Kayıplar Komitesi’nin Kalavason’da yeni bir kazı başlattığı öğrenildi. Aşırı sıcaklar nedeniyle 4 ile 6 Haziran tarihleri arasında kazılara ara verilmiş olduğu da belirtildi. Kıbrıs’ın güneyinde Strovulo’daki yürütülen kazı herhangi bir ize rastlanmayarak tamamlanırken, Kalavason’da yeni bir kazıya başlandı...
Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi Kazılar Koordinatörü Erge Yurtdaş’tan aldığımız bilgilere göre, kazılarda son durum şöyle:
*** Lefkoşa/Lefkosia: 1974 kaybı bir grup Kıbrıslırum'un eski hapishane yanındaki arazide gömülü olabileceği bilgisi üzerine başlatılan kazı çalışmaları devam etmektedir.
*** Cihangir/Epikho/Abohor: 1974 kaybı bir Kıbrıslırum'un anayol kenarındaki tarladaki toprak yığınlarına gömülmüş olabileceği bilgisi üzerine başlatılan kazı çalışmaları tüm hızıyla devam etmektedir.
*** Yedikonuk/Eptakomi: 1974 kaybı bir Kıbrıslırum'un kuyuya atılmış olabileceği bilgisi üzerine başlatılan kazı çalışmaları halen devam etmektedir.
*** Girne Boğazı (Askeri Bölge): 1974 kaybı iki Kıbrıslırum'un bir dere yatağına gömülmüş olabileceği bilgisi üzerine başlatılan kazı çalışmaları devam etmektedir.
*** Vasilya/Karşıyaka: 1974 kaybı 3 sivil veya 3 askerin dere yatağına veya dere yatağındaki kuyulara gömülmüş olabileceği bilgisi üzerine başlatılan kazı çalışmaları tüm hızıyla devam etmektedir.
*** Lapta/Lapithos: 1974 kaybı bir Kıbrıslırum'un, bölgedeki tarlaya gömülmüş olabileceği bilgisi üzerine başlatılan kazı çalışmaları halen devam etmektedir.
*** Strovulo: 1963-64 kaybı 4-5 Kıbrıslıtürk'ün bir kuyuya atılmış olabileceği bilgisi üzerine başlatılan kazı çalışmaları son bulmuştur.
*** Kalavason/Kalavassos: 1963-64 kaybı bir Kıbrıslıtürk'ün bir kuyuya atılmış olabileceği bilgisi üzerine kazı çalışmaları başlatılmıştır.
*** 4-6/6/2024 tarihleri arasında yüksek sıcaklıklar dolayısıyla kazı çalışmaları durdurulmuştur.
Biz de kazı ekiplerindeki tüm arkeologlarımıza, şirocularımıza ve diğer çalışanlara, bu aşırı sıcak günlerde kolaylıklar diliyoruz...
Abohor'daki kazılardan görünüm...
*** BASINDAN GÜNCEL...
“El Şifa Hastanesi'nde bulunan toplu mezarlarla ilgili Filistinli tanıklar ne diyor?”
Yolanda Knell - BBC Orta Doğu Muhabiri - Kudüs
İsrail güçleri 1 Nisan'da Gazze'deki El Şifa Hastanesi'ne düzenledikleri ikinci baskın sonrası buradan çekildikten sonra, yanmış yıkıntıları inceleyen Filistinliler buranın ölüm koktuğunu söylemişti.
Geçtiğimiz sekiz aylık savaş boyunca hastaneler defalarca saldırıya uğradı ve İsrail, Hamas tarafından üs olarak kullanıldıklarını iddia etti; Hamas ise bunu reddediyor.
Ancak bir zamanlar Gazze Şeridi'ndeki en büyük ve en donanımlı hastane olan El Şifa'da yaşananlar belki de en dramatik olanıydı.
İsrail, Hamas'ın bölgede yeniden toparlandığı gerekçesiyle hastaneye baskın düzenledi ve iki hafta boyunca saldırıda bulundu.
İsrail hükümet sözcüsü Avi Heyman, “200'den fazla teröristi etkisiz hale getirdik. Tek bir sivil kayıp olmadan 900'den fazla teröristi yakaladık” demişti.
İsrail'in hastane avlusuna buldozerlerle yığdığı kumların arasından çıkan çürümüş cesetlerle birlikte, sivil kayıp olmadığı iddiası hemen sorgulanmaya başlandı.
Geçtiğimiz haftalarda bölgede dört toplu mezar ortaya çıkarıldı ve Filistinli arama ekipleri yüzlerce ceset bulunduğunu söyledi.
Gelişmeleri Gazze'deki bir gazeteci ile birlikte takip ettik.
Filistinli Sivil Savunma çalışanı Rami Dababeş, 8 Mayıs'ta el-Şifa'dan çıkarılan cesetlerin birçoğunun "çürümüş ve tanınmaz halde” olduğunu, “Kadın, çocuk ve kafası olmayan cesetlerin yanında parçalanmış vücut parçaları bulduklarını” söyledi.
Müdür Dr. Muhammed Mughir şüpheli bulgular olduğunu, “bazı cesetlerde sokakta infaz, bağlama, kafada kurşun yaraları ve uzuvlarda işkence izleri gözlemlendiğini” anlattı.
BM Güvenlik Konseyi, Gazze'nin güneyindeki El Şifa ve Nasır hastanelerinde toplu mezarların bulunmasından duyduğu “derin endişeyi” dile getirdi. ABD ve Avrupa Birliği ile birlikte, olası savaş suçlarına ilişkin bağımsız bir soruşturma başlatılması çağrısında bulundu.
İsrail ordusu ise rehineleri aramak üzere Gazze'deki hastanelere düzenlediği baskınlar sırasında Filistinlilerin daha önce gömdükleri cesetleri çıkardığını açıkladı.
Cesetlerin özenle incelendiğini ve İsrailli rehinelere ait olmayanların yerlerine iade edildiğini savunuyor.
Ancak El Şifa'da bulunan cesetlerin en azından bir kısmı İsrail'in son askeri harekatı sırasında ölen hastalara aitti ve görevliler bazılarında hala serum takılı olduğunu söyledi.
İsrail ordusu, 18 Mart günü erken saatlerde hastanede operasyona başladıktan sonra, burada barınan ve civarda yaşayan binlerce sivile hastaneyi terk etmelerini ve güneye gitmelerini emretti. Ancak hastanenin çalışmaya devam edebileceğini söyledi. İki haftanın sonunda sadece 140 kadar hasta ve sağlık görevlisinin kaldığı bildirildi.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) yerel temsilcisi Dr. Rik Peeperkorn, bu grubun “korkunç koşullara” maruz kaldığını ve 20 hastanın öldüğünü söylüyor.
Hayatta kalan birkaç hasta - hepsi daha önceki İsrail saldırılarında yaralanmış - kendilerine az miktarda yiyecek verildiğini, içme suyu ve ilaç konusunda ciddi sıkıntılar yaşandığını anlattı.
Yarı felçli Muhammed el-Nedim sürekli bombardıman altında kaldıklarını, hasta olduğu için kıpırdayamadığını ve battaniyesiz yerde yattığını anlatırken, ayağı kesilen 15 yaşındaki Rafif Dogmuş ise “Ne sargı bezi ne de ağrı kesici vardı” dedi.
İsrail ordusu gazetecilere yaptığı açıklamada, hastane baskınının Hamas ve Filistin İslami Cihad'ın tesisin bazı bölümlerini ele geçirdiğine dair “somut istihbarata” dayandığını, hiçbir personel ya da hastanın kendi eylemlerinin “doğrudan sonucu” olarak ölmediğini, ancak bazılarının “doğal nedenlerle” ölmüş olabileceğini öne sürdü.
İki hafta süren operasyon sırasında üç İsrail askerinin öldüğü doğrulandı.
Hamas El Şifa'yı bir üs olarak kullandığını inkâr etse de, hastane yetkilileri bazı üyelerinin kompleksin içinde barınan yerinden edilmiş insanlar arasında yer almış olabileceğini belirtti.
İsrail El Şifa ve çevresinde “200'den fazla teröristin” öldürüldüğünü ve yüzlerce kişinin de gözaltına alındığını söyledi ancak sadece bazı isimleri açıkladı.
Hamas ve İslami Cihad, İsrail askeri harekâtı sırasında öldürülen alt düzey savaşçıların isimlerini rutin olarak teyit etmediğinden, hastanede ve çevresinde kaç kişinin öldürüldüğünü tahmin etmek çok zor. Bir kısmı toplu mezarlarda bulunan ölüler arasında olabilir.
İsrail'in baskında “tek bir sivil kayıp olmadığı” iddiasına rağmen, çevredeki mahallede ağır İsrail bombardımanı ve yoğun ateş sonucu ölen Filistinli siviller olduğuna dair güçlü tanıklıklar dinledik.
Filistin Sivil Savunması, Mart ayındaki İsrail baskınının ardından yüzlerce Filistinlinin hala kayıp olduğunu söyledi.
El Şifa'da ve çevresinde yaşananlarla ilgili olarak defalarca çelişkili anlatımlar oldu.
İsrail ordusu buraya düzenlediği ilk tartışmalı baskın sırasında, İsrailli rehinelerin bulunabileceğine dair beklentileri arttıran açıklamalar yaptı. Ayrıca hastanenin altında Hamas'ın önemli bir komuta ve kontrol merkezi olduğunu iddia etti.
İsrail ordusu hastane yakınlarında iki İsrailli rehinenin cesedine ulaştığını açıklarken, kompleks içinde herhangi bir ceset bulduğunu duyurmadı. Hastane arazisinde tünel bulduğunu, hastane içinde Hamas belgeleriyle birlikte para, silah ve mühimmat bulduğunu öne sürdü ve görüntüler paylaştı.
Nisan ayında BM, Gazze'deki toplu mezarlarla ilgili “açık, şeffaf ve güvenilir bir soruşturma” çağrısında bulunduğunda, sözcüsü Stephane Dujarric, gerçekleri haberleştirmek için daha fazla gazetecinin bölgede güvenli bir şekilde çalışabilmesi gerektiğini söyledi. Savaş sırasında İsrail ve Mısır yabancı medyanın bölgeye serbestçe girmesine izin vermemişti.
Dujarric ayrıca tüm adli kanıtların iyi muhafaza edilmesinin önemine dikkat çekse de şimdiye kadar bunun zor olduğu görüldü.
Uluslararası adli tıp uzmanları El Şifa'da ne olduğunu araştırmak üzere Gazze'ye ulaşamadı.
Uzmanlar, toplu mezar alanlarının bozulmasının, buralarla ilgili gerçeklerin ortaya çıkarılmasını çok daha zorlaştıracağını söylüyor.
İsrail yine Hamas tarafından kullanıldığı iddiasıyla başta Gazze'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi olmak üzere diğer sağlık tesislerini hedef almaya devam ederken, büyük ölçüde tahrip edilmiş olsa da El Şifa Hastanesi çok sınırlı olarak hizmete dönmeye çalışıyor.
(BBC – Yolanda KNELL – 5.6.2024)