Maraş ya da Varosha’ya dair Dışişleri Bakanı Özersay’ın “açılımı”nı sadece bir “iletişim kampanyası” olarak görüyorum.
Bir taşla iki kuş; hem Özersay, hem Türkiye açısından...
Elbette bu kişisel ve öznel bir öngörüdür.
Ama onca senenin gazetecilik deneyimiyle sanırım hislerimi paylaşma hakkım vardır.
* * *
Peki bu “iletişim kampanyası” başarılı oldu mu?
Hiç fena değil!
Çünkü Özersay son dönemde şahsına yönelik büyüyen güvensizliği ve aleyhine dönmüş gündemi böylece değiştirdi.
* * *
Sonucu göreceğiz!
En çok da kendim yanılmak isterim.
Çünkü Maraş’ı on yıllardır tam anlamıyla iğfal ettik!
İnsan bir “rüya kenti” böylesi çürümeye terk eder mi?
Kıbrıs’ın böğründeki bıçak izidir Maraş, ağıtıdır Akdeniz’in.
Kokuttuk, yağmaladık ve öylece bıraktık.
Maraş’ı yeniden hayata döndürmek insanlık ödevidir.
* * *
Maraş’ın meslek öykümde özel de bir yeri var.
Savaş sonrasında Kapalı Maraş’a dair kapsamlı çalışma yapan sanırım ilk gazeteciler olmuştuk. 1993’te adım adım Maraş’ı gezmiş, tüm rakamları o dönem ilk kez dünyayla paylaşmıştık.
Markos Otel’in çatısından yorgun kenti izlemiş, Golden Sans’ın kumsalında yürümüş, Kennedy ve Dimokratia Caddesi’nde tabiatın isyanına eşlik ederek adımlamıştık.
Bugün dahi ajanslardan okuduğunuz otel, sinema, iş yeri verileri, ilk kez, Süleyman abi (Ergüçlü) ile birlikte o dönem hazırladığımız 24 sayfalık özel Maraş ekinde yer almıştı.
* * *
- 45 Otel
- 60 Otel – Apartman
- 2.953 Ticari İşyeri
- 99 Eğlence Yeri
- 143 Resmi Daire
- 4.649 Müstakil Ev ve Daire
- 380 Harabe ve Yarım İnşaat
- 21 Banka
- 8 Klise
- 1 Türbe
- 1 Mezarlık
- 24 Tiyatro, Sinema
- 1 Müze
- 8 Okul
- 1 stadyum
- 450 Kasa
Bunlar “askeri envanter”den alınan rakamlardı.
450 kasanın içindekilerin ne olduğu söylenmemişti tabii (!)
45 otele ait onca zenginliğin nerelere gittiğini ise dillendirmeye dahi gerek yoktu.
Bakalım, Maraş’ın yeni envanteri hazırlanırken, “yağma raporu” da ortaya çıkacak mı?
* * *
Yeni MARAŞ sürecinde “Uluslararası hukuk çerçevesinde adımlar atılacak” deniyor ya...
“Neymiş bu uluslararası kararlar” söylenmiyor ama...
BM Güvenlik Konseyi’nin 11 Mayıs 1984 tarih ve 550 sayılı kararı net:
“Maraş; 1974’teki yasal sahipleri ve sakinleri dışında yerleşime açılamaz.”
Ayrıca aynı kararda Maraş’ın “Birleşmiş Milletler yönetimine devredilmesi” de kayıt altına alınıyor.
* * *
O nedenle...
Eğer bu bir “iletişim kampanyası” değilse...
Kapalı Maraş’a yönelik adımlarda “uluslararası hukuk” çizgisine bağlılıktan söz edenler çok daha somut konuşmalıdır.
Çünkü adanın kuzeyinde söz genelde pratiğe yenilmiştir.