Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, ülkede ne kadar kadının şiddete uğradığı yönünde açıklanan oranların gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, şiddete maruz kalan kadınların bunu çeşitli nedenlerle şikayette bulunmadığına dikkat çekti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hamza Ersan Saner ise, kadına yönelik şiddetin bir temel hak ve özgürlük ihlali, aynı zamanda önemli bir toplumsal sorun olduğunu söyledi.
Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova ise, şiddet ve şiddete bağlı olaylarının bugünün toplumların içerisinde en çok konuşulan, tartışılan ve üzerinde önlem alınması gereken konuların başında geldiğini ifade etti.
"1. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Çalıştayı"nda Meclis Başkanı Sibel Siber, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hamza Ersan Saner ile Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova da konuştu.
Siber “ülkede ne kadar kadının şiddete uğradığı yönünde açıklanan oranlar gerçeği yansıtmıyor”
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber ise, ülkede ne kadar kadının şiddete uğradığı yönünde açıklanan oranların gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, şiddete maruz kalan kadınların bunu çeşitli nedenlerle şikayette bulunmadığına dikkat çekti.
Sibel Siber, şunları dile getirdi:
“Bir hekim olarak uzun yıllar mesleğimi yaparken şiddete uğramış bir çok kadınla karşılaştım. Benden rapor istediler, sonrasında birçok kadın bu raporları yırtıp atarak şikayetten vazgeçti. Neden? Şiddete uğrayan bir kadın müracaat ettikten sonra sosyal devlet onu ne derece kucaklıyor acaba? Kadın şiddete uğradıktan sonra müracaat ettiğinde kendini ne derecede güvencede hissedecek? Bu sorunları maalesef halen ülkemizde çözemedik. Koordinasyon denen olay; az önce Yüksek Yönetim Denetçisi Dizdarlı’nın ifade ettiği gibi kadın nereye gidecek? Kime müracaat edecek? Müracaat ettiği memur kendini ne derece anlayacak? Ondan sonra gerek aile içi gerekse toplumda karşılaşacağı zorlukların üstesinden nasıl gelecek? Dolayısıyla bu konular halledemediğimiz, çözemediğimiz konular şiddete uğrayan kadının müracaat etmesini, şiddete uğradığını ifade etmesini maalesef engelliyor.”
Siber, tüm bu konuların çalıştay sonrasında tespit edildikten sonra adım atılacağını kaydetti.
“Gerekli düzenlemeler, farkındalık, kadının güçlendirilmesi”
“Yapılması gereken düzenlemeler, farkındalık, kadının güçlendirilmesi çok önemlidir” diyen Siber, kadının şiddete maruz kalma nedeninin aslında erkek egemenliğinin bir sonucu olduğunu söyledi.
Siber, kadının sosyal hayatta gerekse ekonomik gerekse diğer konularda istenilen, arzu edilen güç ve toplumsal cinsiyet eşitliğine gelmemesinin şiddeti körüklediğini vurguladı.
Ülkede, şiddeti şiddetle kınamaktan öte, şiddeti yasama, yürütme, uygulama, yargı, etkin yargı oluşturma, takip, denetim, sivil toplum işbirliği ve yaratılacak farkındalık ile gerçekten önleyecek bir devlet yapısına sahip olunmasını isteyen Siber, bu kapsamda düzenlenen çalıştaya katkı koyanlara teşekkür etti.
Saner: “kadına yönelik şiddet bir temel hak ve özgürlük ihlalidir”
Saner, yaptığı konuşmada, dünya ülkelerine bakıldığında sosyo ekonomik ve eğitim durumu ne olursa olsun, şiddetin farklı toplum ve kültürlerde yaşayan kadınların ortak sorunu olduğunun açıkça görülebileceğini kaydetti.
“Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda yasal düzenlemelere katkıda bulunmak, şiddete maruz kalan kadınlara koruyucu hizmetler sunmak ve bu kişileri sosyo-ekonomik açıdan güçlendirmek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın öncelikli görevlerinin başında gelmektedir. Bakanlığımız, bu sorunla mücadele etmek ve bu yolda etkili önlemler almak konusunda gereken sorumluluğu kararlılıkla üzerine almıştır” diyen Saner, Çalıştay sonrası atılacak adımlara bütünsel olarak bakıldığında ülkede kadına yönelik şiddete karşı çok önemli adımlar atmanın eşiğinde olunduğunun anlaşılacağını vurguladı.
Saner, Bakanlığın, 2012 yılında itibaren hizmete açtığı ‘Alo 183 Acil Sosyal Hizmet Hattı’na gelen ihbarları anında değerlendirdiği ve polisten gelen bilgiler doğrultusunda Sosyal Hizmetler Dairesi ile Polis Genel Müdürlüğü’nün eş güdüm içerisinde çalışarak imkanlar ölçüsünde, kadına yönelik şiddete karşı elinden gelen en iyi hizmeti vermeye çalıştığını ifade
etti.
“Bakanlığa son 3 yılda toplam 613 şiddet bildirim formu iletildi”
Yürütülen çalışmalar sonucu elde edilen verilerde, Bakanlık bünyesinde hizmet veren ‘ALO 183 Sosyal Hizmet Hattı’na, 2014 yılında 18, 2015 yılında 41, 2016 yılında ise 46 olmak üzere, son 3 yılda toplam 105 kadınının şiddet ihbarı yaptığını; Polis Genel Müdürlüğü’nden ise 2014 yılında 204, 2015 yılında 184, 2016 yılında ise 225 olmak üzere son 3 yılda toplam 613 şiddet bildirim formunun Bakanlığa iletildiğini kaydetti.
“Bakanlığın arzu edildiği ölçüde etkin mücadele verememekte olduğunu kabul etmek gerekir”
Saner, Sosyal Hizmetler Dairesi’nin şiddet gören kadınlara 7/24 kesintisiz hizmet verme yönünde özveriyle çalışsa da; altyapı, personel eksikliği ve yasal mevzuatın yetersizlikleri nedeniyle Bakanlığın, kadına yönelik şiddetle arzu edildiği ölçüde etkin mücadele verememekte olduğunu kabul etmek gerektiğini söyledi.
Saner, bu gerçekler ışığında kadına yönelik şiddete karşı daha etkin ve bilimsel mücadele verebilmek amacıyla harekete geçen Bakanlığın “Ulusal Eylem Planı”nı hazırlayıp, hayata geçirmek üzere, toplumun tüm kesimlerinin sesini duyurabileceği ve görüşlerini dile getirebileceği bu Çalıştayı organize ettiğini belirtti.
Saner, kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, üniversiteler ve sivil toplum örgütleri başta olmak üzere toplumun her katmanından farklı temsilcilerin yer aldığı çalıştayda, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda, kadına yönelik ve ev içi şiddet konularında mevcut yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesi, uygulama ve yasalar arasındaki aksaklıkların giderilmesi için yeni düzenlemelerin yapılması, kadına yönelik ve ev içi şiddet ile toplumsal cinsiyet eşitliği konularında toplumsal farkındalığın sağlaması, şiddete uğrayan ya da risk altındaki kadınlara yönelik koruyucu ve önleyici hizmetlerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması, kadına yönelik şiddetle mücadelede hizmetlerin etkin sunulması amacıyla kurum/kuruluş ve paydaşlar arasında işbirliğinin sağlanması ve politika geliştirilmesi ve şiddete maruz kalan kadının toplumsal yaşamdaki rehabilitasyon süreci olmak üzere 5 oturumda ayrıntılı bir şekilde ele alınacağını kaydetti.
Saner, çalıştay sırası ve sonrasında ortaya çıkacak görüşler doğrultusunda, “Önleyici hizmetlerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması” anlamında yapılabilecek çalışmaların Bakanlık tarafından değerlendirilip, bu konuda izlenecek yol haritasının saptanacağını belirtti.
“Sonuç bildirgesi bakanlık eylem planına dönüştürülecek”
Çalıştaya katılıp katkı koyacak olan bütün kamu kurum ve kuruşlar, yerel yönetimler ve sivil toplum örgütlerinin çalıştayın sonunda kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda ortaya çıkacak görüşlerinin en ince ayrıntısına kadar değerlendirileceğini de ifade eden Saner, “ben yaptım değil biz yaptık” mantığı ile hareket ederek toplumdaki tüm paydaşların görüşlerinin değerlendirileceği çalıştayın sonuç bildirgesinin Bakanlık eylem planına dönüştürüleceğini vurguladı.
Çalıştayın başarılı geçmesini dileyen Saner, katkı koyan kurum ve kuruluş, yerel yönetim, DAÜ-KAEM ve Polis Genel Müdürlüğü, Bakanlık ve ona bağlı dairelerde çalışan personele teşekkür etti.
Saner, konuşmasına “şiddetin kadının kaderi değil, sevginin kadının geleceği olmasını” dileyerek son verdi.
Berova “şiddet üzerinde önlem alınması gereken konuların başında geliyor”
Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova ise, konuşmasında, şiddet ve şiddete bağlı olaylarının bugünün toplumların içersinde en çok konuşulan, tartışılan ve üzerinde önlem alınması gereken konuların başında geldiğini ifade etti.
Televizyonlarda özellikle kadına karşı şiddet haberi duyulmayan bir günün neredeyse geçmediğini belirten Berova, bunun önemli ve hassas bir konu olduğunu söyledi.
“Hukuk sisteminin düşünceleri büyük önem taşıyor”
Son zamanlarda ülkede ne yazık ki kadına yönelik şiddet olaylarıyla ilgili birçok haber ve olaya tanıklık edildiğine dikkat çeken Berova, bu bağlamda Sosyal Hizmetler Dairesi’nin bu konuda yaptığı çalışmalara hukuk sisteminin düşüncelerinin büyük önem taşıdığını vurguladı.
Tüm bu konuların bugün düzenlenen çalıştayda masaya yatırılarak ülkede kadına yönelik şiddetle ilgili yasa ve uygulamalardaki aksaklıkların ortaya çıkarılacağını ifade eden Berova, çalıştay sonuç bildirgesinde çıkacak neticenin bu konudaki eksiklerin bir an önce giderilmesini sağlayacağını söyledi.
Eğitimin şiddet ve diğer tüm konuların önlenmesinde en önemli unsurların başında gelen konulardan birisi olduğunu belirten Berova, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın yaşam boyu eğitimi temel aldığı ve bunun vizyonun bir parçası olduğunu ifade etti.
Berova, çalıştayda çıkacak sonuçtan eğitim müfredatlarının geliştirilmesinde yararlanılacağını da belirtti.