Kapanalım ve iyileşelim.
Kapanalım ve korunalım.
Kapanalım ve hayatta kalalım.
Tümü hassas ve yerinde temenniler.
İşin içine insan canını koyduğunuz zaman itiraz şansı hiç olmuyor.
Kapanalım ama bu kavramın içine işsizliği, parasızlığı, güvencesizliği koymayalım.
“Biz” olalım, ne aç kalalım, ne açıkta…
* * *
Evet, kapanmalıyız.
Çünkü süreç yönetilemedi.
Elimizde “kapsamlı veri” olmasa da en azından yaşanan korku, endişe ve tedirginlikten dolayı bunun şart olduğunu görüyorum.
Vakalardaki artış gidilecek köyü gösteriyor.
Kapanalım ama “biz” olalım.
Ortaklaşalım.
Dayanışalım.
İyileşelim, gerçekten…
Hepsi hepsi 15 gün için bunu başaralım.
* * *
Diyelim ki, öğretmenlere ya da memurlara…
“15 gün kapanma var ve bu süreçte maaş ödenmeyecek” denseydi eğer…
“15 gün sonra ne olacak?” diye sordukları zaman…
Şu olsaydı yanıt: “İmkanlara bakacağız ve gerekirse yeniden münhal açacağız.”
Ne hissederlerdi?
“Ne yapalım, öncelik sağlık” mı olur yanıt?
* * *
Yüzlerce insanın işinde, aşında, emeğinde gözüm olduğu için yazmıyorum tüm bunları...
Tek çabam bir duyguyu herkesin sözde değil özde hissetmesidir.
“İyileşmek” ya da “korunmak” sözcüğü içerisinde “hayat” vardır.
O hayatın içinde de “gelecek.”
* * *
Kapanalım, iyileşelim…
“Biz” olalım kapanırken…
Paylaşalım…
* * *
Çok zor değildir.
Gelecekte –ve mutlaka- somut tanımı yapılmış servet vergisi, olağanüstü günler fonu, ekonomik eşitsizliğe karşı vergilerin düzenlenmesi mutlaka tasarlanmalıdır.
Ama şimdi yapılması gereken “kapanma” ile birlikte kaç kişinin gelirsiz kalacağını hesaplamak –ki sigorta kayıtlarına bakarak bir günlük iştir.-
Maliye’nin imkanlarını masaya yatırmak… - ki bir saatlik bir iştir.-
Bu imkanları olabildiğinde herkesi en az etkileyecek şekilde paylaştırmaktır.
* * *
Bir de kiraları, banka borçlarını, çek-takas işlemlerini düzenler, öteler, planlarsınız…
İnsanlara “birlikte yaşadığı kişilerle” bir saatlik yürüyüş hakkı verirsiniz belki…
Günde bir kez markete gitmek zamanı…
Tümüyle kapatırsınız ülkeyi…
* * *
Hükümetle birlikte tüm siyasi partilerden temsilciler, üniversitelerden uzmanlar, sivil toplumdan isimlerle iki ayrı kriz masası oluşturulur bu süreçte…
Sağlık, ekonomi…
Bir “aşı komitesi” oluşturulur çok kapsamlı…
Aşı süreci planlanır…
Yükseköğrenim ve turizm planlanır şimdiden…
O “kapalı” günlerde bu komiteler çalışır, bu masalar üretir.
* * *
“Biz” olalım diyorum, kapanalım, paylaşalım, çok da evelemeden…
İşte o zaman “evde” kalalım ama eşitlikle, dayanışmayla, paylaşımla kendimizi güvende hissedelim.
Kapanalım ama yeniden uyanmak, yeniden ayağa kalkmak, yaşamak için olduğunu unutmadan…