EDON’un organize ettiği bu etkinlikte konuşan “Birlikte Başarabiliriz” örgütü üyesi bu “kayıp” yakınları gençlere barış mesajı veriyorlar… Erbay “Ben hayatım boyunca hiçbir zaman hiç kimseden nefret etmedim” diye anlatıyor. Bunun nedeni ona nefreti öğretmeyen bir anne ve babayla büyümüş olmak… Bu o kadar inanılmaz bir şeydir ki sanki de Kıbrıs’ta gerçekleşen bir mucize gibidir: Annesini, erkek kardeşlerini, kızkardeşlerini, yeğenlerini kısacası ailesinden 30 kişiyi bu katliamda kaybetmiş olan Hüseyin Rüstem Akansoy da Kıbrıslırumlar’dan hiçbir zaman nefret etmedi çünkü bu katliamın “Kıbrıslırumlar’ın işi” değil, EOKA-B grubundaki faşistlerin işi olduğunu anladı. Bu faşistler Piperisterona ve civar köylerden EOKA-B’cilerdi.
Hüseyin Rüstem Akansoy, genelleme yapmamayı, kimin ne yaptığını öğrenmeyi ve nefret etmemeyi başardı. İster Kıbrıslıtürk, ister Kıbrıslırum olsun aile bireylerini bu şekilde kaybetmiş başka bir takım Kıbrıslırumlar’la Kıbrıslıtürkler öteki toplumdan “nefret” ederken, Hüseyin Rüstem Akansoy eline silah alıp herhangi birisini öldürmeyi reddetti. Barış için bir duruş geliştirdi ve kendimizi içinde bulduğumuz bu korkunç durumla ilgili olarak bir anlayış geliştirmek için eliden gelen yardımı yaptı ve yapmaya devam ediyor.
Kıbrıs’ta tek iki toplumlu “kayıp” yakınları ve katliam kurbanları ortak örgütü olan “Birlikte Başarabiliriz”in liderlerinden birisidir Hüseyin Rüstem Akansoy ve bu örgüt böylesi olayların bir daha yaşanmaması için gerçeğin anlaşılması, barış ve anlayış için ortak eylemlerde bulunuyor.
Hüseyin Rüstem Akansoy’la birlikte bu örgütün bir diğer lideri Petros Suppuris. O da 1974’te Palekitre katliamında tüm ailesini yitirmiş. Bu katliamı da Abohorlu ve bir diğer köyden 3-4 Kıbrıslıtürk gerçekleştirmişti.
Hüseyin Rüstem Akansoy ile Petros Suppuris’e iki yıl önce Avrupa Parlamentosu Yurttaşlık Ödülü verdi – barış ve yeniden yakınlaşma uğrundaki faaliyetleri için ödüllendirildiler.
DEVAM EDECEK