Devrim DEMİR
Kadına karşı şiddet ve aile içi şiddet olayları 2019 yılında mahkeme gündemini en fazla meşgul eden suçlar arasında yer alırken, 2020 yılının ilk 40 günün de bu suçlar artarak devam ediyor.
Şiddet türleri arasında fiziki şiddetin yanı sıra özel hayatın gizliliğini de kullananlar polis bültenine yansıdı.
Ayrılmak istediği kız arkadaşını veya eşini cep telefonundaki görüntüleri ile tehdit ederek şantaj uygulayan kişiler mahkemeye sevk edildi.
Fiziki şiddet uygulayarak, eşini veya kız arkadaşını bedensel zarara uğratanlar hakkında da yasal işlem başlatılırken, mahkemelerin ‘şiddet’ konusunda caydırıcı cezaları dikkat çekiyor.
Avukat Ayşe Öztabay ve Avukat Aslı Murat Özel Hayatın Gizliliği Yasası kapsamında ‘kişisel verilerin’ de kaydedilmesi halinde bu suç kapsamına girdiğini ifade etti.
YENİDÜZEN’e konuşan Öztabay ve Murat polisin bu tür suçlarda soruşturma sürecini çok uzatmadan, dosyayı mahkemeye sevk ederek gerekli cezaların verilmesi görüşünde olduğunu savundu.
Ocak ayında Girne, Lefkoşa ve Mağusa’da şiddet baş gösterdi…
2020 yılının ilk ayında B.B., Girne’de eşini kıskançlık yüzünden darp etti. Eşinin boğazını sıkarak, yüzüne tokat atan B.B., isimli şahıs ileride yargılanmak üzere kefaletle serbest kaldı.
Yine Ocak ayında Lefkoşa’da kendisine para vermediği gerekçesi ile kız arkadaşını ciddi şekilde darp ederek tehdit eden A.O., soruşturmasının ardından hükümsüz tutuklu olarak cezaevine gönderildi.
Girne’de meydana gelen bir başka darp olayında ise, kıskançlık yüzünden aralarında tartışma çıkan Ö.C.A., kız arkadaşının boğazını sıkarak öldürmek istedi, burnunu kırdı.
Mahkeme emri ile tutuklanan zanlı teminatla serbest kaldı.
Şubat ayının ilk günlerinde Mağusa’da yaşanan bir başka kadına şiddet olayında ise, ayrılma aşamasındaki eşinin görüntülerini sosyal medyada yayımlamakla tehdit eden 1 kişi tutuklandı. Eşinin görüntülerini sosyal medya da yayımlamak suçundan tutuklanan A.Y., yargılanıncaya kadar serbest kaldı.
Mağusa’da son yaşanan şiddet olayında ise, 1 kişi ayrılma aşamasındaki eşini darp etti. Mahkemeye çıkarılan şahıs teminata bağlanarak serbest kaldı.
Biri kaburgalarını kırdı, biri öldüresiye şiddet uyguladı…
Ülkede her geçen yıl kadına yönelik şiddet olaylarında ciddi bir artış olduğu gözle görülür şekilde verilerle ortaya kondu. 2019 yılında bin kadın şiddet görerek polise başvurdu. Ürkütücü rakamlara bakıldığında ilk sırada sözlü şiddet yer alırken, bunu fiziki şiddet takip etti.
2020 yılının ilk ayında Girne’de Karaoğlanoğlu’nda birlikte yaşadığı kız arkadaşını kemerle darp edip, kaburgalarını kıran B.D., şikayet üzerine tutuklandı. A.D. isimli kadının iki kaburgasında kırık, sırtında 3-4 günlük olduğu belirtilen morluk, burnunda yara, şişlik ve morluk olduğuna dair rapor temin edildi.
Tutukluluk süresi dolan B.D., yargılanıncaya kadar cezaevine gönderildi.
Şiddete maruz kalan bir başka kadının yaşadığı korku dolu anlar da yine Girne’de yaşandı.
Ocak ayında Ozanköy’de erkek arkadaşı C.G.’nin 3 saat işkencesine maruz kalan genç kadın, kendi imkânları ile kurtularak polise sığındı.
Aldığı darbelerle gözünde görme kaybı ve vücudunun birçok yerinde ciddi yaralanmalar yaşayan genç kadın C.G.’den şikâyetçi oldu.
Mahkemeye çıkarılan C.G., teminatla serbest kaldı.
‘Müstehcen tehdide’ 4 ay, ‘işkenceye’ 6 yıl hapislik…
Lefkoşa’da eski kız arkadaşının müstehcen fotoğraflarını çekerek öldürmekle tehdit eden N.Ö., yargılanarak 4 ay hapse mahkum edildi.
Girne’de 2019 yılı ağustos ayında yaşanan tüyler ürperten işkence olayında tutuklu yargılanan C.G., ise 6 yıl hapse mahkum edildi. C.G., eşi E.G.,’den şüphelendiği gerekçesi ile elektrik kablosu ile bağladıktan sonra kemerle 3 saat boyunca dövdü. C.G., şiddet içerikli görüntüleri cep telefonuna kaydederek, eşini polise gitmesi durumunda ölümle tehdit etti., E.G. kendi imkânları ile polise giderek eşi hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
Avukat Ayşe Öztabay: “Her şeye rağmen hak mücadelesini verin”
YENİDÜZEN’e konuşan avukat Ayşe Öztabay, kadınların büyük kısmının avukata başvurduğu şikâyet konusunun başında ‘şiddet’, ‘şantaj’ olduğunu ifade etti. Kişi haklarına aykırı bir şekilde kayıt yapıldığını kaydeden Öztabay, Özel Hayatın Gizliliğinin habersi kaydedilerek kadının mağdur edildiğini ve birçok mağdurun bu konu yüzünden şikâyet edemediğini belirtti.
“Karşı tarafın rızası olmadan yapılan her şey suçtur”
Avukat Ayşe Öztabay, Ceza Yasasına göre kişilerin karşı tarafın rızası dışında yapılan tüm kayıtların suö olduğuna işaret etti. Son zamanlarda, ülkede artış gösteren şiddet olaylarının altında gizlice çekilerek karşı tarafa uygulanan şantaj suçunun baş gösterdiğini kaydeden Öztabay, “Şu anda yaşanan şiddet vakalarının altında şantaj, kayıt suçları işlenmekte. Yasaya aykırı bir suç teşkil eden bu eylem, özellikle telefonla karşı tarafın rızası alınmadan kayıt altına alınanlar ve bunu fırsata çevirerek şantaj uygulayanlar. Her şeye rağmen kadınlar korkmasın ve hak mücadelesine devam etsin.”
Öztabay: “Kadın birçok konuda mağdur edilmeye devam ediyor”
Öztabay, kadınların birçok konuda mağdur edilemeye devam edildiğini kaydetti. Görüntüleri alınarak toplum önünde mahçup olacakları düşüncesi ile bir çok kadının şikâyetlerini geri çektiğini ve şikâyet etmekten korktuğunu kaydeden Öztabay, “Habersiz yapılan her şey suçtur. Özel hayatın Gizliliği Yasası mevcuttur. Bu yasa ile ilgili birçok karar daha alınmalı. Bu suç hem vicdanen hem de fiilen oldukça ağır bir suçtur” dedi.
Avukat Aslı Murat: “Bu tarz olaylara maruz kalan kadınlar şikâyetçi olsun"
Avukat Aslı Murat, Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması ile ilgili bir yasanın varlığına dikkati çekti. Murat, kişisel verilerin, birinin rızası dışında alınmasının da bu suç kapsamına girdiğini ifade etti. Bu tarz olaylara maruz kalan kadınların, tehdit veya şantaj görmeleri halinde ne kadar çabuk paylaşılırsa hızlı önlemler alınabileceğine dikkati çeken Murat, "Kadınlar bu gibi fiiller sonucunda yaşadıkları psikolojik baskıyı ortadan kaldırmak için, Aile Yasası'na göre koruma emri talep edebilirler. Ayrıca polise şikâyette bulunabilirler. Bu gibi suçlarda süreç uzamadan polis dava dosyasını mahkemeye sunmalıdır. Polis süreci uzatmadan kısa sürede dosyayı mahkeme gündemine taşıdığı takdirde, adalet kısa sürede tesis edilir. Suçu işleyen kişinin de bir daha aynı suçu tekrar etme olanağının bir nebze de olsa önüne geçilir” dedi.