Kalıcı ‘geçici’ler!

Cenk Mutluyakalı

“Geçici” istihdamlar var ya!
Hepsi de kalıcı…
Maaşlarını alacaklar ömür boyu…
Emekli olacaklar…
Kimse de bu insanlara dokunacak değil, biliyorlar…
Hatta…
Birkaç sene sonra senden benden “muhalif” olacak çoğu…
Sağda solda isyankâr!
Gün gelecek “partizanlığa” bile karşı çıkacaklar…

***

Peki, eşitlikten uzak bu istihdamları yapanlar ne olacak?
“Haksız…
Adaletsiz…
Yandaş…
Partizan…”

İstediğiniz kadar söz söyleyiniz.
Onlar da hiçbir ceza almayacak, bedel ödemeyecek, yargılanmayacak!
Yine siyaset yapacaklar muhtemelen…
Gün gelecek “eşitlik” dersi verecekler.

İşte bu gerçeği bilmek çıldırtıyor insanı…

***

Geçici memur ya da işçinin buralarda anlamı, geçici işler için ihtiyaç temelinde istihdam edilen kişi değildir.
“KKTC Sözlüğü”nde “geçici”nin anlamı şudur:
İlansız, münhalsiz, fırsat eşitliği gözetilmeden ve ihtiyaç analizi yapılmadan, yandaşlıkla ve partizanca, hatırla ve torpille, Maliye’nin kasasına ve hepimizin sırtına ortak edilen insanlar...

Kimi açıkgöz, kimi mağdur, kimi arsız, kimi çaresiz…
İşe giremeyen ve bağıranların çoğu da kendi sırasını bekliyor aslında…

***

Yollar dökülüyor, okullar inşa edilmiyor, santraller yenilenmiyor, hastaneler yapılmıyor çünkü ne kadar kaynak varsa ya istihdama harcanıyor ya da ihtişama…

“Daha çok vergi” diyoruz ya…
O durumda çok daha fazla “yandaş”a iş imkanı doğuyor.
Müdürler değişiyor durmadan…
Yine altyapı dökülüyor.

***

Bu işin çözümü için dört şart var.
1- Yasalar değişecek ve sınavsız, yarışsız, ölçüsüz kamuya tek bir istihdam olmayacak.
2- “Partizan” istihdamları altında imzası olan herkes yargılanacak, en ciddi cezaları alacak, gerekirse hapse girecek.
3- Arka kapıdan istihdam edilen herkesin işine son verilecek.
4- Kamu görevlisi özelde iş yapıyorsa “kamu görevlisi” statüsünü yitirecek.

Bu dördünü yapmaya aday bir siyaset var mı?
Ya da…
Bir başka formül var mı bildiğiniz, bu haksızlığı, bu vicdansızlığı, bu utancı önlemek için!


157 geçici Başbakanlık’ta ne yapıyor?

Son 2 senenin geçici ve sözleşmeli listesi kabarık.

Cumhurbaşkanlığına 15 geçici
Başbakanlığa 157 geçici, 7 sözleşmeli
Başbakan Yardımcılığı’na 31 geçici, 7 sözleşmeli
Ulaştırma’ya 26 geçici, 3 sözleşmeli
Tarım’a 72 sözleşmeli, 95 mevsimlik işçi
Gençlik Dairesi’ne 3 geçici
Devlet Tiyatrolarına 1 sözleşmeli
Maliye’ye 2 geçici
İçişleri’ne 2 sözleşmeli
Ekonomi’ye 1 geçici, 1 sözleşmeli
Yataklı Tedavi’ye 8 geçici
Çalışma’ya 1 geçici
Sağlık Bakanlığı’na 4 geçici, 32 sözleşmeli

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’na da 68 işçi…

Maliye’nin tek tek açıkladığı rakamlar ile toplamlar da birbirini tutmuyor gerçi!

Şunu merak ediyorum.
157 geçici memur “Başbakanlık”ta ne iş yapıyor?
Ne?

‘Üstel’i bu göreve getirenler bir zahmet sorsunlar lütfen!
Bir daha da “siz bu ülkeyi yönetemiyorsunuz” demesinler…
Sayenizde böyle!


“Asgari ücret” özel sektörde maaştır!

Maliye Bakanı, Ocak ayında kamu maaşlarına yüzde 48.5 oranında hayat pahalılığı uygulanacağını açıkladı ya!
Yandık…
Hayat pahalılığı yine tavan yapacak ve asgari ücretli için hayat iyice daralacak.

Kamu ile özel sektör çalışanları arasındaki makas biraz daha açılacak.
“Asgari ücret” tartışması başlayacak yine…
İşçi “geçinemeyiz” diyecek, işveren “ödeyemeyiz.

***

Biliyorsunuz, hayat herkese eşit pahalı olsa da…
Kamuda ödenek maaşa göre değişiyor.

Özel sektörde durum çok daha farklı…
“Asgari Ücret” demeyelim artık çünkü yalan!
Özel sektörde asgari ücret “maaş” oldu.
Hem de görevi, kıdemi, sorumluluğu, yaşı, başı fark etmeden…

“Asgari Ücret” açıklandığı zaman aslında özel sektör çalışanlarının maaşı açıklanıyor.
İşletmeler hesap yapıyor önce: Bu maaşa kaç kişi ödeyebilirim?
Gerisine teşekkür ediliyor.
Olmadı Pakistanlı, Nijeryalı, Nepalli bulunuyor.
Kayıt dışılık büyüyor böylece…

***

İstatistik Kurumu’nun son araştırma sonuçlarını gördünüz mü?
En yüksek gelire sahip grubun toplam gelirden aldığı pay, en düşük gelire sahip grubun aldığı payın 7 katı…
Yedi!

Ortak kavanozdan kimi tek parmak bal alıyor, kimi yedi!
Eşitsizlik arttıkça artıyor.
Böylesi durumda nasıl örgütleyeceksiniz “ortak” mücadeleyi?


Başka bir dünya!

Trafik kaosuna çözüm çağdaş, temiz, düzenli, gelişmiş toplu ulaşım ağıdır.
İnsanca yaşamak böyle mümkündür.

Avrupa Birliği’nden hemen her gün elektronik posta kutuma düşen bildirileri hayranlıkla, kıskançlıkla, özenerek okurum.

En son gelen mesaj şu!

“Avrupa Birliği Canlı Otobüs Durağı Bilgisi” girişiminin organizatörleri, yolcuların, tarifeler, rotalar, gecikmeler ve güncellemeler hakkında gerçek zamanlı bilgilere erişmesine olanak sağlamak için AB Üye Devletleri genelindeki otobüs duraklarına QR kodlarının entegrasyonu çağrısında bulunuyor.

Girişim, otobüs yolculuğunu teşvik ederek, sıkışıklığı ve emisyonları azaltarak daha yeşil şehirlere katkıda bulunmayı amaçlıyor.

Durakta beklerken kaç saniye sonra otobüsün yanınızda olacağını görüyorlar ya…
Tüm Avrupa aynı anda görsün istiyorlar.


Böyle de bir dünya var işte…