Devrim DEMİR
Senelerce Lefkoşa Devlet Hastanesi içinde hizmet veren ve 2016 yılında yine hastane bünyesi içinde ayrı bir binada hizmet vermeye başlayan Onkoloji binası ile ilgili Tabipler Birliği Başkanı Doktor Özlem Gürkut ve Çocuk Onkoloji Doktoru Dilek Birgen, YENİDÜZEN’e bilgi verdi.
Doktor Özlem Gürkut, 5 katlı binanın 2016 yılında hizmete açıldığını bu yıl 4 doktorun katılımı ile sayılarını 8’e yükselterek hastalarına hizmet vermeye devam ettiklerini söyledi.
Gürkut, Onkoloji servisinde ortalama her gün 30 kişinin kemoterapi tedavisi aldığını, 2018 yılında 19 bin 416 hastanın polikliniğe başvurduğunu, 547 hastanın yatılı tedavi gördüğünü anlattı.
Son derece modern bir bina içinde her gün onlarca hasta tedavilerini ve muayenelerini yaparken, hastaları düşünerek yapılan servislerdeki odalar son derece hasta sağlığına önem vermekte.
5 kattan oluşan Onkoloji servisinde, radyasyon ve polikliniğin yanı sıra ayakta ve yatılı tedavi uygulanmakta.
Bağışlarla yaratılan bu bina, tüp geçitle ana bina Lefkoşa Devlet Hastanesi’ne bağlanabiliyor.
2018’de 547 yatılı hasta: Tabipler Birliği Başkanı Doktor Özlem Gürkut, Onkoloji servisinde ortalama her gün 30 kişinin kemoterapi tedavisi aldığını, 2018 yılında 19 bin 416 hastanın polikliniğe başvurduğunu, 547 hastanın yatılı tedavi gördüğünü anlattı.
Poliklinik sayısı dudak uçuklattı
Lefkoşa Devlet Hastanesi bünyesinde, ayrı bir binada yaklaşık iki buçuk senedir hizmet vermeye başlayan Onkoloji Servisinde 2018 yılında 19 bin 416 poliklinik yapıldı. Ortalama her gün 30 kişi kemoterapi tedavisi alırken, 2018 yılında 547 hastaya yatılı tedavi uygulandı.
76 çocuk tedavi görüyor… Yaş aralığı 5-6 yaş
Onkoloji Servisi’nin dördüncü katında hizmet veren Çocuk Onkoloji ve Hematoloji servisinde ise 2019 yılı itibarı ile 76 çocuk kanser tedavisi görüyor. Çocuk servisinde, yaklaşık 8 yıldır Eğitim Bakanlığı ile anlaşmalı öğretmenler yaş gruplarına göre tedavi amaçlı serviste bulunan çocuklara eğitim vermekte.
Gürkut: Servisler ortak yürütülmekte
Tabipler Birliği Başkanı Doktor Özlem Gürkut, 2016 yılında hizmet vermeye başlayan binada erişkin ve çocuk onkoloji bölümünün ayrı olduğunu erişkin ve çocuk hematolojinin de ayrı hizmet verdiğini söyledi. Beş katlı binada Radyasyon Onkolojisinin de yer aldığını ifade eden Gürkut, zemin katta poliklinik ve radyasyon bölümlerinin yer aldığını, birinci katta kemoterapi ve ayaktan tedavi işlemleri yapıldığını belirtirken, erişkinler için tıbbi onkoloji servisinin ikinci katta yer aldığını, hematoloji ve kemik iliği nakli servisi ise personel eksikliği nedeniyle henüz açılamadığını ifade etti.
Bu yıl 4 doktorun da Onkoloji servisinde hizmet vermeye başladığını kaydeden Gürkut, bölüm doktorlarının her gün poliklinik yaptığını ve servisleri ortak yürüttüklerini kaydetti.
Randevulu sistemle hastalar rahat: YENİDÜZEN’e Onkoloji Servisi ile ilgili bilgi veren Gürkut, bölüm doktorlarının her gün poliklinik yaptığını ve hastaların randevulu sistemle geldikleri için bekletilmeden doktorları ile görüştüklerini ifade etti.
Düzenli bir arşiv… Randevulu sistem
Onkoloji Servisinde tedavi gören tüm hastaların ayrı bir dosyası olduğunu, düzenli bir şekilde kontrol edilen bir arşivleri olduğuna değinen Gürkut, “Gelen hastalarımız bekletilmez, randevulu sistemle çalışıyoruz ve buradaki hastalarımız düzenli bir şekilde kontrollerini yaptırıyor” dedi.
“Diyetisyen ve Fizyoterapist eksiğimiz var”
Dünya genelinde yapılan her şeyin bu binada da yapıldığının altını çizen Gürkut, eş zamanlı genetik taramaların, toplantıların yapıldığı binada özellikli bir hasta varsa eğer tüm doktorların görüp sağlık kurulu ile sevk kararları yaptıklarının altını çizdi.
Gürkut, “Bizim binamızda hastalara ve yakınlarına hizmet veren bir Psikoloğumuz var. Yoğun bakım servisimiz personel eksikliği nedeniyle henüz hizmete girmezken, aynı şekilde üçüncü katta yer alan hemotoloji ve kemik iliği nakli aynı şekilde hizmette değil. Bu bölümde hastaların tedavileri kadar beslenmeleri de son derece önemli. Henüz bir diyetisyen ve fizyoterapistimiz yok, kısa zamanda bu eksikliğin giderilmesini bekliyoruz “dedi.
Çocuk Onkoloji Doktoru Dilek Birgen: 76 çocuk kanser tedavisi görüyor
Çocuk bölümünde hizmet veren Çocuk Onkoloji Doktoru Dilek Birgen’de YENİDÜZEN’e çocuk servisi ile ilgili bilgi verdi.
Ortalama yaş sınırının 5-6 olduğu toplam 76 çocuğun kanser tedavisi gördüğünü kaydeden Birgen, ağırlıklı olarak lösemi hastası olduklarını kaydetti.
76 Çocuk tedavi görüyor: Çocuk Onkoloji Doktoru Dilek Birgen, Onkoloji binasında ortalama 5-6 yaşlarında 76 çocuğun kanser tedavisi gördüğünü açıkladı. Birgen, ağırlıklı olarak ‘Lösemi’ tedavisi görüldüğünü, Kemal Saraçoğlu Vakfı'ndan haftada 1 gün psikolog geldiğini ifade etti.
Ailelere en büyük destek Psikolog yardımı
Çocuk Onkoloji Doktoru Dilek Birgen, çocukları için tedaviye gelen ailelerin ilk zamanlarda tepkiler gösterdiklerini, ailelerin bu süreci ise Kemal Saraçoğlu Vakfı’ndan bir Psikoloğun yardımı ile atlatmaya çalıştıklarını kaydetti.
Birgen, aile ortamının yaratıldığı bu bölümde ailelerin bir iki hafta içinde alışmaya başladıklarını ve sürecin böyle devam ettiğini kaydetti.
“Saçlarının döküleceğini bilmeleri en büyük travma”
Yaşları küçük olan çocuk hastaların saçlarının döküleceğini öğrenince büyük bir travma geçirdiklerini kaydeden Birgen, buradaki çocukların sürekli morallerinin yüksek tutulması gerektiğini, ve ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.
İlk tanının uzun bir süreç olduğuna da değinen Birgen, tanı konulduktan sonra çocukların uzun bir süre gözlem altında tutulduğunu kaydetti.
Birgen, “Uzun süre burada tedavi gören çocuklarımız okullarından uzak kalmasın diye yaklaşık 8-9 yıldır Eğitim Bakanlığı ile anlaşmalı gönüllü öğretmenlerimiz burada yaş gruplarına göre çocuklara eğitim vermekte.
Birgen: Çocuk Onkoloji Doktoru Dilek Birgen, “Kaybettiğimiz çocuklarımız olunca insan kendi çocuğu gibi benimsediği için tarifsiz duygular yaşıyor. Aileleri ile aile gibi olduğumuz için acımız ortak oluyor. Ama doktor olarak başka çocukların tedavileri ve o tedavi gören çocukların ailelerine moral vermek için acımızı dile getiremiyoruz. Kapıyı açınca yine o maskeyi takmak zorunda kalıyoruz.”
“Acımız dile gelmez”
Tedavileri boyunca tüm çocukları kendi çocuğu gibi benimsediğini, ailelilerle aile olduklarını ifade eden Birgen, “Seçtiğim meslekten memnunum, belki de en güzel ve isabetli aldığım en iyi karar bu. Kaybettiğimiz çocuklarımız olunca insan kendi çocuğu gibi benimsediği için tarifsiz duygular yaşıyor. Aileleri ile aile gibi olduğumuz için acımız ortak oluyor. Ama doktor olarak başka çocukların tedavileri ve o tedavi gören çocukların ailelerine moral vermek için acımızı dile getiremiyoruz. Kapıyı açınca yine o maskeyi takmak zorunda kalıyoruz” dedi.
Oya Maraşuna: Çocuklarla oynamak bile ayrı bir duygu
Onkoloji Servisi, çocuk bölümünde sorumlu hemşire olarak görev yapan Oya Maraşuna, çocuk onkolojisinde 8 hemşirenin görev yaptığını söyledi. Hasta sayısına göre işleyiş şeklinin değiştiğini ifade eden Maraşuna, işlerinin oldukça sorumluluk istediğini tek tek her hasta ile ayrı ayrı ilgilenerek eksiklikleri gidermeye çalıştıklarını kaydetti. Buradaki çocukların morale ihtiyacı olduğunu da kaydeden Maraşuna, zaman zaman onlarla oyunlar oynadıklarını ve eğlenceli saatler geçirdiklerini belirtti.
Tedavi gören minikler ne dedi?
Onkoloji Servisinde kendileri için yaratılan sıcak bir ortamda tedavi gören minikler ise 29 Ocak Salı gününü bekliyor. Tedavileri süresince eğitimden geri kalmayan ve bölümlerinde eğitimlerine devam eden minikler Salı günü karne heyecanı yaşamaya hazırlanıyor.
Utku Şehla: “Son tedavim”
5 yaşındaki Utku Şehla, bir buçuk yıldır Onkoloji Servisinde tedavi görüyor. Son tedavisini de tamamlayan minik Utku, karne gününü dört gözle beklediğini anlattı.
“Annemle birlikte geliyorum burada herkesi çok seviyorum. Bir de abim var Salı günü karne alacağım için çok heyecanlıyım” dedi.
Muhammed Emin Sungur: “Karnemi bekliyorum”
Onkoloji Servisinde erken müdahale ile tedavisi başlatılan 7 yaşındaki Muhammed Emin Sungur’da kendine gösterilen ilgi ve şefkati anlattı. Yemek yerken televizyon izlediğini ve çok mutlu olduğunu anlatan minik Muhammed, dört gözle karne beklediğini söyledi.
FOTOĞRAFLAR: BURÇİN AYBARS