Kimseye akıl hocalığı yapmak istemem. Etraf zaten akıl hocaları ile dolup taşmış. Ancak KKTC sporunun son otuz yılda kat ettiği mesafeye baktığımda, tam bir siyasi “işgüzarlık” gördüğümü söylemem gerek. Örneğin, Türkiye takımları Güney’de maç yaptıktan, Güney’in sporcuları da Türkiyede yarıştıktan sonra cılız sessler çıksada, uluslararası hukuğun önünde durulamayacağını ve bunca yıl boşa kürek çektiğimizi her kes anlamıştır. Bugünkü resim 30 yılın nasıl heba edildiğini çok daha net HD kalitesinde yansıtmaktadır.
Dünyayı sanki de bizler yönetirmiş gibi demagoji, milliyetçilik, ırkçılık temaları sıkça işlemiş toplum kandırılmıştır. Nutuklar atılmış, tehditler savurmuş.
Sonuç: Yeri göğü inletiğimizi zannederken, yerin dibine batırılmışız. Gençliğin önü kapanmış, kaderiyle baş başa bırakılmış.
Önümüzdeki aylarda Trabzonspor-APOLLON ile karşılaşacak. Yine milliyetçi duygular öne çıkacak. Yine Metehan Kapısı’ndan geçiş demagojisi yapılacak. Yine GSP Stadı’nda Yunan bayrakların çokluğu yazılacak. Yine bizler seyirci görevimizi üstleneceğiz. Belki Trabzona uçak kaldırılacak. Yine Avni Aker’de KKTC bayrakları sallanacak. Yine üzerimizden siyaset yapılacak. Yine kullanılacağız. Yine uyutulacağız. Yine bazı dar çevreler uluslararası hukuğun üstünlüğünü görmemezlikten gelerek ahkam kesecek. Yine egemenlik dersleri derken bir otuz yıl daha bekleyin mesajı verilecek.
Bu arada aşağıdaki sorular bilinçli şekilde unuttrulacak.
1983 sonrası en büyük zararı gören kim? Tabi ki, Kıbrıs Türk halkı.
Uluslararası alanda maç yapanlar kim? TC ve “Kıbrıs Cumhuriyeti” takımları.
Seyirci kalan kim? Kıbrıs Türk halkı
Kazanan kim? TC ve “Kıbrıs Cumhuriyeti” takımları.
Kaybeden kim? Kıbrıs Türk halkı.
Var olan kim? TC ve “Kıbrıs Cumhuriyeti” takımları.
Yok olan kim? Kıbrıs Türk halkı.
Uluslararsı arenada tanınan kim? “Kıbrıs Cumhuriyeti”
Tanınmayan kim? KKTC
Son otuz yılda yaşananlar ve önümüzdeki aylarda yaşanacakların özetiydi yukarıda yazılanlar.
Bu ülkede artık saha, salon, havuz yapmak hedef olmamalı. Kör-topal, azı-fazlası ile her şeyimiz var. Sezon ortalaması 100 seyirciye oynayan yılların şampiyonu Çetinkaya bile maçlarını 25 bin kişilik Atatürk stadında oynuyor. Uluslararası arenada bir, bilemediniz iki atleti olan bir ülkenin iki tartan pisti var. İstemediğiniz kadar çim saha ve sentetik çimler. Daha ne istiyoruz ki?
KKTC’nin kendi içinde spor sisteminin, planlamasının, denetiminin değişimine ve en önemlisi uluslararası müsabakaya ihtiyacı var. Hayallerle artık gençliği kandırmayalım. Çözümsüzlük bizleri her geçen gün ülke sporundan uzaklaştırarak, farklı ülkelerin kulüb takımları ve sporcuları ile entegre ediyor. Hemen hemen her ülkede bir takım tutar olduk. Hatta Türkiye’de sezonluk biletlerimiz bile var. Israrla Kıbrıs Türk toplumunu ve sporcusunu kandırmanın artık bir alemi yok. Yeterince kandırıldığımız inancındayım. Açık sözlü olma zamanı gelmiştir. Yani, birileri bu şartlarda Kıbrıs Türk sporcusunun uluslararası alanda KKTC adına asla yarışamayacağını anlatmalı.
NOT: NTV Spor, haberlerde Trabzonspor’un rakibi APOLLON’un ilk haftada Ermis Aradippos’u 1-0 yendiğini söylüyor. Beytamballar bir kez olsun sözde tanıdıkları KKTC’de şampiyon gelen takımı da telaffuz etseler....