“Kayıp Boşnak çocuklar için arayışlar sürüyor...”

Sevgül Uludağ

Balkan Araştırmacı Gazeteciler Ağı BİRN’de yer alan bir incelemeye göre savaşta “kayıp” edilmiş olan Boşnak çocuklar için arayış devam ediyor. 10 Nisan 2024’te BİRN’de Yasmin Begiç imzasıyla yayımlanan haberi okurlarımız için özetle derleyip Türkçeleştirdik. Haber özetle şöyle:

***  Bosna’nın kuzeybatısındaki Priyedir bölgesinde savaş esnasında 102 çocuk öldürülmüştü. Yerel bir insan hakları örgütü olan İzvor Derneği’ne göre, bu çocukların 32’si hala “kayıp”... “Kayıp çocukları bulma eylemleri hiç durmadı ancak bilgi eksikliği bu durumu zorlaştırıyor” diye konuşuyor dernek başkanı Seyda Karabasiç. “Zeçovi’deki çocukları bulmaya çalışıyoruz sürekli olarak, burada bazı çocuklar öldürülmüştü. Bu konu çok zordur çünkü belki de zaten kazılıp çıkarılmış ve kimliklendirilmemiş vaziyette bir yerlerde duruyorlardır, hiç bilemezsiniz” diyor.

***  25 Temmuz 1992’de Zeçovi köyüne bir saldırı düzenleyen Boşnak Sırp Ordusu, 18 çocuğu öldürmüş. Buradaki en küçük kurban iki yaşındaymış, en büyük kurban ise 17 yaşındaymış. O gün, Fikret Bakiç eşini ve iki evladını kaybetmiş... Nermina 12, Nermin ise altı yaşındaymış – ailesinden başkalarını da kaybetmiş bu saldırılarda... Bakiç, “Hayatta kalan aile bireyleri SIPA yani Devlet Araştırma ve Koruma Ajansı ile birlikte çalışıp işbirliği yapıyor, araştırmacılarla çalışıyoruz, Kayıplar Enstitüsü’yle çalışıyoruz. Bazı bilgiler için para ödedik fakat bu bilgilerin gerçek olmadığı ortaya çıktı” diyor.

***  Priyedor, Bosna’nın Sırp çoğunluğunun bulunduğu bölgededir, bu bölgeyle ilgili olarak Savaşı, Savaş Suçlarını ve Kayıpları Araştırma Merkezi, “bilgi almanın zor olduğunu” belirtiyor – çünkü savaştan bu yana neredeyse 30 sene geçmiş ve çoğu görgü tanığından kayıplarla ilgili bilgi almak zorlaşmış.

***  Sırp Cumhuriyeti kayıp şahıslar listesinde 31 çocuk olduğu söyleniyor. Bu çocuklardan 22’sinden geride kalanlar bulunup kimliklendirilmiş fakat diğer dokuz çocuktan geride kalanlar hala bulunamamış. Merkezden yapılan açıklamada, “Çoğu kayıp çocuk Bravniçe ve Medari köylerinde kayıp edildiler, Medari, sınırın hemen ötesinde, Hırvatistan’dadır...” deniliyor.

***  Graboviça köyünde 33 Boşnak Hırvat, Boşnak ordusu tarafından Eylül 1993’te öldürülmüş – üçbuçuk yaşındaki Mladenka Zadro ile annesi Lyubika’dan geride kalanlar hiç bulunamamış. Graboviça 93 Hırvat Kurbanlar Derneği Başkanı Yosip Dreznyak, o gün öldürülen 17 kişinin de hala “kayıp” olduğuna dikkati çekiyor.

***  1994 yılında Hırvatistan Savunma Konseyi, Boşnak Hırvat savaş dönemi kuvvetleri ile Boşnak Ordusu arasında 11 torba dolusu insan kalıntısı değiş-tokuşu yapılmış. “Yalnızca iki insan bedeni tamdı, bu kalıntıların nereden kazılıp çıkarıldığını öğrenmeye çalıştım ki aynı bölgede başkaları var mı diye bakalım” diye hatırlıyor Dreznyak... Çünkü aileler hala bekliyor evlatlarının geri dönmesini... “Onları hayata döndüremeyiz, en azından onları bulmak için birbirimize yardım edebiliriz” diye konuşuyor.

***  Bu bölgeden bir diğer “kayıp” çocuk, Boşnak Sırp Ordusu’nun Kotor-Varos’a 25 Haziran 1992’de saldırısı esnasında “kayıp” edilmiş – o gün 100 kişi öldürülmüş. “Saffet, Fatma ve oğlucukları Fikret Ramiç, Vrbanyiçi’deki evlerinin avlusunda öldürüldüler. Onlardan geride kalanlar hiç bulunamadı” diyor Semina Alekiç. Kendisi, Bosna-Hersek’ten Kayıp Yakınları Koordinasyonu Başkanı... Alekiç’e göre, geride kalan kayıp şahısların bulunmasına yönelik siyasi isteksizlik, günümüzün en büyük sorunu... “Şahitler ölüyor, şahitler tacize uğruyor. Bazı şahitlere rüşvet verilmiş, bazıları şantaja uğramış, bazıları korkuyor ya da bildiklerini paylaşmak için son ana kadar bekliyorlar” diyor.

***  Ülkenin Krayina bölgesinde 64 “kayıp” çocuk var hala... Muyo Begiç, Bihaç’taki Kayıp Şahıslar Enstitüsü ofisinin başkanı olarak yaptığı açıklamada, araştırmacılar için en zor şeyin çocuklarını hala aramakta olan annelerle bir araya gelmek olduğunu anlatıyor. Anneler “kayıp” çocuklarından en ufak bir iz bulduklarında, duygusal olarak yıkıma uğruyorlar... Begiç, “Bir anne vardı, çocuğuna ait bir küçük kemik parçası bulunmuştu, bu kemik parçasını öptü, kucakladı ve ona konuştu” diye hatırlıyor...

***  Begiç bir de çağrıda bulunarak olası toplu mezarlarla ilgili bilgisi olanları Kayıp Şahıslar Enstitüsü’nü arayıp bildiklerini paylaşmaya veya örgütün telefon hattını isimsiz olarak da olsa aramaya davet ediyor. “Kurbanların tümünü de buluncaya kadar işimiz bitmeyecek, ailelere bunu borçluyuz” diye konuşuyor...

https://balkaninsight.com/2024/04/10/as-search-for-bosnian-wars-missing-children-goes-on-parents-keep-hoping/

(BİRN’de 10.4.2024’te Yasmin Begiç imzasıyla yayımlanan haberi özetle derleyip Türkçeleştiren: Sevgül Uludağ/YENİDÜZEN).


***  GEÇMİŞLE YÜZLEŞMEYE DAİR DÜNYADA YAPILANLAR...

“Sırbistan, Kosova’da bir köyde katliam yapan Sırp askerleri hapse mahkum etti...”

Balkan Araştırmacı Gazetecilik Ağı BİRN’de 24 Nisan 2024’te yer alan bir habere göre, Sırbistan’da Yüksek Mahkeme, eski Yugoslavya Ordusu’na mensup yedi askeri, 1999 yılında Kosova’daki köylere saldırı düzenleyerek savaş suçu işledikleri ve 118 Arnavut kökenli Kosovalı’yı öldürdükleri gerekçesiyle toplam 56 yıl hapse mahkum etti. Haberi okurlarımız için derleyip özetle Türkçeleştirdik:

***  Belgrad Yüksek Mahkemesi, geçtiğimiz Çarşamba günü, 177nci Yugoslav Ordu Birliği’nin yedi eski üyesini Nisan ve Mayıs 1999’da Kosova savaşı esnasında Peç bölgesinde dört köye saldırılarda karıştıkları savaş suçları nedeniyle suçlu buldu.

***  177nci Yugoslav Ordu Birliği’nin komutanı Topliça Miladinoviç’e 20 sene hapislik cezası verildi, mahkeme bu cezayı Cenevre Konvansiyonları’nı ihlal etmek ve diğer savaş suçları işlemek üzere bilinçli olarak emrindekilere emir vermesi ve bu suçları Lyubenik, Kisik, Pavlan ve Zahaç’ta Nisan ve Mayıs 1999’da işletmesi nedeniyle kendisine verdi.

***  Birliğin altı diğer eski mensubu da çeşitli hapislik cezalarına mahkum edildi. Predrag Vukoviç’e 13 sene hapislik, Abdullah Sokiç’e 12 sene, Sinisa Misiç’e 5 sene ve Slavisa Kastratoviç, boban Bogiçeviç ve Lazar Pavloviç’e de ikişer sene hapislik cezası kesildi. Veliko Koricanin ve Milan İvanoviç ise serbest bırakıldı.

***  Mahkemedeki suçlamalara göre 177nci Yugoslav Ordu Birliği, 1 Nisan 1999’da Lyubeniç köyüne, 14 Mayıs 1999’da ise Kişk, Pavlan ve Zahaç köylerine saldırdı. Saldırı esnasında sözkonusu şahıslar evleri yakmış, Kosovalı sivilleri öldürmüş ve diğer sivilleri de evlerini terketmeye zorlamışlar. Mahkemedeki suçlamalara göre en az 118 Arnavut kökenli Kosovalı öldürülmüştü.

***  Sözkonusu şahıslar, 2014 yılında mahkum edilmiş ve toplamda 106 yıl hapislik cezası almışlardı ancak temyiz mahkemesi bu kararı 2015’te bozarak yeniden görüşülmesi için Yüksek Mahkeme’ye gönderdi. Belgrad Yüksek Mahkeme Başkanı Vladimir Duruz, temyiz mahkemesinin notlarını dikkate alarak davayı yeniden görüştüklerini belirtti. “En önemlisi şahitlerin bizzat Belgrad’a gelerek tanıklık etmelerini sağlamaktı ki bu her zaman mümkün olmamıştı” dedi.

***  Şahitlerden çoğu Arnavut kökenli Kosovalılar’dı ve daha önceki tanıklıkları mahkemede okundu çünkü Belgrad’taki mahkemeye gelememişlerdi. Çarşamba günkü karar ise maraton gibi bir hukuki süreç ardından geldi. Bu sanıklar 2010 yılında yargılanmaya başlamışlardı.

***  Davanın yeniden görüşülmesi neredeyse dokuz sene aldı ve çeşitli gecikmeler ve ertelemelerle zaman geçti... 62 duruşmanın neredeyse yarısı ertelenmişti... Çarşamba günü alınan karara mahkum edilenler 30 gün içinde itiraz edebilecekler.

***  Savaş döneminde 177nci Yugoslav Ordu Birliği, Yugoslavya Ordusu’nun 125nci Motorize Birliği komutası altındaydı. O dönemki komutanları Dragan Zivanoviç, Kosova’daki dört köye yapılan saldırılar nedeniyle soruşturma altına alınmış ancak sonradan bu soruşturmalardan vazgeçilmişti.

***  Balkan Araştırmacı Gazeteciler Ağı BİRN, “Kimliklendirilmemiş” başlıklı bir belgesel filmi 2015 yılında yayımladı – filmde dört köye yapılan saldırı emrini veren komutanlar hakkında ayrıntılı araştırmalar vardı, ayrıca kurbanların bedenlerini gömüldükleri yerden çıkararak Belgrad yakınlarındaki toplu mezarlara taşıyarak olayları örtbas etme çabalarına da yer verilmekteydi filmde...