Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği mağduru insanımızı hep konuştuk.
Kimi karma evliliklerden doğan çocuklar…
Türkiyeli, Kıbrıslı evliliği…
Kimi üçüncü kuşak…
Çoğunluğu doğup büyüdükleri bu toprakları yurt olarak görse de Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği alamadıkları için hem bir “acaba” var zihinlerinde, hem de “güvensizlik.”
Bu insanların kalbine “Kıbrıs” mührünü basmak yerine, onları geriye itiyorlar.
Ortak bir yurt inşası sürecine tam bir kötülüktür bu!
“Deden Türkiye’den gelmiş sana kimlik kartı vermiyoruz” derseniz bir çocuğa, anlamaz.
Kıbrıs ülkesine aidiyet geliştiremez o evlat…
“Kıbrıs hepimizin ortak yurdudur” idealini içinde büyütemez.
Külahta leblebi gibi “KKTC” kimliğinin dağıtıldığı ülkede, pek çok insan Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği ve pasaportu almak istiyorsa eğer bunun sebebi dünyada görünür olmaktır.
İnanmıyorlar “ayrı devlet” masalına…
***
“Devlet benim” diyenlerin zulmüyle…
“Toprak benim” diyenlerin tahakkümü karşısında bir yurt bölünüyor.
Buna karşı direniyoruz.
***
Yeni bir gelişme oldu, umutlandım.
Adada, Türkiye kökenlilerle Kıbrıslılar arasında yapılan karma evliliklerden doğan çocukların Kıbrıs Cumhuriyeti kimlik ve pasaportu alması sürecini etkileyecek önemli bir yargı kararı çıktı.
Bu haksızlığı uluslararası mecralara taşımak için iç hukuk mücadelesi başlatılmıştı.
Yıllardır yanıt bile verilmeyen müracaatlar var çünkü.
Kıbrıs Cumhuriyeti İdare Mahkemesi’ne 20 müvekkili adına dava açmıştı Avukat Murat Metin Hakkı…
“Dilekçeleri makul sürenin ötesinde cevapsız bırakmak mevzuata aykırıdır” dedi mahkeme…
Şimdi otuz gün içerisinde bir yanıt bekleniyor.
Mahkeme emrine rağmen yanıt gelmezse Yüksek Mahkeme’ye gidilecek.
Başvurulara verilecek yanıtta “kimlik yok, pasaport yok, yurttaşlık yok” deniyorsa eğer bu kez Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yolu açılacak.
***
Murat Metin Hakkı, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde yani güneyde ruhsat sahibi Kıbrıslı Türk avukatlardan biri… Adanın her iki yanından müvekkilleri var, farklı dosyalarda… Maraş’ta bir Kıbrıslı Rumun haklarını savunuyor örneğin, pasaport meselesinde Kıbrıslı Türkün…
“Karma evliliklerden tahminen 10 binden fazla kişi dünyaya geldi” diyor Murat Metin Hakkı… Bu rakam tahmini tabii… Tam rakamı İstatistik Kurumu biliyor mu, emin değilim… Bilseler de açıklamazlar sanırım…
***
Hukuk bir yere kadar elbette…
Çünkü “uzun ince bir yol…”
Hem nüfus, hem mülkiyet için en önemlisi siyasi çözüm…
İnsan hakları temelinde elbette…
“Soydaşlık” değil “yurttaşlık” hakkıyla!
İlaç parası!
Hastaneden çıkarken doktor 14 hap yazdı anneme…
Uzunca bir reçete…
Kız kardeşim listeyi aldı, Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin eczanesine indi.
O uzun listeden tek bir hap buldular devlet ecza deposunda!
1!
“Gerisini dışarıdan kendiniz alacaksınız” dendi.
* * *
Annemin emekli maaşı var, ailemizin iyi kötü imkânı…
Çünkü bu haplar her gün içiliyor, her ay alınıyor sonuçta…
Ciddi bir bütçe gerekiyor.
Şunu merak ediyorum, parası ya da kimi kimsesi olmayanlar ne yapıyor?
Üstelik ilaca yeniden zam geliyormuş, yüzde 40’a yakın!
Kut
Kut, çok erken ayrıldın bu oyundan sen…
Çok hızlı adımlarla…Hayatın adaleti olmadığı gerçeğiyle yeniden yüzleştirdin hepimizi…
Kut’la tanışıklığımız yıllar öncesine, Gençlik Merkezi ve FOLK-DER’e uzanır…
Kültür yolculuğunda ortak anılarımız vardır, birlikte festival günlerimiz…
6 Temmuz buluşmalarımız var ardından…
Kutlu Adalı’nın mezarı başında her yıl…
Babasının katledildiği dönemde yaşadıklarını hayal dahi edemeyiz Kut’un…
Tüm ailesinin…
Ne kadar zordu kim bilir, acısı, hüznü, isyanı…
Yine de hep hayat doluydu, kendi içinde bir başka yolculuktu Kut…
Şimdi bir kırmızı karanfil de Kut için olacak babasının kabri başında…
Umarım buluşmuşlardır...