Kamu maliyesi için artık sirenler sürekli çalabilir!

Erkan Okandan

Çünkü 2021-2024 Dönemi kamu maliyesinin ana gelir kalemlerini incelediğimiz aşağıdaki tablomuzu aynı formatta sırasıyla sosyal medya sayfamız da 21 Haziran tarihinde 5 aylık ve 12 Temmuz tarihli paylaşımımız da 6 aylık gerçekleşmelere göre paylaşıp değerlendirmiştik.

21 Haziran tarihli ilk 5 aylık bütçe rakamlarına göre durumun iç açıcı olmadığını bu nedenle Maliye Bakanlığının bütçede öngördüğü gelir rakamlarına ulaşabilmesi için yılın geriye kalan aylarında çok daha iyi performans göstermesi gerektiğini yazarken 12 Temmuz tarihli yazımda ise ALARM ZİLLERİ ÇALMALI MI? demiştim.

Ne yazık ki Ocak-Ağustos dönemi gerçekleşen ana gelir gruplarını incelediğimiz zaman durum kanaatimce çok daha kötüye gitmiştir.

Bu nedenle bir kez daha kendi çapımızda ilgililere mesaj vermek için alarm zilleri yerine SÜREKLİ SİRENLER ÇALSIN diyoruz.

Tablomuzdan görüldüğü üzere,

Genel Gelir - Genel Gider = -4.122.066.590 TL AÇIK GÖRÜLÜRKEN

Yerel Gelir - Yerel Gider = 1.397.453.219 TL AÇIK GÖRÜLMEKTEDİR.

Genel ve yerel tanımlamalarını açarsak GENEL rakamlarının içinde TC. Hibe ve Kredileri yanında giderleri de bulunurken YEREL tanımlamasının içeriğinde ise sadece KKTC'nin kendi yerel gelirleri ile finanse ettiği giderleri bulunmaktadır diyebiliriz.

TABLOMUZDAKİ GELİR RAKAMLARI DA YEREL GELİRLERİMİZDİR.

Aslında kamu maliyesi açısından ileriye dönük mükellefiyetlerini yerine getirebilme açısından mevcut durum tablodan görülenden de daha kötüdür. Bunun nedenlerini kısaca 3 maddeyle özetlersek,

MADDE 1: Tablodan görüldüğü üzere en iyi performans GELİR VERGİSİ olarak gözükmekle beraber esasen Kurumlar Vergisiyle beraber üzerinde en fazla durulması gereken gelir kalemi budur. Çünkü bu kalemde belirtilen rakamın en az %30'u KAYDİDİR.

Kamu görevlilerinden tahsil edilen gelir vergisi KAYDİ olup kasaya CASH para girmediği için maliye açısından NAKİT AÇIĞI daha yüksektir.

Kamu dışında devlet Gelir Vergisi tahsil edemiyor mu? Sorusuna kısaca vergi listelerini inceleyin cevabını vermek zorundayım.

Kamu dışında çalışan ücretlilerin büyük kısmının resmi kurumlara beyan edilen ücretleri ASGARİ ÜCRETTİR. (Çalışma izniyle bulunan TC. ve 3. Ülke uyruklu olanlarda bu oranlar %75-80 seviyesindedir)

KKTC vergi mevzuatına göre ASGARİ ÜCRET + SOSYAL GÜVENLİK kesintileri gelir vergisinden MUAF olduğu için kişisel/özel muafiyetleri de dikkate aldığımızda Asgari Ücretin %10-20 üzerinde beyan edilen brüt ücretler bile Gelir Vergisinden muaftır.

Kamu çalışanlarının ödediği gelir vergisinin KAYDİ olduğunu belirtmiştik. Belirtmemiz gereken bir diğer nokta ise üzülerek söylemek zorundayım ama TRAJİKOMİKTİR. Çünkü 1 Eylül 2024 tarihi itibariyle kamuda yürürlüğe giren barem tablolarına göre,

EN DÜŞÜK BAREM 1/1'in (47/2010) brüt karşılığı 58.383,44 TL

EN YÜKSEK BAREM 21/10 Brüt karşılığı 251.402,56 TL olup,

Medeni durum Bekar olarak aldığımız zaman her 2 ücretlinin de en yüksek vergi dilimi olan %37 Gelir vergi matrağına girdiği görülür.

En düşük barem olan 1/1 genellikle arka kapıdan kamuya istihdam edilen İŞCİ, en yüksek barem ise tahsisat hariç milletvekillerimiz ve bareminin topuna gelmiş olan müsteşar brütüdür. VERGİ ADALETİ açısından bu kabul edilebilir bir durum değildir.

MADDE 2: 3 Ekim tarihli TC Hibe ve Kredilerinin gerçekleşme rakamlarını incelediğimiz yazımızda belirttiğimiz gibi 2024 Bütçesinde Kamu maliyesine 5 Milyar TL olarak öngörülen TC. kredi rakamı Ağustos ayı itibariyle tadil bütçede 1.522.197.210 TL rakamına düşürüldü. Yani yaklaşık 3.478 Milyar TL azaltıldı. Bu durumda bütçe açığının artacağı, öngörülenden daha yüksek ve nakit dengesinde sıkıntı olacağını söylemek yanlış olmayacaktır.

MADDE 3: Yılın 8 ayı geride kalmakla beraber kamu maliyesinin yılın son 4 ayında ödemekle mükellef olduğu ki bütçe giderleri içerisinde en katı ve büyük kalem olan transfer giderleri (Maaş nitelikli ödemeler) 4 maaş olmayıp 13. MAAŞ nedeniyle 5 maaştır.

Her ne kadar geçmiş yıl rakamlarına baktığımız zaman kamu maliyesinin ARALIK ayı gelirleri diğer aylar ve son çeyreğindeki EKİM, KASIM aylarına göre %40-60 bandında daha yüksek olmasına rağmen sıkıntı yaşanacağı görülecektir. Çünkü halen yasa gereği öğretmenlere ödenmesi gereken her eğitim yılı başında ödenen Öğretmen Hazırlık Ödenekleri de ödenmedi.

SONSÖZ: Kamu maliyesini yıl sonuna kadar mali açıdan sıkıntılı bir sürecin beklediğini söylemek yanlış olmayacaktır. Nitekim 27 Haziran tarihli yapılan 26.700 Milyon ABD doları borç İTFA tarihi olan 15 Ekim tarihinde kapatılamayacağı için 14 Ekim tarihinde tekrardan 24.500 Milyon ABD doları kredi kullanıldı. Muhtemelen yıl sonuna kadar eğer TC. 'den İktisadi ve Mali İşbirliği anlaşması uyarınca öngörülen kaynak, hatta öngörülenden daha yüksek bir kaynak aktarımı olmazsa muhtemelen 2. ve 3. borçlanmalara da gidilecektir. Tabii sürekli borçlanma durumu sürdürülebilir değildir. Nitekim son yapılan 24.500 Milyon dolarlık borçlanmanın İTFA tarihi de 10 OCAK 2025'tir. Yani tabiri caizse göz açıp kapayıncaya kadar geçecek süre kadar yakın olup Ocak 2025 sonu transfer giderlerinin de artacağını belirtmeliyiz. Bu nedenle kamu maliyesi gelirlerini özellikle süreklilik arz edecek şekilde,

DOLAYSIZ VERGİ GELİRLERİ ÜZERİNDEN ARTIRMAK ZORUNDADIR. Bunun yolu da yeni vergi salmak veya miktar/oran artırmak yerine KAYIT DIŞI EKONOMİYİ KAYIT ALTINA ALMAKTAN GEÇER.