Karartma

Sami Özuslu

 

Joe Biden’ın ziyaretinden sonra Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Kasulides basın toplantısı yaptı ve şu iddiada bulundu:
“Kıbrıs Türk tarafı Kapalı Maraş’ta yapılacak incelemeye sadece Türklerin katılmasını önerdi, bu yüzden konu üzerinde uzlaşılamadı.”
Aradan neredeyse iki hafta geçti, bizimkiler suskun!..
Defalarca soruyoruz, “Doğru mu bu açıklama?” diye...
Tıs yok!..
Günler önce arayıp Cumhurbaşkanı Eroğlu’ndan röportaj için randevu talep ettim.
Cevap bile verilmedi!..
Teessüf ederim!..

**

Bu teessüfüm şahsi olduğu kadar toplum adınadır da...
Zira Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu bu toplumun ‘bilgi alma hakkı’nı çiğniyor.
Gazetecilerin kamu adına ‘bilgiye ulaşma hakkı’ bu şekilde engellenmiş oluyor.
Bir bakıyoruz ansızın Türkiye medyasında konuşuyor, ama kendi Cumhurbaşkanımız bize randevu vermediği gibi neden randevu vermediğinin cevabını da vermiyor.
Üstelik en az iki yıldır TV için program talebimize de olumlu yanıt gelmedi.
“Çok talep var” dışında bir söz de duymadım bugüne kadar Eroğlu’nun ekibinden...
Kendisi ile her rastlaştığımızda “Olur” diyor, ama sonra olmuyor.

**

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu Başbakanlığı döneminde de hep ‘istediği gazeteciye konuşma’yı tercih etti.
BRT’nin ‘DDT’ olduğu, gazetelerin çoğunluğunu da kontrol edebildiği dönemlerde gündemi belirlemek, gündemi değiştirmek, gündemden düşürmek çok daha kolaydı.
Şimdi o kadar kolay değil o işler...
Çok parçalı medya baş ağrısı olabiliyor iktidar ve güç sahipleri bakımından...
‘Yalaka’ modeli gazetecilerin ve ‘döneme uygun’ yayın yapmasıyla meşhur yayın organlarının sayısı inanılmaz arttı, ama tek başına değiller bu alemde...
Eroğlu hala seçtiği, istediği kişi ve kuruluşlara mülakat veriyor, basının bir kısmına ise ambargo uyguluyor.
Bu ambargodan UNITED Medya da nasibini alıyor.

**

2000 seçimlerinin ikinci turuna 48 saat kala Dome Otel’de benim de yer aldığım bir grup gazeteciye yemek verip ‘arkasında 41 MİT ajanı dolaştığı’ iddiasına rağmen “Asla çekilmem” deyip ertesi gün çekilmesinin nedenini 10 yıl sonra “Şaka yaptım” diye izah etmişti Eroğlu...
10 sene “Neden çekildi” sorularına cevap vermedi, sonra ‘şaka’ya vurdu, konuyu unutturdu.
Cumhurbaşkanı seçildikten sonra bankadaki 1 milyon Dolarlık hesaplar konusu meclise geldi, ama bu konuda da susma hakkını kullandı Derviş Bey...
Mustafa Tokay ve Emir Emirkanı tarafından imzası sahtelenen eski Başbakan irsen Küçük’ün imalarına da yabıt vermedi, vermiyor Eroğlu...
Randevu vermediği için TV ekranından, gazete köşesinden soruyoruz, ama konuşmuyor, susuyor.
Kapalı Maraş konusunda da aynı film...
Gazetecile soru sormasın, kamuoyu bilgi alamasın.
Bunun adı ‘karartma’dır!