Hükümetin yayınladığı, kamuoyunda da ‘kara para aklanması’ amacıyla kullanılabileceği konuşulan, ‘Nakdi Varlıklara İlişkin Mali Düzenleme Hakkında Yasa Gücünde Kararname’ siyasi ve ekonomi çevrelerinin tepkisine neden oldu.
Siyasiler, kara para tartışmaları ile toplumun itibarının zedelendiği noktasında birleşti, hükümetin uluslararası alanda güvenirliğini yerle bir edecek adımlar atamayacağı ifade edildi.
‘Anayasa’ya aykırılık’ vurgusu yapan siyasiler, vergi, resim ve harçlar, ve benzeri mali yükümlerin ancak yasa ile düzenlenebildiğine dikkat çekildi.
Ekonomi çevreleri ise söz konusu uygulamanın ekonomik akıl ve maliye bilinci ile uyuşmadığını söyledi.
CTP Genel Başkanı, Milletvekili Tufan Erhürman, hükümetin "kara para" tartışmaları çerçevesinde Kıbrıs Türk halkının statüsünü ve itibarını daha da sarsma riski taşıyan bir konuda düzenleme yaptığını söyledi.
Anayasa'nın 112. maddesine göre yasa gücünde kararnamenin yalnızca "ivedilik varsa" kullanılabileceğini söyleyen Erhürman, bu enstrümanın ivediliği olmayan bir konu için kullanıldığını kaydetti.
TDP Genel Başkanı, Milletvekili Cemal Özyiğit, ‘Nakdi Varlıklara İlişkin Mali Düzenleme Yasa Gücünde Kararname’ ile kara para aklanmasını önleyen yasanın by-pass edilerek ‘kirli’ paranın aklanmasının önünün açıldığını dile getirdi.
Özyiğit, yasa gücündeki kararnameye yönelik bir dizi soru yönelterek, “Bu düzenlemeyle devlet komisyon alarak kara parayı aklar durumda olmayacak mı?” dedi.
Öte yandan HP Genel Başkanı, Milletvekili Kudret Özersay, Nakdi Varlıklara İlişkin Mali Düzenleme Hakkında Yasa Gücünde Kararname’yi eleştirerek, “Kimsenin halkın ve devletin itibarını zedeleyecek, uluslararası alanda güvenirliğini yerle bir edecek adımlar atma hakkı yoktur” dedi.
CTP Milletvekili Fikri Toros ise Anayasa’ya göre; vergi, resim ve harçlar, ve benzeri mali yükümlerin ancak yasa ile düzenlendiğine dikkat çekti, düzenlemenin kayıt dışılığa karşı mücadele değil, kara para aklama amacını taşıdığı şüphesini uyandırdığını belirtti.
Ekonomistler de uyardı…
Ekonomist Prof. Dr. Mustafa Besim, Nakdi Varlıklara İlişkin Mali Düzenleme içeren yasa gücündeki kararnamenin ekonomik akıl ve maliye bilincinden yoksun olduğunu söyledi, “Mali zararı beklenen mali faydasından çok daha yüksek olacak bir uygulama” dedi.
Nova Bank Genel Müdürü Bülent Berkay, bu konuda iyi bir analiz yapılması gerektiğini söyledi, kapsamın tehlikeli şekilde açık olduğunu belirtti.
Berkay, “Her gelen geçsin noktasının ötesine geçmek gerekiyor” diyerek, gerekli önlem alınmaması halinde, KKTC vatandaşlarının kara para aklamadaki ortak işbirliklerinin hedefi haline gelebileceğini vurguladı.
EKONOMİ ÇEVRELERİ NE DÜŞÜNÜYOR?
Ekonomist Prof. Dr. Mustafa Besim:
“Mali zararı, faydasından daha yüksek”
Ekonomist Prof. Dr. Mustafa Besim, Nakdi Varlıklara İlişkin Mali Düzenleme içeren yasa gücündeki kararnamenin ekonomik akıl ve maliye bilincinden yoksun olduğunu söyledi, “Mali zararı beklenen mali faydasından çok daha yüksek olacak bir uygulama” dedi.
Besim, “Hükümet özetle vergisini ödemeyen, yasal veya yasadışı yollarla kazanç elde eden ve Devlete beyan etmeyenleri bu af sayesinde %2,5 vergi ile ödüllendiriyor” dedi.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Besim, şöyle konuştu: Yine bir YGK, yine bir garabet! “Nakdi Varlıklara İlişkin Mali Düzenleme”! Ekonomik akıl ve maliye bilincinden yoksun. Ekonomik, sosyal ve mali zararı beklenen mali faydasından çok daha yüksek olacak bir uygulama. Hükümet özetle vergisini ödemeyen, yasal veya yasadışı yollarla kazanç elde eden ve Devlete beyan etmeyenleri bu af sayesinde %2,5 vergi ile ödüllendiriyor. Vergisini düzgün ödeyen kişilere %37’ye kadar ve kurumlara da %22 oranında vergi ödettirerek cezalandırıyor. Bu uygulama ile vergi bilinci ve ahlakı ülkede nasıl gelişebilir? Bugüne kadar uygulanan afların işe yaramadığını, vergi sistemini ve vatandaş ile Devlet ilişkisini yozlaştırdığını, kamunun gelir toplama kapasitesini daha da gerilettiğini nasıl göremiyorsunuz? Vergisini düzgün ödeyen kişi ve işletmelerin gelecek yıllarda doğru beyanda bulunmasını nasıl bekleyebilirsiniz? “Nakdi Varlık” diyerek ve gerekli tanımı yapmayarak her türlü yasadışı gelirin de yasallaştırılmasına ve bu küçücük ülkede sosyal dokunun bozulmasına nasıl önayak olursunuz? Bu uygulama ile ücretlilerin, orta sınıfın görece olarak daha fazla vergi ödemesine neden olacağınızı göremiyor musunuz? Devam edin, sistemi yozlaştırın ki daha bağımlı olalım, kurumlarımız daha da zayıflasın, bireylerin ve işletmelerimizin kendine olan güveni daha da erozyona uğrasın, daha az kendimize yeten olalım, demokrasimiz daha az olsun ve böylece kendimizi daha az yönetelim. Yazık!”
Nova Bank Genel Müdürü Bülent Berkay:
“Kapsam tehlikeli şekilde açık… İyi bir analiz yapılması gerekir”
Nova Bank Genel Müdürü Bülent Berkay, bu konuda iyi bir analiz yapılması gerektiğini söyledi, kapsamın tehlikeli şekilde açık olduğunu belirtti.
Berkay, “Her gelen geçsin noktasının ötesine geçmek gerekiyor” diyerek, gerekli önlem alınmaması halinde, KKTC vatandaşlarının kara para aklamadaki ortak işbirliklerinin hedefi haline gelebileceğini vurguladı.
Berkay şöyle konuştu: Bu uygulama bütün ülkelerde yapılır. 2003-2004 yıllarında Kıbrıs’ın güneyi AB’ye katılacağında güneydeki bankalarda hesap numarası olup, ismi olmayan hesaplarla ilgili bir anlaşma yapmıştı. AB ile yapılan anlaşmada bir defaya mahsus yüzde 2.5-3 gibi bir vergi oranı ödeyerek, gerçek isimlerde hesaplar açılmıştı. Bu para ekonomiye dahil edilmişti. Burada önemli olan, paranın alt kırılımı… Tabi ki ‘kara para’ aklanıp, aklanmayacağına yönelik endişelerimiz var. İyi bir analiz yapılması gerekiyor.
Kapsam tehlikeli şekilde açık… İyi bir analiz yapılması gerekir. Vergiden kaçırılan paranın kaynağı söyleyebilir, asgaride kriter koyabilir. Her gelen geçsin noktasının ötesine geçmek gerekiyor.
Eğer gerekli önlem alınmazsa, KKTC vatandaşları kara para aklamada ortak işbirliklerinin hedefi haline gelebilir. Kriter olmalı, kaynak sorgulanmalı. Kişinin profiline uygunluk, süzgecinden geçmesi gerekiyor.”
SİYASİLER NE DEDİ?
Erhürman’dan hükümete:
Ne uluslararası ne de iç hukuk umurunuzda!
CTP Genel Başkanı, Milletvekili Tufan Erhürman, hükümetin "kara para" tartışmaları çerçevesinde Kıbrıs Türk halkının statüsünü ve itibarını daha da sarsma riski taşıyan bir konuda düzenleme yaptığını söyledi.
Erhürman, düzenlemenin Meclis'te ve toplumda enine boyuna tartışılmaması için yasa yoluyla değil, yasa gücünde kararname ile hayata geçmesine dikkat çekti.
Anayasa'nın 112. maddesine göre yasa gücünde kararnamenin yalnızca "ivedilik varsa" kullanılabileceğini söyleyen Erhürman, bu enstrümanın ivediliği olmayan bir konu için kullanıldığını kaydetti.
Erhürman, “Ne uluslararası hukuk, ne iç hukuk, ne Kıbrıs Türk halkının uluslararası toplum içindeki statüsü ve itibarı umurunuzda” diye konuşarak, hükümetin ısrarla ve inatla halkın yalnızca bugününü değil geleceğini de çalmaya devam ettiğini söyledi.
Hükümetin ‘Nakdi Varlıklara İlişkin Mali Düzenleme Hakkında Yasa Gücünde Kararname çıkarmasını eleştiren Erhürman, sosyal medya üzerinden şu açıklamayı yaptı: Israrla uluslararası hukukun dışında tutmaya çalıştığınız ülkede, "kara para" tartışmaları çerçevesinde Kıbrıs Türk halkının statüsünü ve itibarını daha da sarsma riski taşıyan bir konuda bir düzenleme yapıyorsunuz.
Dahası, Anayasa'nın 112. maddesine göre yalnızca "ivedilik varsa" kullanılabilecek olan yasa gücünde kararname enstrümanını herhangi bir ivediliği olmayan bir konuda kullanıyorsunuz.
Ne uluslararası hukuk, ne iç hukuk, ne Kıbrıs Türk halkının uluslararası toplum içindeki statüsü ve itibarı umurunuzda. Israrla ve inatla bu halkın yalnızca bugününü değil geleceğini de çalmaya devam ediyorsunuz!!!
Özyiğit: Kirli paranın aklanmasının önü açıldı
TDP Genel Başkanı, Milletvekili Cemal Özyiğit, ‘Nakdi Varlıklara İlişkin Mali Düzenleme Yasa Gücünde Kararname’ ile kara para aklanmasını önleyen yasanın by-pass edilerek ‘kirli’ paranın aklanmasının önünün açıldığını dile getirdi.
Özyiğit, yasa gücündeki kararnameye yönelik bir dizi soru yönelterek, “Bu düzenlemeyle devlet komisyon alarak kara parayı aklar durumda olmayacak mı?” dedi.
“Devlete vergisini düzenli ödeyenlerin suçu ne?” diyen Özyiğit, “Sabit ve dar gelirli vatandaşlar hiç mi öncelik olmayacak?” diye sordu.
Özyiğit’in sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şöyle: UBP-DP-YDP Azınlık Hükümeti üstün başarılarına bir yenisini daha eklemek üzere.
Anlaşılan, her türlü suçun beşiği ve kaçakçılığın merkezi haline gelmemiz yeterli gelmemiş.
Ekonomi ve Enerji Bakanı Arıklı’nın Kıb-Tek’in kara para ve kaçak petrolle anılmasına neden olmasının ardından, bir hamle de hükümetten geldi.
3 Ağustos tarihli ‘Nakdi Varlıklara İlişkin Mali Düzenleme’ başlıklı Yasa Gücünde Kararname ile yurtiçi ve yurtdışında bulunan kayıt dışı gelirlerin “yüzde 2 buçuk vergi” karşılığında kayıt altına alınmasına karar verildi.
Böylece kara para aklanmasını önleyen yasa by pass edilerek ‘kirli’ paranın aklanmasının önü açılarak, resmileştirilecek.
Bu düzenlemeyle devlet komisyon alarak kara parayı aklar durumda olmayacak mı?
Kayıt dışı, illegal ne varsa devlet eliyle resmileştirilip, aklanıp, paklanmış olmayacak mı?
Peki, devlete vergisini düzenli ödeyenlerin suçu ne?
Yaratılacak vergi adaletsizliğinden hiç mi vicdanınız sızlamayacak?
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar hiç mi öncelik olmayacak, üstelik de pandemi koşullarında ekonomik kriz bu kadar derinleşmişken…
Bu anlayışın, aynı zamanda çözümsüzlükte diretmesinin ve uluslararası hukuk dışında kalmak istemesinin nedeni şimdi daha iyi anlaşılır, değil mi?
Aslında çok da şaşırmamak gerek, yönetim aynı, anlayış aynı, öncelik aynı.
HP Genel Başkanı Özersay:
“Niyetiniz devlet eliyle kara para aklamak mı?”
Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, Nakdi Varlıklara İlişkin Mali Düzenleme Hakkında Yasa Gücünde Kararname’yi eleştirerek, “Kimsenin halkın ve devletin itibarını zedeleyecek, uluslararası alanda güvenirliğini yerle bir edecek adımlar atma hakkı yoktur” dedi.
Özersay, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, hükümetin çıkardığı yasa gücünde kararnameyle neyi amaçladığını sorarak, kararnamede yer alan “Araştırma, vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacaktır” ifadesinin “Nerden buldun, nereden getirdin paranın kaynağı nedir bakmayacağım” anlamına geldiğini savundu.
“Kimsenin halkın ve devletin itibarını zedeleyecek, uluslararası alanda güvenirliğini yerle bir edecek adımlar atma hakkı yoktur” diyen Özersay, Maliye Bakanı ve hükümete madde madde sorular yöneltti.
Açıklama şöyle:
“Olmaz ya, diyelim ki ülkemizde yıllar önce batan, batırılan bankalardan İsviçre’ye paralar kaçırıldıysa binlerce mudinin bu paraları da getirilip ‘kayıt altına’ alınıp, temizlenebilecek mi mesela? Görünen o ki evet;
Olmaz ya, diyelim ki sanal bahisten büyük paralar kazanılıyor ve yurt dışında bir yerlerde kripto para olarak tutuluyor, mesela bunlar da normal şartlarda kara paranın aklanmasını düzenleyen yasaya göre ülkeye sokulamazken, artık ülkeye getirilebilecek ‘kayıt altına’ alınabilecek ve temizlenebilecek mi mesela? Görünen o ki evet;
Olmaz ya, diyelim ki yurt dışında veya ülkemizle bağlantılı olarak uyuşturucudan veya terörizm bağlantılı silah kaçakçılığından elde edilen büyük miktarda para yurt dışında veya yurt içinde kayıt dışı olarak bulunuyor, bu kirli paralar da ‘kayıt altına’ alınıp, temizlenebilecek mi mesela? Görünen o ki evet;
Peki temizlenmesi öngörülen bu kirli para, ülkeye sıcak para girişi için yapılıyorsa ve bir an için bu sebeple yani ülkedeki sıcak para ihtiyacını gidermek için yapıldığı iddia ediliyorsa (ki bu ahlaki olarak da kabul edilebilir bir şey değildir) bu paralar ülkeye girdikten sonra bu ülkede mi kalacak? Yani bir yatırım yapmak veya belirli bir süre ülkede kalmak gibi bir şart bir yükümlülük var mı? Görünen o ki hayır;
Peki temizlenmesi öngörülen bu kirli paradan vergi alarak maliye gelir elde etmeyi hedefliyorsa (ki bu ahlaki olarak da tamam değildir) bu vergi oranı nedir? Yüzde 2,5 evet sadece yüzde 2,5! Ülkemizde kurumlar vergisi yüzde 20’lerde seyrederken, gelir vergisi yüzde 30’lara çıkabiliyorken devleti kandırıp, yasa dışı şekilde saklanan, veya yurt dışına kaçırılan ya da kayıt dışı şekilde artık bilmem kaç yıl yurt dışında tutulan bir paradan bir gelirden alınacak vergi sadece yüzde 2,5 ve sonra bu rakam da kayıt alına alındıktan sonra ödenmesi gereken vergiden düşülecek.
Peki geriye doğru vergi yükümlülüğü? Yok, öyle bir geriye doğru ceza veya yükümlülük yok.” (tak)
CTP Milletvekili Fikri Toros:
“Kara para aklama şüphesi uyandırıyor”
CTP Milletvekili Fikri Toros ise Anayasa’ya göre; vergi, resim ve harçlar, ve benzeri mali yükümlerin ancak yasa ile düzenlendiğine dikkat çekti, düzenlemenin kayıt dışılığa karşı mücadele değil, kara para aklama amacını taşıdığı şüphesini uyandırdığını belirtti.
Toros’un sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şöyle: Nakdi Varlıklara İlişkin Mali Düzenleme Hakkında Yasa Gücünde Kararname’ye ( YGK ) dair…
“Vergi Ödevi” ana başlıklı düzenlemeye ilişkin Anayasa maddesine göre, vergi, resim ve harçlar, ve benzeri mali yükümler ancak yasa ile düzenlenir, Yasa Gücünde Kararname ile değil!
Anayasa ve demokrasi ihlalleriyle ün yapan UBP-DP-YDP azınlık hükümeti, bahse konu 53/2021 no’lu YGK ile gerçek ve tüzel kişilere ait yurtiçinde veya yurtdışında bulunan ve beyan edilmeyen paraları sadece 2.5% oranında bir vergi ile yasallaştırmaya karar vermiştir.
Bu kararname ile, gelirlerini düzenli olarak beyan eden ve 37%’ye varan gelir vergisine tabi olan kişiler, ayrıca % 15 gelir ve % 10 kurumlar vergisine tabi olan şirketler adeta cezalandırılıyor; gününde beyan yapmayan ve kayıt dışılığı körükleyenler ise sadece 2.5% oranında bir vergi ile affediliyorlar.
Bu YGK kapsamında söz konusu paraların kayıt dışı oluşumuna dair tarihsel bir detay yoktur. Dolayısıyla, kayıt dışılığa karşı mücadele değil, bir kara para aklama amacını taşıdığı şüphesini uyandırmaktadır.
Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesinde görüşmekte olduğumuz Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasa Tasarısı’nın esas amacı ile de çelişen bu YGK’ye ilişkin detaylı bilgi ise, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında gündeme dair yapılan açıklamada yer almamış olması da manidardır!
Kamuoyunda ve iş dünyasında ciddi bir hassasiyet olan kayıtdışı ekonomi, vergisel boyutunun yanı sıra ekonomik, sosyal, psikolojik, ahlaki ve siyasal alanlarda da sorunlar yaratmaktadır. Kayıtdışı ekonomik faaliyetlerin artması ülkedeki ekonomi yönetimini etkisiz hale getirdiği gibi, kayıtlı ekonomi aleyhinde haksız rekabetin yanı sıra toplumun moral ve ahlaki değerlerinin bozulmasına ve anti sosyal davranışların yayılmasına da sebep olmaktadır. Genelde kaynağı bilinmeyen gelirlerden oluşan kayıtdışılığın yarattığı ekonomik, mali ve diğer birçok soruna bütünlüklü ve kalıcı çözümler üretmek ivediliğini korumaktadır.
Bu gelirleri adaletten yoksun böyle bir kararname ile yasallaştırmak, kayıtdışılığın devamını kolaylaştırmak ve teşvik etmektir