Kıbrıslırum ilerici gençlik örgütü EDON’un düzenlediği yaz kamplarında gençlere “kayıplar”ı ve Kıbrıs’ın anlatılmamış öykülerini anlattık.
Larnaka’da PEO’nun Pervolia’daki tesislerinde “kayıp” yakınlarını EDON gençlik kamplarına katılan gençlerle bir araya getirdik… “Kayıp” yakınları gençlere kendi öykülerini anlatırken, gençlerden gelen soruları da yanıtladılar. Biz de son 14 yıldan bu yana sürdürmekte olduğumuz “kayıplar” ve Kıbrıs’ın anlatılmamış öyküleri hakkındaki çalışmalarımızı fotoğraflarla birlikte bir power point sunuşu olarak gençlerle paylaştık ve onlardan gelen soruları yanıtladık.
İki Toplumlu Kayıp Yakınları ve Katliam Kurbanları İnsiyatifi “Birlikte Başarabiliriz” örgütünden “kayıp” yakınları Hüseyin Rüstem Akansoy, Sevilay Berk, Andreas Sizinos, Hristina Pavlu Solomi Patça, Panayotis Efstatiu ve “kayıplar”ın öykülerini kaleme alan Dr. Derviş Özer, gençlik kamplarına katılan gençlere yaşadıklarını anlattılar…
Trikomo Pervolia’dan (Yeni İskele-Bahçalar) annesi Şefika ile babası Hüseyin Ahmet Kamber Mayıs 1964’te “kayıp” edilen Sevilay Berk kardeşlerin en büyüğü olarak kardeşlerine hem analık, hem babalık yaptığını, Kıbrıslırumlar’a karşı hiçbir zaman kin tutmadığını anlattı ve adamıza kalıcı bir barış gelmesi için uğraş verdiğini söyledi. Sevilay Berk’in “kayıp” annesi ve babasından geride kalanlar, bir Kıbrıslıtürk okurumuzun yardımları sonucu temasa geçtiğimiz bir Kıbrıslırum şahidin gösterdiği Trikomo’daki (Yeni İskele) bir kuyuda bulunmuş ve DNA testleri sonucu kimlikleri saptanarak defnedilmek üzere Sevilay Berk’in ailesine verilmişti. Sevilay Berk ve kardeşleri Mağusa’da bir cenaze töreni düzenleyerek “kayıp” anne ve babalarından geride kalanları defnetmişlerdi. Sevilay Berk, bir başka “kayıp” yakını olan Değirmenlikli (Kitrea) Maria Yeorgiadu’yla çok yakın dostluk kurarak, barışın simgesi haline gelmişlerdi. Maria’nın da annesi, babası, kızkardeşi ve erkek kardeşi “kayıp”.
Komikebir’den alınarak Galatya’ya savaş esiri olarak götürülen ve Galatya’da “kayıp” edilen Kıbrıslırumlar arasında babası ve erkek kardeşi de bulunan Hristina Pavlu Solomi Patça da gençlere barış mesajları verdi. Halen babası ve erkek kardeşi “kayıp” olan Hristina da, barışın bir simgesi oldu çünkü kendi “kayıpları”na rağmen, gerek Kıbrıslıtürk, gerekse Kıbrıslırum “kayıplar”ın olası gömü yerlerinin bulunması ve başlarına neler geldiğinin öğrenilmesi için yoğun çaba harcıyor.
Hristina’nın babası Komikebir’in zenginlerindendi ve ailenin biri yağ, biri un değirmeni olmak üzere iki değirmenleri ve çok geniş arazileri bulunmaktaydı. Bir AKEL üyesi olan Hristina’nın babası Pavlos’un yanında her dönem çok sayıda Kıbrıslıtürk çalışmaktaydı… Kıbrıslıtürkler’le çok iyi ilişkileri olan aile, bu yüzden 1974’te köyden kaçmayarak köyde kalmışlardı… Ancak bazı Kıbrıslıtürkler tarafından Komikebir’den (Büyükkonuk) alınarak Galatya’ya savaş esiri olarak götürülmüşlerdi. Hristina ve annesi serbest bırakılıp köylerine geri dönerken, Hristina’nın babası ve erkek kardeşi Galatya’da tutuklu bulundukları esnada “kayıp” edilmişlerdi.
Hristina ve annesi, Komikebir’de çok kötü muamele görmüşler, taciz edilmişler ve köyden atılıncaya kadar çok zor günler geçirmişlerdi.
Hristina’nın annesi Panayota Hanım güneye geçtiği zaman yanında iki bavul vardı: Birisi kocası, birisi oğlu için hazırlanmıştı. Galatya’dan dönüp bu bavulları alıp Komikebir’den gidecekleri zaman için hazırlanmıştı bu bavullar ve içlerinde kocasıyla oğlunun pijamaları, pantolonları, gömlekleri vardı ve ayakkabıları…
Devam edecek...