peyniri ile yerler. Kıbrıs’ta da benzer bir gelenek vardır. Özellikle ilk zeytinyağı çıktığı zaman. Bu tada doyulmaz. Zeytinyağı Ege mutfağının ilk aktörü ise ikinci aktörü de binbir çeşit otlarıdır. Hade gelin hep beraber İzmir sofrasına bakalım. Ancak boyozu gaynanmış yumurta ile, gevreği ve kumruyu mutlaka tadın.
BOYOZ
İzmir ile özdeşleşmiş, sadece burada tadabileceğiniz bir lezzet olan boyoz İzmir denince akla ilk gelenlerdendir. Bir tür hamur işi olan boyozu tatmanızı öneririm.
Sadece İzmir’de üretilen, İzmirlilerin diğer bölgelere kesinlike yayılmasını istemedikleri yalnızca İzmir’e özgü bir hamur işi. Yerken kendinizden geçer ve kaç tane yediğinizi sayamazsınız. Ben boyozu tadarken Ali’ye de teşekkür ettim. Bunca yıldır İzmir’e gidiyorum ve boyozu tanımamışım. Yanında da gaynanmış yumurta ile nefis hafif ve doyumsuz bir tat alırsınız. Yumura ile tadına diyecek yok. Biz eşimle alışkanlığımızı değiştirdik. Bundan sonra İzmir’e giderken ilk işimiz gaynanmış yumurta ile boyozu tatmak olacak. Boyoz 1492’de Türkiye’ye yerleşen Sefaradlar tarafından Anadolu ve özellikle İzmir mutfağına katılmış, İzmir damak tadı ile özdeşleşmiş, mayasız bir hamur işidir.
Boyoz, İspanyolca yazılışıyla bollos, “küçük somun” anlamına gelen bollo sözcüğünün çoğuludur. İspanyolca iki L harfi Y sesiyle okunur. Birçok mutfakta çörek, börek benzeri unlu mamüllerin Sefarad kültürüne özgü bir uygulamasıdır.
KUMRU
Ve kumru. Önemli bir anım. Çok değerli dostum kardeşim rahmetli Gazi Mavigözlü ile birlikte bir İzmir seyahatimizde salaş bir mekanda birşeyler içmek istedik. Rakı ve meze... Mönüde kumruyu görünce biz et zannettik. Siparişi verirken garson çocuk bize farklı ve anlamsızca baktı. Biz niye baktığını anlamadık. Biz de o anda şaşırdık. Servisi yapılınca biz et yerine sandviçi görünce de şaşırdık. O an anladık ki kumru bir kuş türü değil İzmir’e özgü bir sandüvüçtü. Bir çeşit sandviç olan kumru da İzmir’e has lezzetlerden biridir. Az tuzlu bir hamurdan elde edilen simit arasında peynir, sucuk, domates ve yeşil biber konarak yapılan bu sandviç İzmirliler’in en sevdiği yiyeceklerden biridir.
GEVREK SİMİT (SOKAK SİMİDİ)
Gevrek İzmir’de her köşe başında satılmaktadır. Görünüşleri her ne kadar da benzese gevrek ve simit farklıdır. "gevrek, hamur yuvarlak olarak bağlandıktan sonra pekmezli suda kaynatılır, susama batırılıp fırınlanır. Türkiye'de buna benzer tek uygulama Ankara'da yapılıyor, ancak orada soğuk pekmeze batırıldığından aynı tadı vermez. Simit ise şekerli, sütlü ve yağlı hamurdan yapılır ve pekmez kullanılmaz. 'tarihten günümüze izmir mutfağı' adlı kitabın yazarı gazeteci Nedim Atilla, kolay bozulmasın diye ekmeği pekmeze batırarak fırınlama geleneğini İzmir'e 400 yıl önce çerkezlerin taşıdığını belirtiyor. İzmirliler simidi red eder, gevreğe sahip çıkar. Ad olarak da, tat olarak da.
.