“Kayıp” yakınları gençlerle buluştu… (5)

Sevgül Uludağ

Sizinos’tan sonra Komikebirli arkadaşımız Hristina Pavlu Solomi Patça geliyor, onun da babası ve erkek kardeşi 1974’te Galatya’da “kayıp” edilmiş. Hristina’nın da olağanüstü sevgi dolu bir yüreği var… Bugün gençlerle buluşup onlara konuşmak üzere taa Dora köyünden kalkıp gelmiş. Üç evladı var Hristina’nın, annesi Panayota Hanım, Leymosun’un göçmen bölgesi olan Ayios Atanasios’ta küçücük bir göçmen evceğizinde yaşıyor – Hristina ise hayatını Leymosun’da sürdürüyor. Sevgili eşi Kondealı Vasos’la birlikte Dora köyünde bir ev yaptırırken aklından geçen aslında Komikebir’di… Hristina için Komikebir’e gidip köyünü ve evini ve değirmenlerini ve tarlalarını görmek, orada yaşamış olduğu acı hatıralarla yüzleşmek çük üzücüdür. Gene de gider Komikebir’e – Komikebirli Kıbrıslırumlar’ın oluşturduğu Komikebirliler Grubu’nda da çok aktiftir – yakın geçmişte köyde tamiri tamamlanan bir kilisede etkinlik yapmışlardı. 26 Eylül’de de aynı kilisede büyük bir etkinlikleri olacak ve Komikebirliler bunu heyecanla bekliyor, hatta Londra’da yaşayan bazı Komikebirliler bile bu etkinlik için Kıbrıs’a gelecek.

Hristina çok meşgul bir arı gibi çalışır, işten korkmaz, pişirir kurtarır, temizler, örgütler, fotoğraflar çeker, harika çiçekler eker – çiçeklerine ve ağaçlarına konuşur, onlara dokanır ve onlar da Hristina’ya gülümser. Evlatları ona bir program yüklediler ve böylece gökyüzünde baktığı yıldızların hangi yıldızlar olduğunu öğrenebilir çünkü Dora köyünde gökyüzü yıldızlarla doludur – hem yüksektedir bu köy, hem de şehirlerin ışıltısından uzaktadır – o yüzden Dora’ya gittiğinde yıldızları kucaklaması daha kolaydır.

Ancak bu sıcak Ağustos gününde tüm hüznüne rağmen taa Dora’dan çıkıp Pervolya’ya geliyor çünkü öğrendiklerimizi, duygularımızı ve gerçeklerimizi gençlerle paylaşmanın önemli olduğunu biliyor. Hristina için Ağustos her zaman çok üzücü ve acı dolu bir aydır çünkü bu ay içinde korkunç şeyler oldu – babası ve erkek kardeşi Galatya’da savaş esiri olarak tutuldukları yerden “kayıp” edildiler. Hristina’nın babası ve erkek kardeşinin nereye gömülü olduğu hakkında araştırmalar yaptık – tüm bilgiler onların Galatya’da gömülü olduklarına işaret ediyor ancak yapılan pek çok kazıya rağmen henüz babası ve kardeşinden geride kalanlar bulunamadı. Geçmişte bir başka “kayıp” yakınının bize ve Kayıplar Komitesi’ne göstermiş olduğu bir noktada geçtiğimiz günlerde üç “kayıp” şahıstan geride kalanlar bulunmuştu… Umuyoruz ki Galatya gölündeki kazılar devam eder ve daha fazla sayıda “kayıp”tan geride kalanlara ulaşılır…

Bir süre sonra EDON’dan arkadaşımız İlias Dimitriu ile Erbay Akansoy geliyor PEO’nun Pervolya’daki tesislerine… İlias’ın dedesi 1974’ten beridir “kayıp”tır ve işte bu yüzden insanın ailesinde bir “kayıp” şahsın olmasının ne demek olduğunu çok iyi biliyor, anlıyor ve hissediyor… İşte İlias Dimitriu’nun yardımlarıyladır ki EDON Gençlik Örgütü’yle bir dizi etkinlik gerçekleştirebildik – Mart ayından Ağustos ayına kadar toplam altı etkinlik gerçekleştirdik. Bu katıldığımız üçüncü yaz kampı, yaptığımız altıncı etkinlik oluyor. Erbay Akansoy’un bütün ailesi 1974’te EOKA-B tarafından Muratağa-Atlılar-Sandallar katliamında Muratağa’da öldürülmüş – Hüseyin Rüstem Akansoy’un oğlu olan Erbay gençlere konuşuyor ve baba tarafından hiçbir amcası ya da halası ya da nenesi olmayışını – aileden toplam 30 kişi öldürülmüştü – küçük bir çocukken yavaş yavaş nasıl keşfettiğini anlatıyor.

 

DEVAM EDECEK