‘Kalabalık’ nüfusa ‘bolca’ eleman

Başbakan İrsen Küçük KKTC nüfusu için “kalabalık” demiş, Cemil Çiçek’ten fırça yedikten sonra bu söylemden vazgeçmişti. Şimdi başka bir ‘muğlak’ ifade kullanmaya başladı. Meclis birleşiminde ‘el altı istihdamlar’



 

 

Başbakan İrsen Küçük KKTC nüfusu için “kalabalık” demiş, Cemil Çiçek’ten fırça yedikten sonra bu söylemden vazgeçmişti.
Şimdi başka bir ‘muğlak’ ifade kullanmaya başladı.
Meclis birleşiminde ‘el altı istihdamlar’ eleştirilince kürsüye çıkan Başbakan, “Nüfus sayımı için bolca elemana ihtiyaç olacak” deyiverdi.
Eh, ‘kalabalık’ nüfus ‘bolca’ elemanlar ancak sayılır herhalde...
Sayımın sonucunda ‘kaç kişiyiz’ sorusunun yanıtını alabilecek miyiz, kimse emin değil.
Muhaceret kayıtları gizlendiği sürece, bugün yapılacak bir sayımın yarın sabah hükmü kalmaz çünkü...
Zaten alıştık da ‘kalabalık’ diye bilmeye...
***
Nüfusun ‘kalabalık’ olduğuna şüphe yok da, Başbakan’ın sözünü ettiği ‘bolca eleman’ meselesi biraz tuhaf...
Zira bugüne kadar yapılan nüfus sayımlarını kamu personeli gerçekleştirdi.
‘Bolca eleman’ hep memurlardan, öğretmenlerden alındı.
Sayımda görev alanlara da ücreti ne kadarsa ödendi.
Zaten sadece ‘bir günlük’tü yapılan iş...
Kamuda ‘bolca’ insan da var, gönüllü olarak sayımda görev alabilecek...
Değil mi?
***
Hal böyleyken Başbakan’ın ‘istihdam’ bağlamında nüfus sayımıyla ilgili ‘bolca eleman’ alınacağını söylemesinin altında bir bit yeniği olmalı.
KKTC’de bir “Nüfus Sayım Dairesi” mi kuruluyor ki ‘bolca eleman’dan söz edilsin?
Yoksa istihdam bekleyen ve örgüt başkanlarının yakınlarından kendilerine sıra gelmeyen ‘partililere’ bir kez daha ‘vaat’ mi veriyor Başbakan?
Nüfus sayımı bir günde yapılacağına, personel de kamudan sağlanabileceğine göre nüfus sayımı işini ‘yeni istihdam kapısı’ gibi göstermek ne kadar doğrudur?
Ne kadar ‘kalabalık’ olsa da nüfus, sayımı öyle günler, aylar sürecek değil ya mübareğin!..




Kim, neyi uzatacak?

 

Tatil bitti.
Meclis açıldı.
İlk birleşim...
Gündem: Uzatma!
Yüce meclis neyi uzatacakmış acaba?
Ülke ekonomisinin boyunu mu?
Demokrasinin sınırını mı?
İstihdam olanaklarının ölçüsünü mü?
Milletin meclisi değil mi burası?
Halkın vekilleri değil mi oradakiler?
Demek ki halkın yararına bir ‘uzatma’ sözkonusu...
Yoksa meclis neden ‘uzatma’ mevzuuna girsin ki?
***
Meğer öyle değilmiş kazın ayağı!..
Komitenin görev süresimiş uzatılacak!..
Bula bula bunu bulmuş Meclis-i Cemahiriyemiz...
Başka uzatacak bir şey bulamamış anlaşılan...
Tatil dönüşü, ilk iş olarak ‘uzatma’ya heveslenmiş iktidar.
Koymuş önüne muhalefetin.
Soru mühim:
“Uzatılasın mı? Uzatılmasın mı?”
Günün yarısı bu soruyla geçti dün meclis birleşiminde...
Tartışmalar, eleştiriler, cevaplar...
Hırlamalar, gürlemeler, esmeler, yağmalar...
***
KTHY komitesiymiş üstelik uzatılması istenen!..
Hangi KTHY?
Batırılmış KTHY!..
Bitirilmiş KTHY!..
Öldürülmüş KTHY!..
Bayrakları sökülmüş KTHY!..
Çalışanları sürüm sürüm süründürülmüş KTHY!..
“Neden battı?” sorusunu araştırıyordu güya meclis komitesi...
2 ay daha uzatmak istiyormuş hülkümet...
Duyan da “çalışa çalışa bir hal oldular da yoruldular, sonuna geldiler artık da son bir ‘hisa’ için 60 güncük daha istediler” sanacak.
E değil!..
En son 8 ay önce toplanmış ‘uzatılacak’ komite...
240 gün önce!..
***
Memlekette uzatılması gereken o kadar çok şey varken, meclisin ilk gününde uzata uzata ‘komitenin süresi’ni uzattı iktidar partisi...
Hem de KTHY’ninkini!..
Buna ‘uzatmaları oynamak’ denir herhalde...
‘Maç’ çoktan bitti çünkü...

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri