Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın eşi Meral Akıncı, dijital teknolojinin gelişmesinden kadınların yeterince faydalanamadığını dile getirerek, kadınların talepkar olması gerektiğini söyledi.
Meral Akıncı,“Kadınlar bilgi ve iletişim teknolojisinden yararlanma, bizzat kendileri de yenilikler ve çözümler yaratma hakkına sahiptir. Her alanda engelleri ortadan kaldırdıkça, kadınlar da öğrenme, öğretme, katılım, paylaşım, liderlik ve öncülük yapabileceklerdir. Bu bağlamda engelleri ortadan kaldırmak için harekete geçmeliyiz” dedi.
Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Meral Akıncı, Marmara Grubu’nun davetlisi olarak katıldığı 21. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde, “Dijital Dönüşümün Eşitlik Kültürüne Etkileri; Ezber Bozan Kadınlar” konulu oturumda konuşma yaptı.
Oturumu, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu da izledi.
Meral Akıncı, yarım yüzyıla yakın bir zamandır sürdürdüğü çalışma ve uğraşlarında, bir yandan kadının toplumdaki rolünün gelişip güçlendiğini gözlemlerken, diğer yandan mesafelerin kısaldığına ve teknolojinin hızla geliştiğine tanık olduğunu kaydetti.
Akıncı, teknolojinin, dünyayı ve insanları internetten cep telefonlarına kadar yeni ve yenilikçi yollarla birbirine bağladığını, giderek eğitimden çalışma hayatına, politikadan yaratıcılığa, erişimden sanal gezinmeye, insan varlığının her yönünün daha önemli bir parçası haline geldiğini söyledi.
Yapılan araştırmaların, teknolojik gelişmelerle doğru orantılı olarak modern eşitsizliklerin ortaya çıktığına da işaret ettiğini söyleyen Akıncı, “Bugün modernizmin demokrasi, teknoloji ve kültür olmak üzere üç ayağı bulunmaktadır. Ancak içinde yaşadığımız zamanlarda bunların her zaman paralel geliştiğini söyleyemeyiz. Halbuki bu değerlerin ancak birlikte gelişmesi halinde kadın ve genelde tüm insanlık ilerleyebilir” dedi.
“Yeter ki dönüşümü talep edelim"
Geleneksel yapıların toplumsal cinsiyet eşitsizliğini körüklediğini ve geleneksel rollerin kadınları bu eşitsizliğin içine hapsettiği erkek egemen bir dünyada yaşandığını kaydeden Meral Akıncı, şöyle konuştu:
“Fakat arzuladığımız dönüşüm bize tahmin edemeyeceğimiz kadar çok yakın. Yeter ki bu dönüşümü talep edelim. Teknolojik gelişmelerin ardında yatan hızın sebebi, halkın talepkarlığı ve azla yetinmemesidir. İlk cep telefonu ortaya çıkınca, çanta boyutundaki hantal aletlerle yetinmiş olsaydık, bugün kol saati boyutunda akıllı telefonlar söz konusu olmazdı. Toplumsal cinsiyet eşitliğinde aynı ticari motivasyon olmasa da, halkın ve özellikle mevcut sistemden zarar gören kadınların bu yöndeki talebi günden güne artmalı ki, gelişim ve dönüşüm mümkün olsun.”
Teknolojinin, kadınların tüm toplumsal sektörlere katılımı noktasında büyük önem taşıdığını vurgulayan Meral Akıncı, toplumsal cinsiyet, bilgi ve iletişim teknolojilerine erişebilme ve bu teknolojileri nitelikli olarak kullanabilme açısından önemli bir değişken olarak görüldüğünü söyledi.
Araştırmalar, özellikle gelişmekte olan ülkelerde erkeklerin internet ulaşım ve kullanımında kadınlardan daha avantajlı durumda olduklarını gösterdiğini de kaydeden Akıncı, bu durumun kadını hem erkeklere hem de gelişmiş ülkelerdeki hemcinslerine nazaran dezavantajlı duruma düşürdüğünü belirtti.
Meral Akıncı, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinde internet kullanım oranlarında görülen fark ve farkın keskinliğinin ülkelerin sosyo-ekonomik durumuna göre de değişiklik gösterdiğini, gelişmişlik ve refah seviyesi düştükçe cinsiyetler arasındaki eşitsizliğin de keskinleştiğini söyledi.
Akıncı konuşmasında şunları kaydetti:
“İlk bakışta internet veya teknolojiye ulaşabilme, okuryazarlık veya yoksulluk kadar önemli gelmeyebilir; yalnız çağımızda bunları etkin kullanamamak önceki çağların okuryazarlığına denk olup, toplumsal ilerlemenin önünde en büyük engellerdendir. Kadınların bu olanaklara ulaşmasına daha az izin verilmesi eğitim, bilgi, insan hakları, yasalar, siyaset ve sağlık ve şifalara ulaşımlarını ve katılımlarını kaçınılmaz olarak zorlaştırır. Küresel teknoloji devriminin dışında bırakılan kadınlar, yaratıcılar olarak değil ekonominin tüketici ayağı olarak kabul edilmektedir.”
“Kız çocularına daha fazla yatırım yapılmalı"
Kadınların zihniyetlerindeki cam tavanların yansıra, kurumsal cam tavanlar, bilgisayar virüsleri gibi, görünmeyen, dokunulmayan engeller de bulunduğunu ifade eden Akıncı, teknolojik gelişmelerin bu tavanları kırabilmesinin tek yolunun, bunun farkındalığını taşıyan herkesin bu yönde sorumluluk alması olduğunu kaydetti.
Akıncı, sorunun farkına vararak, kız çocuklarına daha fazla eğitim yatırımı yaparak, geride kalan kadınları teknolojik gelişim maratonunun içine sürekli dahil ederek ezber bozmanın mümkün olduğunu da anlattı.
Teknolojinin olumsuz kullanılması
Kadına yönelik şiddetin boyutuna teknolojinin nasıl etki ettiğini de gözden kaçırmamak gerektiğini kaydeden Meral Akıncı, teknolojinin olumsuz kullanılmasına da değindi.
Akıncı, “Kadınların rızaları dışında çekilen görüntüleri, bunların paylaşımı, tehdit ve cebir olarak kullanılmaları, sosyal medya araçlarından yapılan sözel şiddet ve aşağılamalar, teknolojik araçlarla kadınların ısrarlı takip edilmesi ve benzeri teknolojiye dayalı şiddet türlerini sayabiliriz. Bu bağlamda, eğer teknoloji bir istismar ve şiddet aracı olarak kullanılıyorsa, teknolojinin şiddete karşı verilen mücadelede üstlenmesi gereken rol ve sorumluluk da o oranda güçlü olmalıdır. Biz de bu yöndeki taleplerimizi her daim yüksek tutmalıyız. Gerek sivil toplumda, gerekse parçası olduğumuz özel veya kamu kuruluşlarında işbirliği yaptığımız, hizmet aldığımız teknolojik kurumlardan bu bağlamdaki sorumluluklarını yerine getirmelerini talep etmeliyiz” diye konuştu.
“Engelleri ortadan kaldırmak için harekete geçmeliyiz"
Genelde erkeklerin domine ettiği teknoloji dünyasında, cam tavanlarını kırıp önemli görevlere gelebilmiş kadınlara büyük rol düştüğünü ifade eden Meral Akıncı, “Kadınlar, birbirimizle bu bağları kurdukça ve bu bağlar güçlendikçe, ortak gücümüz, toplumsal dönüşüme yol açacaktır” dedi.
Meral Akıncı, “Kadınlar bilgi ve iletişim teknolojisinden yararlanma, bizzat kendileri de yenilikler ve çözümler yaratma hakkına sahiptir. Her alanda engelleri ortadan kaldırdıkça, kadınlar da öğrenme, öğretme, katılım, paylaşım, liderlik ve öncülük yapabileceklerdir. Bu bağlamda engelleri ortadan kaldırmak için harekete geçmeliyiz. Zamanı şimdidir” şeklinde konuştu.
Teknolojiyi de yakından takip ettiğini kaydeden Akıncı, dijital değişimin ve teknik donanımın, kadın yaşamını olumlu etkileyeceğini kaydetti. Dünyada ailelerin genellikle ataerkil bir yapıya sahip olduğunu belirten Akıncı, kadınların dijital tekniğe ulaşamamasının da eşitsizliğe neden olduğunu dile getirdi.
Uzaydan dahi sesli-görüntülü konuşmanın yapıldığı günümüzde, şiddet gören kadınların gerekli yerlere telefonla dahi ulaşamamasının sorgulanması gerektiğini de kaydeden Akıncı, kadınların dijital teknolojinin getirdiği fırsatlardan faydalanması gerektiğini söyledi.
“Cinsiyet eşitliğini talep etmek zorundayız” diyen Akıncı, modern hayatın, kültür, demokrasi ve teknoloji olarak üç ayağı olduğunu, teknolojinin büyük talep eşliğinde bugüne geldiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da, söyleşinin ardından, toplantılarının verimli geçmesini temenni ederek, tüm katılımcılara teşekkür etti.