Dipkarpaz Belediyesi bugüne kadar AB fonlarından pek yararlanamamıştır. Kıbrıs’ın en değerli bölgesi olmasına rağmen ölçeği küçük, ekonomik gücü sınırlıdır ve merkezden uzak olmasının dezavantajını yaşamıştır.
Geçtiğimiz yıl, Avrupa Birliği Yerel Altyapı Programının (LİP) açıklandığı dönemdi ve partinin yerel yönetim sekreterliği Karpaz bölgesi için bir proje hazırlanması için adım attı, daha önce AB’den fon almayan Karpaz Belediyesi’ne proje hazırlamak konusunda yardım etme fırsatı yakaladım.
Hemen hemen her Kıbrıslı gibi Karpaz bölgesine karşı ayrı bir sevgi beslediği doğrudur, partim içinde bana verilen her görevde gösterdiğim duyarlılığa ek olarak bu projede heyecanda vardı. Karpaz bölgesine kazandırılacak projenin bölgeye kazandıracağı katkıyı da düşleyerek hemen o hafta sonu tüm eşyalarımı topladım ve Karpaz’a doğru yola koyuldum.
Genelde fikir aşamasındayken, fon için hazırlanan projelerin teknik olduğunu düşünülür. Aslında projelerin teknik olan kısmı, geneline oranla küçük bir parçasıdır. Başvuru arkasındaki siyasi iradeyi, ekonomik anlayışı, evrensel vizyonunu ve sürdürülebilir yaklaşımını net bir şekilde ortaya koymalıdır.
Paydaşlarla mutfakta çalışma pratiği çok önemlidir mesela; kamunun tek başına idaresinde olacağı fonlarda genelde çekinilirken, köklü ve kaynakları geniş olan sivil toplum örgütleri ile birlikte yönetilecek projeler her zaman yarışa bir adım önde başlamaktadır. Bu yüzden projeye hazırlanırken sivil toplum örgütlerinin içinden gelmeniz, iyi ilişkileriniz olması ve paydaş mentalitesine sahip olmanız çok önemlidir.
Projenin sürdürülebilirliğinin maliyetten önemli olduğunu çoğunlukla fark edilmez. Bir fon sağlayıcısı için en büyük tehlike bütçeyi zorlamak değil, projenin zaman içerisinde atıl kalmamasıdır.
Projeyi yazarken ne kadar evrensel olduğunuz önemlidir. Dünyanın kaygılarını biliyor musunuz? Avrupa Parlamentosu kararlarını okuyor musunuz? Gelişen dünyanın tehditlerinin ve hassasiyetlerinin farkında mısınız?
Çünkü bu fonlar, belirlenen bu tehlikelerin üzerinden gelmek için kullanılır. Mesela iş gücünde kadın-erkek eşitliğini, karbon emisyonunu azaltma kaygısını, küresel ısınma tehlikesini, tek kullanımlık plastik tehdidini ve çok kültürlü yaşamı geliştirme kaygısını samimi bir şekilde önemsiyor musunuz?
Ve bir projeyi başarılı kırıp, sürdürülebilir yapan, başvurduğunuz projeye gönülden inanması, hatta bu konuda tutkulu olmasıdır. Her zaman fon sağlayıcı kurumu ikna etmek konusunda “İnanmak” önemli bir faktör oynayacaktır.
İşte; Dipkarpaz Belediyesi’nin projesi kısacık bir sürede bu şekilde yazıldı.
Tüm işimi bir kenara bırakarak bölgeye gidip günlerimi orada geçirmiş olmak bana da çok şey kazandırdı. Başkanla ve danışmanı ile toplantılar yaparak proje ihtiyacını incelerken bölgeyi daha da yakından tanıdım, sokakları gezdik, havasını soluduk ve sonuçta belediyenin istediği 3 projeyi geceli gündüzlü hazırlayarak Fırat Borak arkadaşımız aracılığı ile Avrupa Birliği’ne teslim ettik.
Duyduk ki projemiz onay almakla kalmamış, tüm belediyelerin başvurduğu Avrupa Birliği Yerel Altyapı Programı’nın ilk aşamasında Dipkarpaz Belediyesi onay alan iki projeden birisi olmuş. Karpaz adına mutluyum! Başardık!
Ve geçtiğimiz günlerde yaklaşık maliyeti YARIM MİLYON EURO olan ÇOK KÜLTÜRLÜ KADIN EL İŞİ MERKEZİ, KREŞ VE ÇOCUK OYUN ALANI PROJESİ’NİN süreci uygulama çizimlerini ihaleye çıkması ile başladı.
Görünen o ki doğru bir vizyon ile Dipkarpaz Belediyesi böyle kötü bir zamanda bile 5 Milyon TL miktarında bir yatırım ile bölgesinin hayat kalitesini artırmayı başaracak. Bölge insanı özellikle proje tamamlandığına oyun alanlarında oynayan çocuklarının yüzü gülecek.
Bizler de Lefkoşa’da;
- Metehan Bölgesi’nde insanların sabahları yoga, öğlenleri piknik yapabileceği bir Lefkoşa Kent Ormanı’nı,
- Bisiklet ve yürüyüş parkurlarıyla Mehmet Akif Caddesi’ne paralel uzanacak Dereboyu Deresi’ni,
- Lefkoşa’ya gelen öğrenci ve turist sayısını artıracak toplu taşıma sistemini,
- Ve Lefkoşa Surlariçi’nde başlattığımız yayalaştırma projesini devam ettirebiliriz.
İnanıyorum ki bu vizyonlara en az benim kadar diğer Lefkoşalılar da heyecanlanıyordur ve önce CTP üyeleri, ardından da Lefkoşalılar başkentteki yaşam kalitesini artıracak bu vizyonun gerçek olması için ortak paydada buluşacaktır.
Bizler de Karpaz’da başardığımız bu vizyonların katbekat fazlasını Lefkoşa’da başaracak ve bizi mutlu kılacak bir başkenti birlikte yaratacağız.
KARPAZ’DA YAPTIK, LEFKOŞA’DA NEDEN YAPMAYALIM?