Slovakya’nın Lefkoşa Büyükelçiliği ve Büyükelçiliğin himayelerinde toplanan Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum siyasi parti temsilcileri, kayıp şahısların bulunması ve acıların iyileştirilmesi yönünde, İki Toplumlu Kayıp Yakınları ve Savaş Mağdurları Birliği (Birlikte Başarabiliriz-Together We Can) altında çaba harcayan 8 Kıbrıslı Türk ve 8 Kıbrıslı Rum’a, ara bölgede düzenlenen etkinlikte teşekkür belgesi sundu.
Lefkoşa’da ara bölgedeki Dayanışma Evi’nde yer alan etkinliğe, görev süresinin sonuna yaklaşan Slovak Büyükelçisi Oksana Tomova, 1963’ten 1964’e toplumlararası çatışmalar sırasında ve 1974 olayları sırasında kaybolan toplamda 2 bin Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum’u bulmak, tanımlamak, kimliklendirmek ve ailelerine iade etme görevini yürüten Kayıp Şahıslar Komitesi’nin Kıbrıs Türk Üyesi Gülden Plümer Küçük, Kıbrıs Rum Üyesi Nestoras Nestoros ve bazı büyükelçiler de katıldı.
TOMOVA: "BİR ŞEREF..."
Tomova, etkinliğin açılış konuşmasında kayıp şahısların akıbeti hakkında bilgi toplamak ve iki toplumda çatışmalardan dolayı yaşanan travmaların iyileşmesi için gönüllü olarak çalışan 16 Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum’u onurlandırmanın bir şeref olduğunu söyledi.
Birlikte Başarabiliriz’in çalışmalarının tüm çatışma yaşanan bölgelerde savaşın neden olduğu trajedilerin iyileştirilmesi için bir model olması gerektiğini kaydeden Tomova, Birlikte Başarabiliriz’in çalışmalarının, savaşın trajedisini yaşayan toplumlar arasında “gerçek işbirliği, güven, barış ve uzlaşının” yolunu açtığını vurguladı.
Tomova, güven, işbirliği ve arkadaşlık ilişkilerinin gelişmesi için çaba harcayanlara teşekkür etmekten onur duyduğunu da ifade etti.
GÖREV SÜRESİ DOLUYOR
Yakında Kıbrıs’taki görev süresinin dolacağını da açıklayan Büyükelçi Tomova, Kıbrıs sorununun çözümünün çok zor olduğunu ancak bugün bunun yollarının da bulunabileceğini gördüklerini söyledi.
ULUDAĞ: “KENDİ ACILARININ ÜSTESİNDEN GELEREK KARŞI TARAFIN ACILARINI DA ANLAMAYA ÇALIŞTILAR"
Teşekkür belgesi verilecek olanların kısa özgeçmişlerini okuyan araştırmacı gazeteci Sevgül Uludağ yaptığı konuşmada, kayıp şahısların bulunması için çaba ortaya koyanların herhangi bir maddi destek almadan, gönüllü olarak çalıştığının altını çizdi.
Bahse konu şahısların hepsinin yakınlarını kaybettiğine işaret eden ve onları “incisi alınmış istiridyeye” benzeten Uludağ, “Bu şahıslar kendi acılarının üstesinden gelerek, karşı tarafın da acılarını anlamaya çalıştı” dedi.
Uludağ, bu şahısların sadece kendilerinin kayıplarıyla ilgili değil karşı taraftaki kayıplarla ilgili de bilgi topladığını; birlikte okullar ve yaz kamplarında çocuklara adanın geleceği açısından barıştan başka seçeneğin olmadığını anlatmaya çalıştığını da belirtti.
EFTHİMİU: “ORTAK ÇABA SARF EDİLMELİ”
Birlikte Başarabiliriz adına konuşan kayıp yakını Hristos Efdimiu, kayıplarla ilgili yapılan çalışmalardan olumlu sonuç almaya devam edebilmek için “ortak çaba” sarf edilmesi gerektiğini kaydetti.
Her iki taraftaki kayıp yakınlarının “acılarının, sınır tanımayan güçlü bir bağın oluşmasını” sağladığını belirten Efdimiu, kayıp yakınlarının ortak yönlerinin çözüm yönünde bir güç oluşturduğunu, ortak çalışmanın farklı kesimlerden gömü yerleri ile ilgili bilgi paylaşımını da arttırdığını ifade etti.
Efdimiu, “Kaybedilen canların telafisi ne olabilir? Tüm kayıp yakınları için bu, barış içerisinde gelecekten başka bir şey olamaz” dedi.
AKANSOY: “GERÇEKLERİ ARAMAK BAZEN EN ZOR İŞ…”
Yine Birlikte Başarabiliriz adına konuşan Erbay Akansoy ise gerçekleri aramanın bazen en zor iş olduğunu, iki taraftan kayıp yakınlarının bunu en zor dönemde yapmakta olduğunu kaydetti.
Akansoy, kayıpların akıbetinin belirlenmesi çalışmalarını yeni başlamış saydıklarını ve gerçekler ortaya çıkana, uzlaşı ve acıları telafi edecek tedbirler alınıncaya kadar da çalışmaları tamamlanmış sayamayacaklarını dile getirdi.
Akansoy, kendi hikayelerini, gerçekleri söylemekten korkmadan dile getirmek gerektiğini de söyledi.
Teşekkür belgesi verilen 8 Kıbrıslı Türk ve 8 Kıbrıslı Rum’un tümünün birinci derecede kayıp yakını olduğu belirtildi.
Etkinlikte teşekkür belgesi verilen kayıp yakınları şunlar:
“Maria Yeorgiyadu, Sevilay Berk, Katerina Andona, Andreas Sizinos, Leyla Kıralp, Hristina Pavlu Solomi Patsia, Hristos Efdimiu, Veli Beidoğlu, Spiros Hacinikolau, Hüseyin Rüstem Akansoy, Petros Supuris, Erbay Akansoy, Nurten Öztürk, Ksenis Hallumas, Meral Eroğlu, Nilgün Güney.”