“KALİTE DE, ÜRETİM DE DÜŞÜYOR”

Tarlasında, bahçesinde veya serasında üreterek geçimini sağlayan, sofralara yerli üretim koyan üretici ‘çok zordayız’ diyor… “Borçlanarak”, bin bir sıkıntıyla ürününü çıkardığını ifade eden üretici, yüksek maliyetler karşısında ezildiğini söylüyor.

Hüseyin ÖZBARIŞCI

Tarlasında, bahçesinde veya serasında üreterek geçimini sağlayan, sofralara yerli üretim koyan üretici ‘çok zordayız’ diyor… “Borçlanarak”, bin bir sıkıntıyla ürününü çıkardığını ifade eden üretici, yüksek maliyetler karşısında ezildiğini söylüyor, devletten daha fazla ‘destek’ talep ediyor.  

Gerek sulu tarım, gerekse kuru tarımla uğraşan üreticiler, maliyetler karşısında üretmekte zorlandıklarını, bu maliyetlerle üretimin olamayacağını söylüyor.

YENİDÜZEN’e konuşan üretici birliklerinin başkanları, hem maliyetlerin düşürülmesi, hem de devletin üretime daha fazla destek vermesi gerektiğini ifade etti.

Maliyetler karşısında verilen teşviklerin “devede kulak” kaldığını aktaran birlik başkanları, üretimden kopma noktasında olduklarını sözlerine ekledi ve hükümete çağrı yaptı.  


Üretici birliklerinin temsilcileri ne söylüyor?

Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu:

“Maliyetler düşerse hem rekolte artacak, hem de kaliteli ürün yetiştirilecek”

Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu, narenciye üretiminin masrafının çok olduğuna dikkat çekerek özellikle su, gübre ve ilaç fiyatlarının üretim yapmanın önünde en büyük engel olduğunu söyledi.

İçinde bulunduğumuz dönemde valensiya ürününün hasat dönemi olduğunu hatırlatan Alioğlu, Cypfruvex’in 1 ay önce hasat dönemine başlamasına rağmen halen paketleme yapmaya başlamadığını belirtti, “Üretici Cypfruvex’i yanında istiyor, arkasında değil” eleştirisini yaptı.

İhracatçıların valensiya ürününün tonunu 4 bin 500 – 5000 TL arasında bir miktarla aldığını da ifade eden Ali Alioğlu, “Bu doğru bir rakam değildir. Üretimin devam edebilmesi için üreticiye değerini vermek gerekir” dedi.

Narenciye üreticisinin yaşadığı sorunları da işaret eden Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Alioğlu şöyle devam etti: “Öyle bir dönemden geçiyoruz ki, üretici kendi arasında da rekabet edemiyor. Çünkü farklı bölgelerde su fiyatları, ton başına farklı bir rakamdan hesaplanıyor. Gübre, gıda ve ilaçların yurtdışından dövize endeksli olarak gelmesi her geçen gün maliyetlerde yükseliş sergiliyor. Tüm bu sorunlarla karşı karşıya kalmamız, haliyle diğer ülkelerle rekabet etmeyi de engelliyor. Özellikle Türkiye’den gelen suyun Güzelyurt havzasıyla buluşmasından sonra su fiyatlarında bir denge unsuru olacağı manidardır. Bunun yanında yurt dışından gelen ilaç ile gübrelerin hükümet tarafından fiyat sabitlemesine gidilmesi ve üretici yönünde fiyatların da istikrarlı oluşu bu maliyetleri düşürecek. Maliyetlerin de düşmesiyle hem rekoltede artış olacak, hem de kaliteli ürün yetiştirilecek.”

 

Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği Başkanı Mehmet Nizam:

“Bu ülkede üretim yapan desteklenmeli…”

Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği Başkanı Mehmet Nizam, üretimin önemine vurgu yaptı, “Üretim ülkenin can damarıdır” dedi. Maliyetlerin oldukça yükseldiğine dikkat çeken Nizam, devlet desteğinin daha fazla olması gerektiğini ifade etti.

Nizam şöyle konuştu:

“Gerek mevsimsel etkenlerden, gerekse yüksek maliyetlerden dolayı üretim rekoltesi her geçen gün düşüyor. Devlet tarafından verilen destekler de bu kadar olumsuz durum karşısında yetersiz kalıyor. Gelinen aşamada üretici üretimi borçlanarak yapıyor. Üretim daha ciddi şekilde desteklenmeli ki, üretim olsun… Bugün ülke ekonomisine en büyük katkıyı sağlayan üretim sektörüdür. Bu çiftçi de olabilir, sulu tarımla uğraşan da, hayvancı da… Bu ülkede üretim yapan desteklenmeli… Aksi takdirde üretim biter ve 3’üncü ülkelere maruz kalırız. Hem ürün kalitesi iyi olmaz, hem de navlun fiyatlarının yüksek olmasından dolayı daha maliyetli olur. Bunların temelinde destek yatıyor. Çağrımız, hem üretenleri hak ettiği oranda desteklemeleri, hem de bu destekleri gününde vermeleridir…”

 

Patates Üreticileri Birliği Başkanı Engin Halkseven:

“Maliyetler yüksek, üretim günden güne azalıyor”

Kıbrıs Türk Patates Üreticileri Birliği Başkanı Engin Halkseven, patates üretimindeki yüksek maliyetlere değindi, “Zararına üretim yapıyoruz” dedi. Şu anda patateste satış fiyatının 7,50-8.00 TL civarında olması gerektiğini belirten Halkseven, gerekli satış fiyatının 4 TL altından ürünü ellerinden çıkardıklarını ifade etti. Üretim esnasında maliyetlerin çok yüksek olduğuna bir kez daha dikkat çeken Halkseven şöyle devam etti: “Günden güne üretim azalıyor. Bunun en büyük sebebi, 1 buçuk yıl önce 55 TL’ye aldığımız bir torba gübre fiyatı şimdi 800 TL oldu. Bunun yanında su giderleri, ilaç ve emek gibi işlemler de var. Her şey aynı oranda zamlandı ama Tarım Bakanlığı’nın üreticiye verdiği teşvik aynı kaldı. Üreticiye verilen teşvik şu anda devede kulak kaldı. Bu durumu gören üretici, bir sonraki yıl yetiştirmek istemiyor ya da daha az yetiştiriyor. Bu da doğal olarak üretimin azalmasına neden oluyor. Üretici korunmalı ki, üretici de üretim yapabilsin… Hal Yasası Meclis’ten geçti. Bir istikrar sağlanacağı kesin. Hem üretici, hem tüketici açısından iyi olacağını düşünüyorum. Market fiyatlarında istikrar olacak. Bu konuda bir düzen gelecek. Umarım sistemli olur…”

 

Tatlısu Seracılar Birliği Başkanı Mithat Kargı:

“Üretici bu maliyetlerin altından kalkamıyor”

Tatlısu Seracılar Birliği Başkanı Mithat Kargı, yüksek maliyetlerle üretim yapıldığının altını çizdi, “Daha kötü dönemler de gördük ama en azından kazancımız vardı, önümüzü görüp hesabımızı yapabiliyorduk” dedi.  Şu anda böyle bir durumun söz konusu olmadığını belirten Kargı, girdi maliyetlerinin üretimde en büyük engel olduğunu ifade etti.

Kargı şunları söyledi:

“Herkes konuştuğu zaman kendine göre haklı görünüyor ve dışarıdan baktığı zaman ‘üretici çok kazanıyor’ diyor ama işin içinde olan insanlar için durum öyle değil. Çalıştırdığımız işçilerin günlük fiyatı başta olmak üzere, her şeyin maliyetleri artmış vaziyette ve üretici bunun altından kalkamıyor. 5 yıl önce tüm üreticiler sezonda 2 kez ekiyordu, açık pazarlar da yemyeşildi. Şimdi açık pazarlarda 2-3 üründen başka bir şey yok. Bu da bize üretimin öldüğünü gösteriyor. Her zaman söylediğim bir şey var. Tarım bakanı köyden çıkmalı. Tarım ovada, arazide olur. Tarım Bakanı her zaman ovada olacak, üreticinin yaşadığı zorlukları bire bir görecek. Üretici korunacak ki, üretici de üretsin. Ülkede daha fazla üretim olsun.” 

Özel Haber Haberleri