Temposu düşük olmayan ancak kale önünde pozisyon zenginliğinin olmadığı bir maç izledik. Lapta beklenenin aksine çok iyi mücadele etti. Topu sürekli rakip yarı sahaya taşıyarak ve savunmaya gömülmeyerek golü ve hatta galibiyeti de isteyerek oynayan kırmızı yeşilliler, buna karşılık kapalı rakip savunmayı aşamadılar.
Kale önündeki en net pozisyonda ise savunma topu çizgiden çıkardı. Ancak bu mücadele ve rakip yarı sahada etkili olma isteği evsahibi takımı çok zorladı. Genç ve koşan bir ekip haline gelen Lapta’nın bu oyunla daha yukarılarda olması gerekirdi.
İyi kaleci ve savunmaya karşın orta alanda tam anlamıyla oyun üstünlüğü kuramayan Yeni Boğaziçi, Mehmet Çil’in yokluğunda, hücumda antrenman eksiği olan Türker’in yeterince etkili olmadığı bir maçta kale önünde bekleneni veremedi.
Kalesinde maçın başarılı isimlerinden Mustafa Tekpınar’ın çizgiden çıkardığı topla adeta direkten dönen kırmızı mavililerde kaptan dümeni sağlam tutunca tek golle de olsa üç puan geldi.
Sahanın en iyisi Adem Ertem, kritik dakikada öne çıkarak takımının golünü kaydederken, hayati derecede üç puanın gelmesinde en önemli pay sahibi oldu. Yeni Boğaziçi, çok zorlandığı, organize olmada yeterli olamadığı ve hücumda her zaman ki gibi yetersiz kaldığı bir maçı kazanmayı başardı.
Lapta ise çok iyi mücadele ettiği ve alkış aldığı bir maçı kaybederken kritik bir haftada ciddi puan kaybı yaşamış oldu.
İhsan Payas genelde iyi bir yönetim gösterdi. Golün geldiği pozisyonda, topsuz alanda Lapta oyuncusunun yerde kalmasında bana göre kasıt yoktu. Ancak pozisyonda maçı durdurabilirdi. Sanırım Lapta futbolcularının bana göre haklı itirazı da bu yönde oldu. Topun çizgiden çıkarıldığı pozisyonda ise bulunduğum yerden gördüğüm topu tamamının çizgiyi geçmediği şeklindeydi. Ancak yine de söylemek gerekir bu pozisyonlarda yardımcı hakem pozisyonu en iyi görendir.