Meltem SONAY
Sağlık Bakanlığı’nca, KKTCELL iş birliğiyle, geçtiğimiz Nisan ayında hayata geçen Kan Donör Veri Bankası Projesi, devam ediyor.
Sağlık Bakanlığı Plan, Proje Koordinasyon Amiri Serap Safer, kan bağışı konusunda farkındalık yaratmak ve sürekliliğini artırmakla birlikte gönüllü kan bağışçılarının bir datasını oluşturarak kana ihtiyaç duyulan her süreçte, kan bulunabilmesini sağlamak hedefiyle yola çıkıldığına işaret etti.
Projenin hayata geçtiği Nisan ayı sonundan, 7 Ağustos’a kadar geçen yaklaşık 3 aylık sürede 735 bağışçının kayda alınarak donör olduğuna işaret eden Palan Proje Koordinasyon Amiri Serap Safer, projenin yazın etkisini yitirdiği Eylül ayı itibarıyla hız kazanmasını beklentilerini de aktardı.
“Sadece kampanya dönemlerinde değil…”
Kan bağışlamanın yararlarını ortaya koymak, kan bağışlamanın gönüllülük ilkesi çerçevesinde sosyal bir sorumluluk olduğu hakkında farkındalık yaratarak, kamuoyunu bilinçlendirmek adına projenin ortaya konduğunu ifade eden Safer, kan bağışlama alışkanlığının halkın tüm kesimine, belirli kampanyalar döneminde değil, tüm yıla yayılmasını sağlayabilmenin amaçlandığına da vurgu yaptı.
Proje, düzenli kan bağışı yapılmasına olanak sağlayacak bir sistemi kurmanın yanı sıra, acil durumlarda da ilgili kan grubundaki kişilere doğrudan ulaşılabilecek bir ağ kurmayı hedefliyor.
Meclis’teki etkinlikle başladı…
17 Nisan’da KKTCELL ile protokolün imzalandığını hatırlatan Serap Safer, 28 Nisan’da da Cumhuriyet Meclisi’nde önemli bir etkinliğin gerçekleştirildiğini ve o gün 33 kişinin kan bağışladığını belirtti.
Milletvekilleri ve meclis çalışanları haricinde, ‘Duyup gelen’ öğrencilerin özellikle kendilerini çok şaşırttığını ve mutlu ettiğini ifade eden Safer, ilk çıktıların da o gün yapıldığını aktardı.
KKTCELL hatlarından 2323’e ücretsiz mesaj…
KKTCELL’in ücretsiz 2323 kısa mesaj servisine, ad, soyad ve kan grubunun yazılmasıyla ‘Gönüllü kan bağışçı’ olunabileceğini belirten Safer, Kan Donör Veri Bankası veri tabanının da bir parçası olunabileceğini ifade etti.
Mesaj atıldığı anda gönüllüye mesajının alındığında dair mesaj geldiğini ve bağışçı adayı olarak kaydedildiğini belirten Safer,bu bildirimden sonra gönüllünün Lefkoşa Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’ne gidip kan testlerinden geçtiğini ve isterse o anda, istemezse de daha sonra ihtiyaç anında kan vermek üzere kaydedildiğini aktardı.
Serap Safer, Sağlık Bakanlığı, KKTCELL iş birliği ve Thalassemia Derneği paydaşlığında kan ihtiyacının giderilmesi için ve ilk etapta acil ihtiyaçların giderilmesi, daha sonra ise 2-3 yıl içerisinde hiç ihtiyaç kalmamasının planlandığını aktardı.
“Aylık kan ihtiyacı 1500-2000 ünite arasında…”
Başta thalassemia hastaları olmak üzere, kanser ve diyaliz hastaları için rutin olarak ayda 600 – 1000 ünite arası kana ihtiyaç duyulduğuna işaret eden Plan, Proje Koordinasyon Amiri Serap Safer, acil durumlarda da 700- 1000 arası kana ihtiyaç duyulduğunu, ayda toplam kan ihtiyacının 1500-2000 ünite arasında olduğuna vurgu yaptı.
Bunun oldukça fazla bir kan ihtiyacı olduğuna değinen Safer, yola çıkışlarının da bu nedenle olduğunu ifade etti. Kanın insan hayatı için üretilemeyen en önemli unsurlardan biri olduğunun altını çizen Safer, bu nedenle ancak bir bağışçıya ihtiyaç duyulduğu, insanların birbirine en çok ihtiyaç duyduğu noktaların başında kan ve dokunun geldiğini vurguladı.
Safer, “Sağlık durumları uygun duyarlı insanlarımızdan, ‘bir gün benim de ihtiyacım olabilir, benim veya sevdiklerimin de başına gelebilir’ diyerek, ya da empati yeteneklerini kullanarak ‘ben olsaydım ne hissederdim’ diye düşünerek mutlaka kan bağışlamalarını arzu ediyoruz” şeklinde konuştu.
Safer, Kan Bağış Donör Havuzu’nun oluşturulması ve gönüllü kan bağışçılarının kayıt altına alınarak bir plan dahilinde, kan bağışlarını rutin bir şekilde gerçekleştirilmesi ve sonuç olarak da sistem oturduğu zaman acil kan ihtiyacının ortadan kaldırılmasının planlandığını aktardı.
“Belirli rakama ulaşıldıktan sonra, ihtiyaç da karşılanabilecek”
İlk etapta, donörlerin, yani bağışçıların toparlanmaya çalışıldığını aktaran Serap Safer, belirli bir rakama ulaşıldıktan sonra bağışçıların ne zaman kan bağışlamak istediklerine göre planlamanın yapılacağı ve rutin olarak kan alabilme noktasına gelindiğinde ihtiyacın da tam anlamıyla karşılanabileceğini, acil ihtiyaç diye bir şey kalamayacağını belirtti.
“Şu ana kadar sistemde kaydolmuş 735 donör…”
Şu ana kadar sistemde toplam kaydolmuş 735 donörün olduğunu aktaran Plan, Proje Koordinasyon Amiri Serap Safer, son kaydın da 7 Ağustos günü itibarıyla yapıldığına, yani sistemin çalıştığına işaret etti.
“Bu bizi mutlu ediyor” diyen Safer şöyle devam etti, “Ancak yaz aylarının girmesi, Ramazan’ın ve bayramın, yaz tatilinin gelmesi sistemin doğal olarak rölantiye girmesine neden oldu. Eylül ayı itibarıyla yeni bir ivme kazanacağına inanıyoruz ve bu beklenti içerisindeyiz.”
“24 bin donör gerekli…”
Ayda iki biz ünite olduğu düşüldüğü zaman ortalama 24 bin donör olması gerektiğini ifade eden Safer, “Biz umutluyuz, olabileceğine inanıyoruz ama biraz daha farkındalık yaratmak, sürekli kılmak gerektiğine inanıyoruz” dedi.
Kan bağışlarken kişinin bütün tetkiklerinin de yapıldığına değinen Serap Safer, kan bağışlamanın sağlık açısından da yararlı olduğunu anımsattı.
Öğrenciler, kamu çalışanları, özel sektör…
Proje kapsamında bazı şenlikler, etkinliklerin yanı sıra, kamu kurum ve kuruluşları ziyaret edilerek kamu çalışanlarının da farkındalığını artırmak için çalışma yapıldığını ve broşür dağıtıldığını ifade eden Safer, radyo ve televizyon programlarında da projeyi duyurmaya çalıştıklarını belirtti.
Eylül ayı itibarıyla, üniversite öğrencilerinin de adaya gelmesiyle üniversitelerde de teşvik etme adına konferanslar, bilgilendirme çalışmalarının başlayacağını aktaran Safer, çalışmalara kamu çalışanlarının yanı sıra, özel sektörle de devam edileceğini belirtti.
Kalp ve Damar Hastalıkları Projesi de yolda!
Plan Proje Koordinasyon Amiri Serap Safer, Sağlık Bakanlığı’nın TELSİM’le işbirliği çerisinde hazırladığı ‘Kalp ve Damar Hastalıkları Stratejik Eylem Planı’nı da hayata geçirmek üzere hazırlandığını açıkladı.
Kalp ve damar hastalıklarının dünyada ölüm sebepleri arasında birinci sırada olduğuna işaret eden Safer, TELSİM işbirliğinde hayata geçecek bu projenin de toplumumuzun kalp ve damar hastalıkları konusunda farkındalığı artırarak koruyucu önlemler konusunda bilinçlendirilmesine katkı koyma amacını taşıdığını belirtti.
Doğa Yürüyüşüyle başlayacak…
Dünya Kalp Günü olan 28 Eylül’de bir Doğa Yürüyüşü etkinliği ile başlaması planlanan projenin hedefleri arasına, sigara ve tütün ürünleri ve alkol tüketiminin sınırlandırılması, sağlıksız beslenme alışkınlıklarını önlenmesi ve hareketli bir toplum yaratmak var.
Hareketsiz bir toplum haline geldiğimize işaret eden Safer projeyle, yürüyüş, yüzme, bisiklet, tenis gibi etkinliklerle hareketliliği artırmayı hedeflediklerini ve sağlıklı beslenme, ‘Akdeniz Mutfağı’yla beslenmeyi yaygınlaştırmayı amaçladıklarını aktardı.