Yaklaşık üç haftadır karantina altında olan Karpaz Bölgesiyle ilgili son durumu değerlendiren Yenierenköy Belediye Başkanı Emrah Yeşilırmak, bölgedeki durumun yavaş yavaş rutine dönmeye başladığını ifade etti.
BRT’deki Sabah Haber’e konuk olan Yeşilırmak, maske üretimine başlayıp kendi ihtiyaçlarını karşıladıklarını da paylaştı.
Bölgedeki Coronavirüs vakarlıyla ilgili de bilgi paylaşan Yeşilırmak, “Bizde toplam 8 vaka görüldü. 4’ü evinde, 2’si tedaviye devam ediyor, 1 kişi yoğun bakımdaydı, o da yoğun bakımdan çıktı, şu anda sağlık durumu çok iyi. Aktif olarak 3 pozitif vakamız var, umarım onlar da birkaç gün sonra negatife dönecek.” dedi.
Son birkaç haftada bölgede hiç şüpheli vaka olmadığını dile getiren Yeşilırmak, bunun nedenini bölgede temaslılara yaptıkları erken müdahaleye bağladı.
Bölgede çok zor günler geçirdiklerini ifade eden Yeşilırmak, gelinen aşamadan mutluluk duyduğunu kaydetti.
“Sahada çok erken müdahale ettik”
Özelde bir bölgenin toplum sağlığını koruduklarını, genelde ise bulaşı önleyerek tollum sağlığına katkı sağladıklarını ifade eden Yeşilırmak, çok zor günlerden geçtiklerini anımsatarak, “Biz kendi göbeğimizi kendimiz kesmeye alıştık, kendi maskemizi kendimiz üretiyoruz” şeklinde konuştu.
Yeşilırmak, açıklamasında, “Bölgemizde görülen Coronavirüs vakasının ardından yayılmanın önüne geçilmesi için Bakanlar Kurulu tarafından karantinaya alınmamızla çok zor günler geçirdik ama geldiğimiz noktadan mutluyuz. Dipkarpaz’da da bizde de durum daha iyi.
Bizde toplam 8 vaka görüldü. 4’ü evinde, 2’si tedaviye devam ediyor, 1 kişi yoğun bakımdaydı, o da yoğun bakımdan çıktı, şu anda sağlık durumu çok iyi. Aktif olarak 3 pozitif vakamız var, umarım onlar da birkaç gün sonra negatife dönecek. Son birkaç haftada hiç şüpheli vakamız olmadı. Sahada çok erken müdahale ettik.
Köyde duyar duymaz temaslıları tespit ettik, hemen müdahale ettik. Bu süreci tüm dünyadan da takip edip, hükümete yerle yönetimleri de bu sürece dâhil etmeli için tekliflerde bulunduk. Sürekli istişare için de olalım diye taleplerimiz oldu ama bunu Sağlık Bakanlığı ile yakalayamadık. Bu virüsle ilk kez karşılıyor ama aralık ayından beridir tüm dünyada olan bir salgındı. Çin’deki başarıyı örnek alabilirdik, tedbir alma açısından daha ciddi adımlar atabilirdik. Bence Bakanlar Kurulu’nun aldığı birçok karar yerinde ve orantılı buluyorum. Tüm bulaşların esas kaynağı yurt dışı. Her şeye rağmen bence şu anda gelinen nokta çok iyi, ilk başta dikkate almadık ama sonrasında bulaş başlayınca ciddiyetin farkına varıldı, harfiyen söylenenlere uyuldu.” dedi.
“İlk kez bir bölgede karantina uygulandı ve bu bir ilkti, kimsen işleyişle ilgili bilgisi yoktu”
İlk etapta Coronavirüsü temaslılarını tespit etiklerini anlatan Yeşilırmak, bunun bulaş sürecinin önünü tıkadığını savundu. Yeşilırmak, “Vatandaşlık bilinciyle hareket ettik. Özelde bölgemiz, genelde tüm ülkenin toplum sağlığı bizi çok yakından ilgilendiriyor. Bence yapılan bu müdahaleler ile ilk etapta temaslıları hızlıca, erkenden bulup müdahale etmemiz ile sürecin önünü tıkadık. Çok zorlandık ama yaptığımız toplum sağlığı açısından da çok önemliydi.
Sağlık Bakanlığı ve yerel yönetimler bu süreçte istişare içinde çalışmadı. Bize bakanlık dışında sağlıkçılar ‘bölgede tedbir almazsanız çok ciddi bulaş ve ölümler olacak, hemen tedbir alın’ denildi, iki gece uyuyamadım. Akabinde aniden bizi karantinaya aldılar, marketlerde yığılmalar yaşandı, çok çirkin görüntüler ortaya çıktı.
Polis, sivil savunma gibi birçok kurumla belediye görevlilerimizle çok ciddi çalışmalar yaptık. Geldiğimiz son süreçte Sağlık Bakanlığı’nın da tecrübesi ile mücadele yavaş yavaş oturdu.
Bu mücadelede sağlık çalışanları bir yana belediye çalışanları çok mücadele veriyor.
Karantina sürecinde sıfır gelir ile 7/24 hizmet veriyoruz. Çok zor günler geçirdik, çalışanlarım da vatandaşım da.
İlk kez bir bölgede karantina uygulandı ve bu bir ilkti, kimsen işleyişle ilgili bilgisi yoktu. Aldığımız kararları bir ertesi gün revize etmeye gittiğimiz oluyordu. Hayatı tamamen durduramazsınız.” dedi.
“Sağ elin verdiğini sol elin görmemesi gerekir”
Bölgede yapılan yardım kampanyalarında isim veya fotoğraf paylaşımından ötürü duyulan bazı rahatsızlıkları da yorumlayan Yeşilırmak, “Halkımız yardım konusunda çok hassas. Göçmenlere yardım için inanılmaz bir seferberlik başlamıştı. Zor günlerde el ele verme anlamında çok güzel toplumsal mesajlar veriyoruz. Böyle bir halk hiçbir yerde yok. Yardım yapan herkese yürekten teşekkürler. Sağ elin verdiğini sol elin görmemesi gerekir. Bağışı yapanı da bağış alanı da paylaşmaktan kaçındık ama hergelen yardımın kaydını tuttuk. Depomuza bağışlanan her toplu iğne makbuzludur. Sürecin sonunda bunları izah etme durumumuz olacak, açıklayacağız. Yardımları dağıtmak için de muhtarlarımızla çalıştık, hepsinin de kayıtları ve imzaları var. İtirazı olan süreçten sonra gelsin kayıtlara baksın. İlk etapta tüm bölge halkına yardım yaptık, zaten yardıma ihtiyacı olmayan 100’e yakın vatandaş bu paketleri almadı veya alıp yardıma cidden ihtiyacı olana verdi.
Yapılan son olayda gerçeği yansıtmayan çok şeyler vardı. Bu bizim de canımızı sıktı. Karantina bölgesine izinsiz giriş yapılıp bunu yaptılar. Yapılan yardımın reklamı olmaz.” şeklinde konuştu.
“Sipahi’deki üç çocuğumuzun durumu negatife döndü”
Sipahi’de Alman turist kafilesini taşıdığı sırada Coronavirüs bulaşan otobüs şoförünün çocuklarının durumuyla ilgili de bilgi veren Yeşilırmak, babalarından virüs kapan çocukların durumunun iyi olduğunu ifade etti.
Yeşilırmak, “Sipahi’deki üç çocuğumuzun durumu negatife döndü, Erenköy’deki çocuklarımızın ve babalarının da sağlık durumu çok iyi. Eşinin durumu da iyi, taburcu olmasını bekliyoruz.” dedi.
“Kendi maskemizi kendimiz üretiyoruz”
Özellikle karantina sürecinde tıbbi maske ve tulum bulmakta çok zorlandıklarını anlatan Yeşilırmak, ilerleyen günlerde bölgede bunun üretimine başladıklarını anlattı.
Gelinen noktadan çok mutlu olduğunu anlatan Yeşilırmak, “Çalışanlarım, sağlık çalışanları, polis teşkilatı ve Mahkeme Başkanı Fadıl Bey’e sonsuz teşekkürler. Sürekli yanımızda oldular, bizi bu süreçte hiç yalnız bırakmadılar. Geldiğimiz noktadan dolayı çok mutluyuz.
Özelde bir bölgenin toplum sağlığını koruduk, genelde ise bulaşı önleyerek tollum sağlığını koruduk. En başta çalışanlarıma çok ama çok teşekkür ederim. Maske eldiven ve tulumu olmadan, bize bunu sağlamadan bizi karantinaya aldılar. Bunları bulmakta çok zorlandık. Devletin bize bunu sağlaması gerekirdi. Biz kendi göbeğimizi kendimiz kesmeye alıştık, kendi maskemizi kendimiz üretiyoruz, belki ileride tulum da üretiriz. Yaklaşık 400 maske üretimi yaptık.” dedi.