CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, Kayıp Şahıslar Komitesi’nde üst düzey yöneticilerin görevden alınması ile komite çalışmalarına zarar verildiğini söyledi.
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulunda güncel konuşmalar yapıldı. İlk konuşmayı, CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, “Demokraside Son Durum” konusunda gerçekleştirdi.
CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, Kayıp Şahıslar Komitesi’nde üst düzey yöneticilerin görevden alınması ile komite çalışmalarına zarar verildiğini söyledi.
Mecliste yaptığı konuşmada Kayıp Şahıslar Komitesi’nde (KŞK) yaşananlara dikkat çeken Özdenefe, komitenin yıllardır ciddi çalışmalar yürüttüğünü, Mehmet Ali Talat’ın cumhurbaşkanlığı dönemde aktif hale getirildiğini ve tüm cumhurbaşkanları döneminde bu durumun değişmediğini, komitenin özverili çalışmalarını politize olmadan sürdürdüğünü kaydetti.
Özdenefe, Cumhurbaşkanı Tatar’ın ise bugüne kadarki deneyim ve kurumsal yapıyı çöpe attığını ifade ederek, iki önemli uzman Gülden Plümer Küçük ve Mine Balman ile çalışmadan “önyargı ile hareket ederek” işlerine son verdiğini, 4-5 çalışana da ihbar yollandığını söyledi.
Komitenin politize edilmesine bugüne kadar izin verilmediğini, ilk defa bu dönemde komitenin politize edildiğini söyleyen Özdenefe, komitenin işlevsiz hale getirilmesinin Kıbrıs Türk toplumu için uluslararası alanda da olumsuz etkileri olacağını söyledi.
Kayıp şahıslarla ilgili Kıbrıs Türk toplumuna ve Türkiye’ye AİHM’de dava getirilmediğini çünkü KŞK’nın iç hukuk yolu olarak kabul gördüğünü dile getiren Özdenefe, komite çalışanlarının uluslararası standartlarda görev yapmak için eğitim aldığını belirtti.
BM Genel Sekreterinin Geçici Kıbrıs Özel Danışmanı Lute’un yarın liderlerle görüşme yapacağını, BM zemininde gayri resmi beşli görüşmelerin başlayabilmesi için BM zemininin teyit edilmesi gerektiğini dile getiren Özdenefe, zirvenin yapılmasının başta Türkiye’nin yaptığı bir çağrı olduğunu kaydetti.
Özdenefe, Cumhurbaşkanına, “yetki ve sorumluluklarını demokrasiye saygı çerçevesinde kullanması” yönünde çağrıda bulundu.
Taçoy: Küçük’ün kimin tarafından, nasıl atandığına bakılması gerekiyor
Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, Özdenefe’nin konuşmasını yanıtlarken, öncelikle Kayıp Şahıslar Komitesi Kıbrıslı Türk Üyesi Gülden Plümer Küçük’ün kimin tarafından, nasıl atandığına bakılması gerektiğini söyledi.
2006 yılında o dönem Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın göreve geldiğini ve KŞK Kıbrıslı Türk üyesi olarak görev yapan Rüstem Tatar’ı görevinden alarak, daha rahat çalışabileceği için yerine Gülden Plümer Küçük’ün atadığını kaydetti.
Taçoy, KŞK’ya en çok parayı veren ülkenin Türkiye Cumhuriyeti olduğunu dile getirdi.
Bakan Taçoy, Kıbrıs sorununa da değinerek, müzakere masasından kalkanın, Kıbrıs Rum tarafı olduğunun unutulmaması gerektiğini, Kıbrıslı Rumların garantileri öne sürerek görüşmelere son verdiğini belirtti.
Yaşanan doğal afete de değinen Taçoy, Afet Komitesi’nin üç kez toplandığını, üst kurul toplantısı da yapıldığını, tespit çalışmalarının tamamlandığını dile getirerek, zararın raporlarla ortaya çıkacağını, bu noktada hükümetin üzerine düşeni yapması gerektiğini belirtti.
2010’dan itibaren çeşitli yılarda yaşanan afetlerin zararlarının ödenmediğini dile getiren Taçoy, bu zararların bugün için de, geçmişe yönelik de ödenmesi gerektiğini söyledi.
Taçoy, “Hükümet vardır ve görevdedir, aksaklık yoktur” dedi.
Bakan Taçoy, görüşmelerin hangi parametreler kullanılarak devam edeceğinin yarınki görüşmeler sonucunda belirleneceğini söyleyerek, Maraş’ın ne olacağının KKTC otoritesinin kararına bağlı olduğunu savundu.
Maraş’ın gerçek sahiplerine iade edilebileceğini söyleyen Taçoy, “Burada bir devlet var ve kararları da bu devlet alır. Biz alırız biz uygularız, bununla da gurur duyarız” dedi.
Taçoy, Kıbrıs konusunda yeni şartlar ortaya koyma noktasında olduklarını söyledi.
Kıbrıs’ta anlaşma istemeyenin Kıbrıs Rum tarafı olduğunu öne süren Taçoy, bunu bilerek adım atılması gerektiğini, kendilerinin KKTC’nin daha iyi noktaya gelmesi için çalıştığını kaydetti.