Kamu-İş görüşlerini bildirdi

Kamu-İş, reform niteliğinde olmadığı eleştirisinde bulunduğu Kamu Görevlileri Yasa Tasarısı’nda göç yasasının farklılıklarının aynen devam ettiği ve yeni ayrıcalıklar yaratıldığı iddiasında bulundu.

 Kamu İşçileri Sendikası (Kamu-İş), reform niteliğinde olmadığı eleştirisinde bulunduğu Kamu Görevlileri Yasa Tasarısı’nda göç yasasının farklılıklarının aynen devam ettiği ve yeni ayrıcalıklar yaratıldığı iddiasında bulundu.

Kamu-İş Genel Danışmanı Hasan Değirmencioğlu bugün yaptığı açıklamada, çalışmalarına dün başlanan Kamu Görevlileri Yasa Tasarısı’na ilişkin değerlendirmelerde bulunup, sendikanın tasarıya ilişkin görüşlerini aktardı.

Değirmencioğlu, Başbakanlık Müsteşarı Hasan Alicik başkanlığında ve Personel Dairesi Müdürü Nahide Erarslan’nın 10 sendika temsilcisinin katılımıyla gerçekleştirdiği toplantının iyi bir diyalog ve anlayış içerisinde sürdüğünü ve tasarısının uygun olmayan tarafları yeni baştan teknik komiteler bazında ele alınacağı düşüncesinin ortaya konduğunu belirtti.
 

“Tasarının reform niteliği olmadığı, yine çalışanlar arasında büyük ayrıcalıklar olduğu” eleştirisinde bulunan Değirmencioğlu, 7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasası ile 47/2010 sayılı göç yasasının farklılıkları aynen devam ettiğini savundu. Değirmencioğlu, “Birçok özlük haklarının kısıtlandığı ve en önemlisi, sanki işçilere ve işçi kavramına karşı birilerinin husumeti veya düşmanlığı varmış gibi ifadeler içerdiğini görmekteyiz” dedi.

 
Değirmencioğlu, bu anomalilerin diyalog ve müzakere yoluyla giderilmesi temennisinde bulunarak, Kamu Görevlileri Yasa Tasarısı’nın, mevcut Kamu Görevlileri Yasası’nı reform edecekse, yeniliyecekse, mutlaka Kamu-İş olarak gerekli katkıları koyacaklarını belirtti.
 

“AYRICALIKLAR YARATILIYOR”
 

Hasan Değirmencioğlu, yasa tasarısının başlangıcı olan Tesfir bölümünde bile ayrıcalıklı haklar yer aldığını ve ayrıcalıklar yaratıldığını savundu.
Değirmencioğlu, şöyle devam etti:
 

“Şöyle ki, yasa tasarısının tefsir bölümünde, Brüt maaş tanımlaması ve 127. Maddenin 1’inci ve 2’inci maddelerindeki maaş ve ücretlerle ilgili tanımlamaları bu tasarının kamu görevi ifa eden çalışanları, bölmekte, ayrıcalık yaratmakta ve ayni görevi yapan çalışanların maaş ve ücrtlerinde eşitsizlik yaratmaktadır. Brüt maaş anlatımında bu yasaya ekli III. Cetvelde belirlenen barem karşılığı maaşı anlatır. Halbuki Kamu Çalışanlarının Aylık (maaş +Ücret) ve diğer ödeneklerinin düzenlenmesi yasası kapsamındaki kamu görevlilerine, Kamu çalışanlarının aylık (maaş-ücret) ve diğer ödeneklerinin düzenlenmesi yasasına ekli Birinci cetvelde belirlenen barem karşılığı maaşı anlatır. Yani tasarının tefsiri bile çalışanları ikiye bölmektedir.”
 

İŞÇİ TANIMINA ELEŞTİRİ
 

Hasan Değirmencioğlu, tasarının tefsir bölümünde yer alan işçi tanımlamasının da ne Avrupa Birliği, ne uluslar arası çalışma örgütü kararları, ne de Türkiye ile Güney Kıbrıs yasalarındaki işçi tanımıyla bağdaşmadığını iddia etti.
 

Tasarıda, sadece bedensel güç ve bedensel niteliklerin kullanıldığı görevleri yapanlara işçi tanımlaması yapıldığına dikkat çeken Değirmencioğlu, “İşçinin tasarıdaki gibi tanımlanmasının, Uluslararası Çalışma Örgütü, Avrupa kriterleri ve şu anda KKTC’de yapılan uygulamalara taban tabana zıttır” dedi. 
 

Değirmencioğlu, işçilerin istihdamının tasarıda geçici olarak gösterildiğinden her an işten durdurulma tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını belirtti. Değirmencioğlu, “Ayrıca yıllardan beri çalışmakta olan (03) olarak adlandırılan Daimi işçi kadroları ve yıllardan beri çalışmakta olan geçici işçilerin durumlarının ne olacağı belirsizdir” ifadesini kullandı.

Haberler Haberleri