Kayadaki kartal

Kayadaki kartal

 

Tayfun Çağra

Oğlum Memet, baksana…
Emredin komutanım.
Bizim yolda çok güzel bir kaya var, onun üzerine bir kartal koyalım.
…………..
Ne bekliyorsun Memet!
Kartal derken.. komutanım.
Kartal işte… şöyle kanatlarını açsın, başı yukarıya baksın, yoldan gelip geçenler hayran kalsın…
Nereden bulalım komutanım?
Nerden bulursan bul Memet, ne bileyim ben!
Emredersiniz komutanım.
***
Memet gider çavuşa danışır;
Çavuşum, komutan bir kartal istedi.
Nasıl kartal!
Kartal dedi, kanatları olsun dedi, başı dik olsun dedi…
Eeee…
Esini bilmem çavuşum, kayalıklara bir kartal koyalım dedi.
Nerden bulacağız kartalı?
Ben de sordum, “nerden bulursan bul” dedi.
***
Düşündüler, taşındılar, dağlık bölgede olduklarından bölgede gördükleri bir-iki kartalın peşine düştüler. Bir manga askeri kartalların uçtuğu yere yolladılar. Akşama ellerinde ölü bir kartalla geldi askerler…
“Kartalı gördük, ben bir taraftan, arkadaşlar diğer taraftan attık, düştü” dediler.
Memet işe koyuldu, komutanın işaret ettiği kayaya gitti, kartalı küçük taşlarla destekleyerek kayanın üzerine oturttu.
Kanatlarını da altlarına destek koyarak uçuyormuş havası verdi ancak başı düşüktü. Ne yapacaktı? Onun için de boynunu havada tutacak şekilde bir çubuk yardımıyla destekledi.
İşi bitince komutana gitti, kartalı kayanın üzerine yerleştirdiğini söyledi.
“Aferin Memet” dedi komutan ve kartalı görmek için arabaya bindi, Memet’i yanına aldı, yoldan kayanın üzerindeki kartalı görecek şekilde geçti. Kartalın görüntüsü çok güzeldi, ihtişamlı görünüyordu. Kanatlarını açmış, daha da büyük görünmüş ama sanki gözleri kapalıydı kartalın… Neden öyle bir kartal yapmıştı ki yapan!
***
Birkaç gün daha geçmiş, komutan hergün kartalın olduğu yerden geçip bakıyor “vay be!” deyip dönüyordu.
Bir gün yine geçtiğinde kartalın başının ve kanatlarının düşük olduğunu gördü. Yanına yaklaştı, gördüğü manzara karşısında şok geçirdi. Kartalın tüyleri dökülmüş, karnı erimeye başlamıştı.
Hemen karargâha döndü, Memet’i çağırttı.
“Oğlum, kartala noldu öyle?”
Memet, komutanın şaşkınlığına anlam veremedi.
“Fazla dayanamadı, eridi komutanım” dedi.
Oğlum, gerçek kartal mı koydunuz oraya?
Komutanım, kartal dediniz, biz de kartalı vurup kayanın üzerine oturttuk.
Vay geri zekâlılar vay…
Ne oldu komutanım?
Bişey yok Memet, şimdi kartalı kaldır, sen onun yerine geç.
Başımı dik tutayım mı komutanım?..

Dergiler Haberleri