KARANTİNA OKUMALARI -19-

Karantina okumalarında bu kez avukat ve yazar Tacan Reynar'ın listesini paylaşıyoruz.

Karantina okumalarında bu kez avukat ve yazar Tacan Reynar'ın listesini paylaşıyoruz.

Okumanın küçüklüğünde kendi kendine keşfettiği bir sihir olduğunu ifade eden Reynar, şöyle diyor: “Her sayfada dümeni alıp elinize yeni yolculuklara çıkmak, o mürekkep kokusu içinde başka dünyalar kurmak, ne büyük heyecan”

Her coğrafyadan yazarı okumaya gayret gösterdiğini belirten Reynar, değişen teknolojilerle birlikte elektronik ortamda da okuma yaptığını ifade etmekte. Reynar: “Binlerce kitabı başka nereye saklayabilir ki insan? Sonuçta mekan, zaman değişiyor ve biz de başka dünyaları zamanla yarışarak keşfetmek durumundayız. Yoksa insan yolculuğa çıkmadan kendini nasıl bulabilir ki? Bulmak için çemberin dışına çıkmalısınız.”


Avukat, yazar Tacan Reynar:

“Kitap kendine yolculuktur, bazen bir kaçış, bazen bir bulunuştur”

Kendine kendime keşfettiğim bir sihirdi kitap okumak küçükken. Geniş bir kütüphanemiz vardı evimizde, ağırlıkta ansiklopediler, atlaslar, eski kitaplar... Ben henüz okuma yazma bilmediğim yaşlarda içlerinden en fazla atlasları alırdım, haritalara bakardım, düşsel yolculuklar kurardım o renkler arasında, şurası okyanus, şurası kutuplar, şurası Kıbrıs derdim. Ben buradayım işte derdim. Sonrasında yıllar geçtikçe kitaplar en yakın dostlarım oldular, o yüzden okumak benim için her şey. Her sayfada dümeni alıp elinize yeni yolculuklara çıkmak, o mürekkep kokusu içinde başka dünyalar kurmak ne büyük heyecan!

Ben genelde çoklu okuma yapmaya gayret gösteriyorum, zaten tek bir kitapla yetinemeyecek derecede müptelayım artık. Aynı anda en az üç kitap okumak bazen hem kafanızı karıştırıyor - ki aslında kafayı karıştırmak iyidir- hem de çok üretken oluyorsunuz, ki bu da o karışıklığın doğurgan tarafıdır. Yazmaya ve üretmeye çalışan bir müptela olarak her coğrafyayı okumaya ve takip etmeye çalışıyorum. Yeni teknolojilerle okuma alışkanlıklarının artık değiştiği çağımızda elektronik ortamda da okumalar yapıyorum. Binlerce kitabı başka nereye saklayabilir ki insan? Sonuçta mekan, zaman değişiyor ve biz de başka dünyaları zamanla yarışarak keşfetmek durumundayız. Yoksa insan yolculuğa çıkmadan kendini nasıl bulabilir ki? Bulmak için çemberin dışına çıkmalısınız.


Duvar - Jean-Paul Sartre

Varoluşçuluk, zaman falan demişken yolunuz Sartre’ye elbette düşer. Ya da o gelir sizi bulur. Böyle kafanıza adeta çekiçle vurur, neredesin sen der, ne yapıyorsun buralarda, bak gün gelir insan Franco’cular tarafından idama mahkum edilen bir insanın ‘duvar’ına toslar. Yaşam ile ölüm arasında kalan o bir nefesi insan neden özgür yaşamaz ki? Sartre bu kitabında insanın varoluş problemlerini sorguluyor. Mesela ‘yüzer gibi gözüküyorsun ama ayağını dipten çekmekten ödün kopuyor’ diye yazıyor okuyucu için. Bu kitabı Sartre’nin Bulantı kitabından sonra okumuştum. O kitap da keşif için değerli bir kitap.


Yalnızlıklar - Hasan Ali Toptaş

Hasan Ali Toptaş (kısaca HAT) son yıllarda Türk edebiyatı için çok önemli eserler veren bir romancı. Bu kadar popüler olmadan önce henüz icra dairesinde bir memur iken yazmaya başladığı kitaplarıyla tanımıştım kendisini. Benim için yeni ile eski dilin bir kesişmesiydi HAT romanları. Okurken romanlarının içine savurduğu toprak kokusunu, evin içinde pişen yemeklerin tadını falan alıyorsunuz. Önemli olan da bu değil midir zaten? Hemen hemen bütün romanları çok iyi ama ben onun bir şiir kitabını seçtim bu seçki için. Kendisini şair olarak asla tanımlamıyor ama kendisine de haksızlık ediyor gibi:
‘ Yalnızlık alıp karşına kendini,
öteki kendinlerle konuşmaktır.
Bakışmaktır, öteki kendinlerle;
dövüşmektir.
Kimi zaman da öldürmektir
içlerinden sana en çok benzeyeni,
benzemiyor diye.
Yalnızlık, öldürmektir.’


Histerik Bilinç - Saffet Murat Tuna

Türkiye’de bilinç araştırmaları alanında kendine özgü bilimsel çalışmalar yapan bir araştırmacı Saffet Murat Tuna. Bütün kitapları da Metis’ten çıkıyor, kayda değer çok ilginç eserler. Bu kitabı da oldukça ilginç. Çünkü bilincin ne olduğunu, rüyalarımızın nerede olduğunu, özgür irade diye bir şeyin olup olmadığını bilimsel sorgulamalarla yanıtlamaya çalışıyor. Özellikle bu karantina günlerinde bilimsel bir kitap okumak istiyorsanız ve insanın bilinç probleminin cevaplarını bir psikiyatrın gözüyle merak ediyorsanız, biraz da nörolojiye, fiziğe ilginiz varsa Tuna’nın bu çalışmasını mutlaka öneriyorum. Etrafımız bu kadar dini referans alan bağnazlıkla kuşatılmışken bilim okumakta ve atomları keşfetmekte fayda var.


Latin Amerika’nın Kesik Damarları - Eduardo Galeano

Galeano bu kitabında eski dünyanın sahiplerinin ‘Yeni Dünya’yı keşfetmeleri sonrasında yaptıkları yağmayı, halkarın zenginliklerinin nasıl sömürüldüğünü, talanın bin bir çeşidini, işgalin ise nasıl bu kadar barbarca yapılabildiğini anlatıyor. Çeşitli ülkelerden yaptığı incelemelere yer veriyor. Kitabı okudukça kendi coğrafyamız için de beyinlerimizin içinde kapalı kalan ampüllerin yanmasına, sömürünün ne olduğunu anlamamıza, başka halkların geçirdiği işgal deneyimlerinden ne çıkardıklarını öğrenmemize belki vesile olacaktır. Galeano kitabın içinde, 1809’da kaleme alınmış bir başkaldırı bildirisinde yer alan sözü de aktarıyor: ‘Aptallığa oldukça benzeyen bir suskunluk içindeydik…’.


Mağara - Jose Saramago

Jose Saramago benim en çok sevdiğim yabancı yazarların başında geliyor. Devrimci bir yazar ve aktif olarak da sosyalist mücadelenin içinde yürümüş bir insan. Toplumsal sorunları, siyaseti, dini, günlük yaşantıları müstehzi kelimeleriyle evirip çeviren, insanı şaşkına çeviren bir üsluba sahip. Lise yıllarında ilk kez ‘Bütün İsimler’ isimli kitabıyla tanıştım onunla. Yazar daha çok ‘Körlük’ ve ‘Görmek’ isimli kitaplarıyla tanınmasına rağmen diğer kitapları da kendine has hikayeleri barındırıyor. Bu kitabında da diğer birçok kitabında olduğu gibi kapitalist dönüşüme göndermelerde bulunuyor, sanayileşme ile birlikte şehirleşmenin başlaması ve kaybolan değerler/meslekler üzerinde kurgulanan bir anlatı. Kitabın ilk sayfasında Platon’dan bir alıntı var ve aslında kitaba ana fikrini de veren söz de bu: 

‘Ne tuhaf bir sahne bu anlattığın ve ne tuhaf tutsaklar, Bizim gibiler tıpkı.’ (Platon, Devlet, 7.kitap)

 

 


ÖNCEKİ BÖLÜMLER

karantina okumaları-1 
karantina-okumalari-2 
karantina-okumalari-3
karantina-okumalari-4
Karantina Okumaları -5
Karantina Okumaları -6
Karantina Okumaları -7
Karantina Okumaları -8
Karantina Okumaları -9
Karantina Okumaları -10
Karantina Okumaları - 11 
Karantina Okumaları - 12
Karantina okumaları -13
Karantina okumaları -14-
Karantina okumaları -15-
Karantina okumaları -16-
Karantina okumaları - 17 -
Karantina okumları - 18 -

Kültür & Sanat Haberleri