Kapıda “icra” var

Cenk Mutluyakalı

Yurdumuzda temiz ekonominin can damarı esnaftır. Çoğu aile işletmesidir, dört beş çalışanı vardır, en önemli sermayeleri alın teridir.

Esnaf Odası bir “ÇALIŞTAY” düzenledi ve ekonomiyi konuştu. Üretilen sonuçlar aslında kimseye yabancı değil…

Dövizle alınan borçlarının ne kadar yüksek ve ödenemez olduğu en acı saptamadır.

Hani bir deyim var ya, “ağzıyla kuş tutsa” diye, çoğu esnaf ya da işletmeci değil kuş, ağzıyla kuş sürüsü tutsa, borcunun altından kalkamaz.

Bu sonucun sebebi hesapsızlık değildir.

İş bilmezlik de değildir.

Çözümsüzlüktür.

Türk Lirası’na bağımlılıktır.

Siyasetsizliktir!

Borcu öteleme yöntemi ile sorun çözülmüyor. İcra için bekleniyor kapı önünde!

***

Kimi kuşaktan kuşağa, kimi bir ömür dişiyle tırnağıyla yarattığı tüm değeri kaybetme tehlikesi yaşıyor onca insan…

Bankalar da elbette kendi açısından haklıdır, çünkü, onlar da yine başka yurttaşların parasını kullandırıyor.

Bugüne kadar borçlarda başvurulan öteleme yöntemi bir çözüm üretmemiş bilakis sorunu büyütmüştür” diyor çalıştayın sonuç bildirgesi!

Doğrudur.

Öneriler de yerindedir.

İşletmelere ait TL kredilerinin yeniden yapılandırılarak vadelerinin uzatılması, döviz kredilerinin  TL’ye çevrilmesi, kur ve faiz farkının  ödenmesi için de devletin katkıda bulunması şarttır.

Devlet bu katkı için gerekli kaynağı Türkiye Cumhuriyeti ile yapacağı bir anlaşma yolu ile TL’nin yarattığı enflasyon farkının ülkemize aktarılmasını sağlayarak kapatabilir.

***

Bunun için de süklüm püklüm değil, dik duracak kararlı siyasilere ihtiyaç vardır.

Türkiye’den istenen “sebebi olduğu” bir krizin faturasını ödemesidir.

Külliye inşaası değil!

***

Çalıştayda lüks tüketime yönelik ek vergiler de gündeme gelmiştir.

Geçmişte de yazdım.

Daha fazla vergi toplandığı zaman bu kaynak maalesef esnafı, dar gelirliyi ya da altyapıyı desteklemek için kullanılmıyor.

Hepsi “genel bütçe” içinde kayboluyor.

O yüzden önce “kumbaralar” oluşturulmalı ve yeni yaratılacak kaynakların, hangi hesaplarda toplanacağı, hangi amaca hizmet edeceği ve nasıl harcanacağı mutlaka güvence altına alınmalıdır.

Kamusal alanda tasarruf şarttır.

Hiçbir adım yoktur bu yönde…

Tam bir başı boşluk, keyfilik, hesapsızlık, verimsizlik ve plansızlık yaygındır.

Kapıda “icra” var!

İşimiz de gidiyor elden, malımız da!

Yurdumuz da elden gidiyor, ayağa kalkmaz ve aklımızı başımıza toplamazsak eğer…