‘Kadın’ın mesaisi hem evde hem işte

Çalışan emekçi bir kadın olup, aynı anda bir ev kadını olma durumu kulağa hoş gelse de oldukça zor

Devrim DEMİR 

Kadının işi sadece iş’te bitmiyor. Mesai bitince ikinci bir mesai evde akşam saatlerinde başlıyor. Bazı kadınlar diğer iş kadınlarına göre daha çok yoruluyor.  Onlar herkesi memnun etmek için sabah 07.00’de mesaiye başlayan ve mesai bitimine kadar, yüzlerce insana hizmet eden temizlik görevlisi kadınlar.

Sadece işlerinde değil, aynı işleri evlerinde de yapıyor. Hastane ortamında çalışmanın ne kadar keyif verici olduğu ise tartışılır. Her gün koridorlarda telaş içinde bekleyen onlarca insanın sıkıntılarına istemese de ortak olan, eve gidince yaşadıklarını ve gördüklerini unutmak zorunda olan meslek gruplarından birinde çalışıyor 43 yaşındaki emekçi kadınlarımızdan Fatoş Karademir. Senelerdir Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde temizlik görevlisi olarak çalışan Karademir, her meslekte olduğu gibi kendi işlerinde de insanlarla karşı karşıya kaldıkları zamanlar olduğunu anlattı.

“Her gün onlarca insan, farklı sorunlar herkesin yardımına koşmak ve herkese cevap vermek zorundasın” sözlerini kullanan Karademir, sakin olunmadığı takdirde bu işin de yapılamayacağını ifade ediyor.

Bu hafta ‘adres kıbrıs’ Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde temizlik görevlisi olarak çalışan Fatoş Karademir’in 24 saatini sordu.

“En sevdiğim iş temizlik, büyük problemim haline geldi”

Bir gününü ‘adres kıbrıs’a’ değerlendiren 3 çocuk annesi 43 yaşındaki Fatoş Karademir, eskiden temizliğin kendisi için keyifli olduğunu ancak her gün yaptığı için en büyük problemi haline geldiğini anlattı.

“Çalışmadığım zamanlarda ev temizliği yapmak benim için keyifli işlerin başında gelirdi. Sabah kalkıp kapıyı pencereyi açmak, içeriye mis gibi temiz hava dolarken kıyı köşe dâhil her yeri süpürmek, toz almak ve en son zemin ayna gibi parlayıncaya kadar sildikten sonra bir kahve yapıp en sevdiğim köşeye geçerek temiz evin tadını çıkarmak...  Maalesef son yıllarda en sevdiğim ev temizliği işi benim en büyük problemim haline geldi.”
 


Oldukça zor bir yerde temizlik görevlisi olarak senelerdir çalışan Karademir, boş saatlerinde mesai arkadaşları ile günü eğlenceli hale getiriklerini anlattı


“Mesaim iş bitimi evde başlıyor”

Fatoş Karademir için gün 05.00’de başlıyor. Akşamdan kıyafetlerini ütülediği için hazırlanmanın onun 10 dakikasını aldığını ifade eden Karademir,  her gün zamanla yarışanlardan sadece biri.

Her sabah eşi ve kızına kahvaltı hazırlayan, saha sonra kızının okulu için son kontrolleri yaparak saat 07.00’de iş için yola koyulduğunu anlatan Karademir, “Zamanla yarışım yaz kış aynı. Eşim ve kızıma her gün yetişmek zorundayım. Sabah 05.00’de gün benim için başlıyor. Önce evi hallediyorum, 07.00’de hastanede olmak zorundayım. Zaman nasıl bitiyor hiç anlamıyorum. Yüzlerce insanlar koşuştururken, siz işinizi en iyi yapmak zorundasınız. Onlarca oda temizlenecek, yataklar yapılacak, çamaşırhanede üstünüze düşen neyse yapılacak. Akşam saat 16.00’ya kadar günün bir bölümü böyle bitiyor” dedi.

Mesai bitince sevinemeyenlerden sadece biri  

Mesai bitimi kendini bir kafeye ya da alışveriş merkezine atmak yerine aynı tempo ile eve koşup yemek derdine düşen kadınlardan biri Fatoş Karademir. Bu kez zamanla yarışının evde başladığını anlatan Karademir, “Hiçbir gün iş bitti diye eve koşup dinlenenlerden biri olmadım. İkinci mesai evde başlar. Üstümü değiştirip bu kez evimin temizliği ile güne devam ederim. Yemek, ütü, çamaşır derken akşam saat 12’yi buluyor. Bu zaman diliminde kızımın dersleri, günlük sıkıntılarını da dinlemek için ayrı bir zaman yaratıyorum.”

“Her iş emek ve özveri ister”

Kalabalık ortamlarda çalışmanın hem zevkli hem de sıkıntılı olduğunu söyleyen 43 yaşındaki Fatoş Karademir, “Mesai arkadaşlarımla her gün onlarca insana en iyi hizmet için büyük bir özveri ile çaba harcıyoruz. Her işte olduğu gibi bizim işimiz de özveri ister, emek ister. Buraya mutlu hiçbir insan gelmez. Onların ruh hallerine göre davranmayı öğrendik. Ama her ortamda olduğu gibi hastane ortamında da anlayışsız kişilerle karşı karşıya kalmaktayız. Bunları sorun haline getirmemeye çalışıyoruz, çünkü bizim için mesai sabah sekiz akşam dört değil, ikinci bir mesaimiz de evimizde başlıyor. Olumsuzluğu taşıyarak günümüzü o enerji ile bitiremeyiz. Mesai arkadaşlarımızla boş saatlerimizi gülerek ve paylaşarak geçirmeyi tercih ederiz” dedi.   

“En mutlu olduğum an kendimle baş başa kalınca”

24 saatinin nasıl geçtiğini kendinin bile farkında olmadığını, kalabalıklardan ev işlerinden kurtulunca o an kendi olduğunu hissettiğini kaydeden Karademir, “Yoğun bir tempoda çalıştığımız için kendime zaman ayıramıyorum. İşimi, ailemi ön planda tutarak o gün işlerimi yoluna koyuyorsam benden mutlu kimse yok. İkinci mesaimi tamamlayıp bir kahve için derin nefes aldığım zaman o an kendimle baş başa kaldığımı anlıyorum. En mutlu olduğum anlardan sadece birini günün son anlarına sığdırmak da benim için büyük bir mutluluktur.”

 

 

 

 

 

 

Dergiler Haberleri